CHP'de Milli Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan'ın yeğeninin yer alması Türk siyasetinde önemli bir gelişme olark nitelendirildi.  CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın yeğeni Sabri Erbakan'ın CHP'ye üyelik talebinin MYK'da kabul edildiğini söyledi.

Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında ele alınan siyasi gelişmeler ve yerel seçim hazırlıklarına ilişkin bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

YEĞEN ERBAKAN CHP'DE

Koç, Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın yeğeni Sabri Erbakan'ın CHP'ye üyelik talebinin parti tüzüğünün 12. maddesi uyarınca MYK'da kabul edildiğini bildirdi.

Kulislerde yeğen Erbakan'ın Fatih'ten belediye başkan adayı olacağı iddia ediliyor.

İSTANBUL'DA 26 İLÇEDE ÖN ELEME YAPILACAK

MYK'nın çok sayıda aday adayı bulunan İstanbul'un 26 ilçesinde üyelerin katılımıyla ön eleme yapılması kararı aldığını belirten Koç, bu ilçelerde aday sayısının makul bir düzeye indirilmesinin ardından aday belirlemesinin söz konusu olacağını söyledi.

İstanbul'da geçen hafta yapılan Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısına da değinen Koç, CHP'nin 1991'den sonra ilk kez bu geniş katılımlı toplantıya ev sahipliği yaptığını hatırlattı. CHP'nin Sosyalist Enternasyonal üyeliği üzerinden tartışmalar yapan Ak Parti'nin ise Avrupa'da muhafazakar partilerin üye olduğu bir oluşumda bile tutunamadığını ileri süren Koç, "Daha radikal görüşlere sahip, AB'nin kuruluşuna da karşı olan bir başka yapı içerisinde kendisini konuşlandırdı" diye konuştu.

Koç, AK Parti iktidarının, 1983'te çıkarılan bir kanun hükmünde kararnamede yer alan, "ilgili bakanlıkların gerekli görülürse meslek odalarının idari ve mali yapısına el koyabilmeleri" hükmünü bugün hayata geçirdiğini söyledi. Örgütsüz bir toplum yaratmayı amaçlayan 12 Eylül yönetiminin bile bu uygulamayı uygulamaya koyamadığını, bu yöntemle bugün Orman Mühendisleri Odasının idari ve mali boyutta Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandığını ifade eden Koç, bu yolla odaların iktidarın kontrolü altına sokulmak istendiğini savundu. Bunun demokratik bir ülkede kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Koç, "Fenerbahçe Kulübünde çıkardıkları ikinci liste gibi Başbakan'ın emriyle hareket edecek yapılar oluşsun istiyorlar" dedi.

''VALİLER YARIŞIYOR PROGRAMI YAPIN, ADANA VALİSİ'Nİ YARIŞTIRIN''

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un bir vatandaşla girdiği polemiğe değinen Koç, Coş'un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını araştırmakla görevlendirilen maliye müfettişlerinden olduğunu söyledi. "Başbakan'ın vecizesini şu şekilde tercüme etmek gerekiyor; 'beni yedirmeyeni ben de yedirmem arkadaş'. Geldiğimiz nokta bu" diyen Koç, Coş'un valilik tanımına yakışmadığını, yaptıklarının görevini hakkıyla yerine getiren diğer valileri de üzdüğünü kaydetti.

Anadolu'nun birçok yerinde Başbakan Erdoğan'ın tarzına göre icraatlar yapan valiler türediğini ileri süren Koç, "Bu kadar meziyeti olan valiler varken bir tane de 'Valiler Yarışıyor' programı koyun. Reyting yaparsınız. Alın Adana Valisi'ni de yarıştırın. Bakalım daha cevherler çıkacak" diye konuştu.

AK Parti'nin devletin valilerini, kendi valileri haline getirdiğini iddia eden Koç, "Parti devletini sen yarattın. Devlet valisi değil, parti valisini de sen icat ettin. Bunlar taşınacak yükler değil. Ben Adanalı yurttaşlarıma bu Vali'nin idaresinde dayanma gücü, sabır diliyorum. İşin acı tarafı halka küfür eden bir valinin hala görevinin başında olmasıdır" ifadelerini kullandı.

''BİR MİT BİR DE PİT VAR''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasında söylem farkının tartışma konularından biri haline geldiğini belirten Koç, şunları söyledi:
"Başbakan'ın öğrendik ki bir de parti içi istihbaratı var. Biri MİT, diğeri PİT. Başbakan MİT'i amacı dışında kullanıyor. Biliyoruz, muhaliflerini dinlemede ya da başka yasa dışı kapsama alanına giren görevlerde kullanıyor. PİT'i de kendi içinden kendisine dönük kuşkuları takip etmekte kullanıyor. Bu diktatörler için uzak, yakın fark etmez. Bakmayın siz o söylemlere; 'dava, yol, kader arkadaşı'...Bunları geçin. Hasım, hasımdır. Diktatör için kuşkulanılan kişi yok edilmesi gereken kişidir. Eski dönemde kelle alarak oluyordu yok etme işi, şimdi siyaseten tasfiye ederek oluyor."

''SAYIN ARINÇ'A SABIRLAR DİLİYORUM''


CHP ile Bülent Arınç'ın dünya görüşlerinin farklı olduğunu ancak karşılıklı eleştirilerin her zaman saygı ve nezaket çerçevesi içinde yapıldığını vurgulayan Koç, "Son yaşanan tabloda, Sayın Arınç bu duruma düştü diye ellerimizi ovuşturarak, havalara zıplayacak bir tavır sergilemiyoruz. Parti içi demokrasilerin neden kurumsallaşması gereği bir kez daha bu olayda ortaya çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Siyasetin ortak akıl işi olduğunu belirten Koç, "Başbakan her gün bir kuyuya taş atacak 40 tane Arınç onu çıkarmaya çalışacak. Olabilecek bir iş mi bu? Sayın Arınç'a yaşadığı bu siyasi nezaketsizlik, mağruz bırakıldığı bu davranış için sabırlar diliyorum" dedi.

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin açıklamalarda da bulunan Koç, CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulurken oluşturulan mutabakat metnine sadık olduğunu ve dört siyasi partinin uzlaşması koşulunun kendileri için geçerliliğini sürdürdüğünü yineledi.

CHP'nin yeni anayasa çalışmasından kaçmadığını ancak kafasındaki başkanlık sistemini yeni anayasa monte edemeyen Başbakan Erdoğan'ın çalışmaların tıkanmasına yol açtığını, masadan kaçmaya yeltendiğini iddia etti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e önemli görevler düştüğünü ifade eden Koç, CHP'nin tam mutabakat halinde her türlü desteği vermeye hazır olduğunu söyledi.

Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evlerine yönelik sözlerinin ardından muhbirliğin önemli bir zanaat haline geldiğini, bu evlere yönelik ihbarların yapıldığı kentlerin başında ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir'in olduğunu bildirdi. Bu illerin Gezi Parkı odaklı olayların yaşandığı kentler olduğuna dikkati çeken Koç, muhbirliğin demokraside yeri olamayacağını belirtti. Koç, "Bu baskınların amacı, ahlak, maneviyat, şu, bu değil. Bunun amacı hala Gezi'nin korkusunun Hazret üzerindeki etkileri. Gezi ürküttü" dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN DİYARBAKIR ZİYARETİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın haftasonu gerçekleştireceği Diyarbakır ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Koç, herkesin barış, huzur ve eşitlik istediğini söyledi. Koç, "Sayın Barzani'nin konumu, Suriye politikası, Hükümetin değişen Irak politikası bütün bunlar iç içe bağlantılı. Umarım sürece iç siyaset boyutunda farklı tartışmalar getirerek, bir seçim öncesinde, ucuz başbakan hesaplarına kurban edilmeyen bir süreç olur" diye konuştu.

Konuşmasında Hükümetin dış politikasını eleştiren Koç, AK Parti'nin geçmişte CHP'nin bu alandaki önerilerine karşı çıktığını, bugün ise bu öneri ve yöntemleri kullanır hale geldiğini savundu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayına ilişkin iddialarıyla ilgili, soruya cevap verecek değerde bulmadığını söyledi.

''GENEL AF GÜNDEMİMİZDE YOK''

CHP'nin tutuklu İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın bugün gazetelere yansıyan genel af önerisinin de sorulduğu Koç, genel affın şu anda gündemlerinde olmadığını söyledi.

Bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'ye yönelik 2007'de 'Kabile reisiyle görüşmem' ifadesini kullanmıştı. Şimdi birlikte Diyarbakır'a gitmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna ise Koç, "Başbakandır, ne söylese yeridir" karşılığını verdi.

Koç, dershanelerin kapatılmasıya ilgili soruyu yanıtlarken de eğitimin genelinde büyük sıkıntılar yaşandığına işaret ederek, dershaneler konusunun ise TBMM gündemine geldiğinde CHP'nin Grup Başkanvekillerinin görüşlerini ortaya koyacaklarını bildirdi.

CHP'nin yerel seçimler öncesinde merkez sağda yer alan bazı siyasetçilere mektup gönderek, partiye çağırdığı iddialarının hatırlatılması üzerine Koç, mektup konusunda bilgisi olmadığını ancak ülkenin temel değerlerini saygılı herkesi CHP'de birleşerek AK Parti'ye karşı mücadele etmeye çağırdıklarını bildirdi. Merkez sağda siyaset yapmış kişilerin Cumhuriyet ile temel değerlerle problemleri olmadığını belirten Koç, AK Parti'nin uygulamalarının, temel değerler üzerinde buluşmanın gerekliliğini ortaya çıkardığını söyledi.