Demokrat Partinin 68. Kuruluş yıldönümü için DP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıya katılan eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk Başbakan’ın “paralel devlet var” iddiasına karşın “Bugün Türkiye için bir paralel devlet arayacaksan o sensin” dedi.

Toplantının açılış konuşmasında İl Başkanı Adem İpek “Yönetici ve ilçe Başkanı arkadaşlarımla beraber görevlerimize layık olma gayreti içersinde, kongreden sonra almış olduğumuz bayrağı çıkarabildiğimiz kadar yukarılara çıkarmanın mücadelesini vereceğiz” dedi.

İSTANBUL’UN GÖREVİ

İşte Cindoruk'un o konuşması:

Siyasette iki konuya önem vermek lazım. Birincisi kadro. Kadroyu iyi kurmakta yarar var. Genel kadro olabilir yerel kadro olabilir. Kadro kurarken kapıyı açık tutmak lazım. Kapıyı açık tutarsanız o kadrolar size gelecektir. İkincisi ise tutarlı, geçerli ve güncel bir programdır. Böyle bir programı oluşturmak için İstanbul’a büyük bir görev düşüyor. İstanbul Türk fikir hayatının önemli bir merkezidir. Siyasette de öyledir. Yerel yönetimden genel yönetime kadar mantıklı,akıllı, düzgün, insancıl… tabii milli olmak koşuluyla… burada çözüm üretmek size bir görevdir, bu size hem misyondan gelen bir görevinizdir hemde Türkiyenin gerçekleri bunu emrediyor.

TÜRKİYE’Yİ BUGÜN İDARE EDENLER GİDECEK, DEMOKRAT PARTİ’YE İHTİYAÇ VAR

Bugün Türkiye görüyorsunuz nelerle uğraşıyor. Temel sorunlarını unutmuş bir Türkiye var. , Kendi aralarında kavga edenler, Türkiyeyi idare ettiklerini zannedenler, o yeteneklere sahip olmadıkları halde 10 yıldan fazla Türkiyeyi idare edenler, elbet bir gün halkımızın gözlerini açması sonucunda yerini daha dirayetli kadrolara, partilere bırakacaklardır.Tarih döngüsü bunu gerektirir. Onun için umutsuz olmamak gerekir. DP’nin tarihi içersinde Adalet Partisi var, Doğruyol Partisi var, Anavatan Partisi var… Bu dediğimiz partilerin hepsinde Türkiyenin kalkınması var, Türkiye için üretilmiş fikirler var, özellikle Türkiyenin çok kalıcı bir dış politikası var. O dış politikanın Türkiyeye getirdiği bir birlik vardır…Onları öğrenmemiz, öğretmemiz icab ediyor. Şu anda Türkiyenin içinde bulunduğu sıkıntıların bir kısmını halkımız farketmiyor. Türkiyenin milli misak sınırları tehlikededir. Türkiyede bu yerel seçimlerden sonra daha çıplaklığıyla ortaya çıkacak bir iç ihtilaf, bir iç kargaşa hatta bir savaşı dahi hesaba katmak zorundayız… Türkiye kendisini yeniden inşa etmek sürecine girebilir. Benim DP’den beklediğim buraya gelirken de benim düşündüğüm bu ( Sizleri birarada görmek beni mutlu etti ) daha gençleşmek zorundayız, daha günümüzün insanlarına ulaşmak zorundayız. O insanlarımıza ulaşırken de ayırımcı olmamaya çalışmalıyız

CELAL BAYAR’A 100 YAŞINDA PARTİ BAŞKANLIĞI TEKLİF ETTİK, TENEŞİRE KADAR YURTSEVERLİK

Bir milli merkez gücü etrafında birleşmeye alışmalıyız. Çağımızda artık doktrinler arasındaki farklılıklar azalmaktadır. Vatanseverlik, vatanın bütünlüğü etrafında birleşmek milli bir devletin teşekkül ve devamı için önem arzetmektedir. O nedenle DP hoşgörülü olmalıdır. Bu hoş görü için… bir araya gelmek için çaba harcamalıyız. Ben o çabayı bugün harcıyorum. Belli bir yaşa gelmeme rağmen sadece yurtseverlik duygularıyla bunu yapmaya uğraşıyorum. Benim bildiğim bir şey var, Bayar’dan öğrendiğim… O 105 yaşına kadar siyasi meselelerin içinde oldu. Biz, Demirel, Çağlayangil, Sadettin Bilgiç ona 100 yaşında parti Genel Başkanlığı teklif ettik…Bayar da bu teklife sıcak baktı ama fiziki şartlarından ötürü yapamadı. Ama 100 yaşında hala Bayar; ana fikri demokrasi olan, Cumhuriyetci, Atatürkçü, Demokrat, laik bir Türkiyenin berrak fikirlerini taşıyordu. Bizi, Demirel’i Çağlayangil’i irşad ediyordu, fikirlerinden faydalanıyorduk. Onun için teneşire kadar yurtseverlik devam eder… Benim Bayar’dan gördüğüm. Hepimizin gayreti de o istikamette… Bunamadıkca, aklı melekelerimizi kaybetmedikçe, sağlıklı oldukça vatanımız için milli hareketlerimiz için, milli inancımız için bu gayretleri göstermeliyiz.

DEMOKRAT PARTİ HAZIR OLSUN

Burada biz milliyetçi, muhafazakar ama gerçekten ahlaki ve dini değerleri siyasette kullanmayan bir siyasi akımı temsil ediyoruz. Buna ne kadar ihtiyaç duyduğumuz bugün gözüküyor.iDemokrat Partinin, Adalet Partisinin Anavatan Partisinin istikrar getiren düşüncelerini takip etmeliyiz. Onları tekrar hayata geçirmek mümkündür. Milletimizde bunu bekliyor. Bir partiden bekliyor, belki bir lidrden bekliyor, bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa Türk milleti yeni fikirlere karşı, yeni bir düşünceye, inanca güven duymaya hazırdır. Siz hazır kalın, hazır olun, hazırlanın… benim size söylediğim bu… Hazır olduğumuz zaman Allah bizi nasiplendirecektir. Allah’a inanarak söylüyorum. İşte son günlerde de görüyorsunuz, Cenab-ı Hakkın ne mucizeleri var, nelere kadir, ne muktedirleri ne tiranları rüzgar gibi önüne katar darmadağan eder… gene yapıyor, onun için bu iş tıkandı, bu iş bizim dışımızda olup bitiyor, büyük bir kudret var hatta o kudret devleti, milleti hatta dünyayı idare ediyor gibi zaaflara kapılmayın. Kuran-ı Kerimde çeşitli ayetlerde bunlara dair hükümler var. “Kendini kendine yeter zanneden azar da azar ama sonunda biz onu yerle bir ederiz”.Kimse kendini kendine yeter saymasın, hep birbirimize yeteriz; çünkü önümüzdeki tehlike Cumhuriyetin tehlikesidir.

PARALEL DEVLET BAŞBAKANDIR


Başbakanımız diyorki ! Türkiyede paralel devlet var, bende ona paralel devlet sensin diyorum çünkü Türkiye Cumhuriyetinin 1923 kuruluşundan bu yana başına gelmeyen bütün belaları, bütün söylemleri bütün düşünce aykırılıklarını sen getirdin başımıza… Bugün Türkiye için bir paralel devlet arayacaksan o sensin. Paralel devleti Cumhuriyet karşıtı Atatürk karşıtı hatta ağzına almadığı Celal Bayar’ın karşıtı olan Süleyman Demirel’in adını ağzına almayan, Turgut Özal’ın adını ağzına almayan, bütün bunlara karşın bizden oy almış olan bir siyasi hareketle karşı karşıyayız… Az olalım öz olalım ama zamanla bu azlığı çoğa çevirelim. Siyasetin amacı, hedefi, çabası budur.