CHP'dan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı konuşulan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Gürsel Tekin'in aday adaylığını açıklaması ve kendisiyle ilgili sözlerinin ardından Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a konuştu. Sarıgül'la yaptığı gürüşmeyi köşesine taşıyan Aydıntaşbaş, görüşmeyle ilgili şunları yazdı:
 
-Mustafa Sarıgül, konuşmuyor; öldürseniz röportaj vermiyor. Ancak, hafta sonu sürpriz bir şekilde CHP’nin belediye başkan adaylığına talip olan Gürsel Tekin’in dün köşemde yer alan bazı sözlerinden rahatsız olmuş olacak ki, sabahın erken saatlerinde Şişli Belediye Başkanı’ndan bir mesaj geldi:

“Günaydın.”

Sarıgül’ü hemen geri aradım ve kısa bir sohbetimiz oldu. Henüz CHP’ye üyelik başvurusu yapmış, resmen adaylığını deklare etmemiş olmasına karşın, Mustafa Sarıgül ayan beyan CHP’nin adayı. Kamuoyu da, sandık başarısına aç kalmış CHP teşkilatları da şimdiden bu düşünceye ısınmış gözüküyor. Sarıgül de kamuoyunun önünde dikkatli konuşsa da, özel sohbetlerde, her zaman olduğu gibi, iddialı.

Laf Gezi’den açılıyor. Bir gün önce Tekin, “Gezi’de pozisyon almayan birinin CHP tabanını ne kadar temsil edeceği” ifadesini kullanmıştı. Sarıgül “Gezi olduğu ilk gün oradaydım, ben de gaz yedim. O binaların yanlış olduğunu da açıkladım. O gece arkadaşlarla toplandık, olayları değerlendirdik. Ama biz siyaset yapıyoruz ve ben sorumluluk sahibiyim. İlkesel olarak kendi düzenlemediğimiz, başka STK’ların düzenlediği bir mitinge gidip yürümeyiz. Bu fırsatçılık olur, o gençlerin emeğine saygısızlık olurdu.

Sarıgül yine de Gezi’dekilere çeşitli biçimlerde destek olduğunu söylüyor: “Biz Gezi’de Kızılay görevi gördük. 58 doktorum hiç uyumadan görev yaptı; temizlik hizmetleri, ambulans sağladık. Ama bundan fazlası fırsatçılık olurdu.”
Tekin’in bir başka eleştirisi, Sarıgül’ün Başbakan Erdoğan ve Kadir Topbaş’ı yeterince eleştirmediği yolundaydı. Sarıgül’ün yanıtı ilginçti: “Kadir Topbaş’ı da, Başbakan’ı da en yoğun eleştiren benim. Ancak, nezaketi elden bırakmıyorum. Çıkıp birilerine ‘hırsız’, ‘diktatör’, ‘üçkağıtçı’ diyebilirsin ama sonunda da 15 oy alırsın. Ben dedikodu değil proje konuşacağım. Bülent Ecevit, Erdal İnönü üslubunda konuşan biriyim. Hakaret etmeyeceğim. Başbakan arkasında 50 olduğunu söylüyor; ben yüzde 100’ü kucaklamaya talibim.


Güçlü bir ekibi var

Bu yanıt bize Sarıgül’ün nasıl bir seçim kampanyası yürüteceği konusunda da ipuçları veriyor. Belli ki Şişli Belediye Başkanı, kamuoyunun siyasi gerilimden bıktığının farkında. Aday olması halinde, son yıllarda alışageldiğimiz ‘negatif kampanya’ yerine, hasret kaldığımız ‘pozitif’ mesajlara yönelecek.

Yakın çevresinden aldığım izlenim de bu yönde. Şişli belediye başkanı, seçim kampanyasını trafik, şehircilik gibi konularda proje ve uluslararası örneklerden yola çıkan çözüm paketleri üzerine inşa ediyor. Anladığım kadarıyla arkasında güçlü bir ekip var. CHP seçmenini küstürmeden, tabanı genişletmeye çalışacak. Kamuoyu yoklamalarında, popülaritesi CHP’nin aldığı oyun üstünde çıkıyor. Ak Parti seçmeni arasında %18 beğeni oranı var.

CHP seçmeni üzerine bunu eklemeye çalışacak.

Doğrusu son yıllardaki siyasi gerilim ve kutuplaşma, hepimizi bitirdi. Karşı tarafa küfretmeden, hakaret etmeden siyaset yapmak, neredeyse mazide kalan bir rüya... Ancak unutmayın Kadir Topbaş’ın popülaritesinin de partisinin üzerinde olmasının nedeni, kırıcı, ötekileştirici üslup kullanmıyor oluşu. İstanbul’la ilgili tüm verileri alt alta koyunca, anlaşılıyor ki Sarıgül, ‘şehircilik’ odaklı, pozitif tınısı olan bir kampanyadan kazançlı çıkabilir.
Bakalım CHP genel merkezi ve teşkilatlar ikna olacak mı...?