Tadımın tuzumun kalmadığı, enerjimin neredeyse sıfırlandığı bir gün kendime gelebilmek adına bir alışveriş merkezine attım kendimi.

Huzursuzluğumun ve efkarımın sebebi olan sinir bozan tüm işleri ve kişileri alışverişe gömmekti niyetim.

Her zamanki gibi bu ona güzel yakışır, bu ona güzel olur diyerek kendim hariç herkesin zevkini bulmuştum. Mutluydum kendime istediğim gibi bir şey bulamasam da alışveriş yapabilmiştim ya o yeterdi bana.

Para ödemek için sıraya geçtiğimde benim kadar mutluydu ve keyifliydi sırada bekleyenler.

Sıraya yanlış yerden geçmeye çalışanlara karşı bile son derece hoşgörülüydüm. Alacağımı almıştım nasılsa ne farkederdi ki bir dakika öncesi ya da bir dakika sonrası..


Mutlu mesut sıramı beklerken bir çiftin kavgasıyla irkildim.

Kadın sürekli bağırıyor, adam ne söylerse söylesin susmuyordu. En son adam "yeter herkes bize bakıyor" dediğinde kadın son noktayı koydu. "Tam 7 senedir sana katlandım. Ama artık dayanamıyorum ve susmayacağım".

Hiç bir şey diyemedi adam. Koskoca 7 yıl zorla katlanılmış, dayanılmış ve artık patlama noktasına gelmiş bir evlilik.

Çoğumuz kendimizi üzen kişilere, mutsuzluk verenlere toplum baskısı yüzünden cevapsız kalıyoruz. Biz kadınlar her şeyin anasıyız zihniyetinde güzel bir toplumun da anasıymışız gibi kendimiz hariç herkesi düşünüyoruz.

Oysa bencilliğini gördüğümüzde, bedenimize değilse bile ruhumuza zarar verdiğini hissettiğimizde kestirip atmak en güzeli.

Her şey sevgiyle mümkün ama karşınızdaki sizin sevginizi haketmiyor ve size değer vermiyorsa kendinize işkence etmekten öteye gitmez sizin fedakarlığınız.


O bayanın yanına yaklaşmak, sakın bu kararından cayma, 7 senelik eziyetine bir son ver artık, demek istedim bir anda.

Sevginin, saygının olmadığı bir evliliği sürdürüp kendini tüketme, daha fazla çekme demek...

Kimsenin seni üzmeye hakkı yok, sen çok değerlisin demek...

Güçlüsün, başarabilirsin ve kendini değerli kılabilirsin, sen değil o üzülsün kaybettiklerine demek...

Onlar bağrışarak hızla mağazadan uzaklaştılar, bende dalıp gittiğim hayallerden uzaklaştım.

Dostoyevski "Cehennem insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir" diyerek ne güzel tasvir etmiş sevgisizliği.

Kadının nefretle haykırdığı adam zebanisiydi sanki...

Sevgi bittiyse sürdürmeye çalışmak boşa kürek çekmek gibi....

Küreğinize, yaşadığınız tüm olumsuzluklar yapışıverir ve sürekli sizin peşinizden sürüklenir...

Koskoca okyanusun orta yerinde yapayalnız kaldığınızı farkedersiniz size yapışmış acılarınızla... 

Oysa sevgi gösterilen her kadın, değer verildiği hissettirilen her kadın, dünyanızı cennete çevirebilir.

O yüzden sevdim dediğinizi kaybetmeyin, onun sizin için beslediği sevgiyi, o yüce değeri kendi ellerinizle, bencilliğinizle öldürmeyin.

Mutlu, mesut yaşamak varken dünyanızı cehenneme çevirmeyin.

Sevin, sevilin, her gününüz bayram tadında olsun,

İyi bayramlar....