Polonyalılar Atatürk için ne dedi?

Bir süre önce büyük özlemle ayrıldığım Polonya'ya geri döndüm.

Bir süredir görmediğim öğretmenlerimi ve arkadaşlarımı ziyaret ettim.

Sık sık yaptığım gibi yakın arkadaşlarımla bir araya gelip sohbet etmeye başladık. 

İşte bu sohbetin konusu, bu yazıdaki konuyu belirledi.

Polonyalı arkadaşlarımla konuşurken ara sıra benim ülkemle ilgili, Türkiye'yle ilgili bazı sorular sorarlardı.

Daha önceki bir yazımda da değindiğim gibi kimi sorular sosyal yaşamla ilgili, kimi sorular da eğitimle ilgili olurdu.

Genel olarak Türkiye'nin karışık olduğunu düşünür ama politik konulardan hiç konu açılmazdı. Ya sevmediklerinden ya da bilmediklerinden diye düşünürdüm.

Piotr adında bir arkadaşım bu düşüncemi tamamen değiştirdi.

Piotr'la olan sohbetim sırasında bana Polonya'nın durumundan ve ülkenin kalkınma sürecinden bahsetti. Genel olarak anlattıkları, daha önce de okuduğum, bildiğim şeylerdi. Ben de ona Polonya'yla ilgili kendi fikirlerimi anlattım. Bizdeki deyişle ayaküstü memleketi kurtardık.

Benim anlattıklarımı ilgiyle dinledikten sonra Piotr'un söylediği bir cümle beni tam anlamıyla "çarptı". Ben ona şöyle yapmalısınız, böyle yapmalısınız dedikten sonra,

"Aslında bizim bir ATATÜRK'E ihtiyacımız var..." dedi.

Tekrar okuyun. Bir daha okuyun. Yanlış okuduğunuzu düşünmeniz normal, ben de yanlış duyduğumu sanmıştım ilkin. Zira bunu söyleyen bir Türk değildi.

Bunu söyleyen savaşla da olsa Atatürk'ü tanımış olan Yunanlı bir komşumuz değildi.

İngiliz hiç değildi.

Bunu bir Polonyalı söylüyordu. Hiç beklemediğim birinden "Bizim Atatürk'e ihtiyacımız var" cümlesini duymuştum. Basit gibi görünebilir ama bu cümle o kadar çok şey anlatıyor ki...

"Bizim bir Washington'a ihtiyacımız var"
"Bizim tek ihtiyacımız olan Prens Charles"
"Bize bir Sobieski lazım"

Siz bu cümleleri bir Türk'ten duydunuz mu hiç?

Polonyalılar bile Atatürk'ün değerinin farkında.

Atatürk'ü tanıyor, tanımakla da kalmıyor, kim olduğunu, ne yaptığını iyi biliyor ve diyor ki "Bizim bir Atatürk'e ihtiyacımız var" diyor. Bu cümle gerçekten çok şey anlatıyor.

Bu konuşmadan sonra uzun uzun düşündüm.

Bir Piotr'u, bir de bizi...

Kimbilir, belki Polonyalılar bizden önce Atatürk'ü sahiplenir, onun fikir mirasını devralıp çağdaş medeniyetler seviyesinin çok üstüne çıkarlar...

Sizce haketmiyorlar mı?