CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir'de partisinin 234 belediye başkanı ile yaptığı toplantıda cumhurbaşkanı adayı belirleme çalışmalarıı sürdürdüklerini anlatırken, "Bilgi, birikim tevazu, hoşgörü, zerafet bunların olması lazım. Oturmasını- kalkmasını bilmesi lazım. Terbiyeli bir adamdan cumhurbaşkanı olur" dedi.

Ankara'dan karayolu ile Eskişehir'e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Opera binası salonunda dün başlayan belediye başkanları toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu'nu Opera binası önünde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile belediye başkanları karşıladı.
CHP'li belediye başkanlarının 'Büyük Buluşma' toplantısının ikinci günü 'Babalar günü' nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çocukları ve tornunun görüntülü mesajlarının izlenmesiyle başladı. Kılıçdaroğlu, çocuklarının ve tornunun babalar günü mesalarını izlerken duygulandı.
CHP'nin Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın konuşma yaptı. Ağbaba, projeleri ile ilgili bilgiler verdi. Ağbaba'dan sonra kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sahnede Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen çiçek vererek 234 belediye başkan adına babalar gününü kutladı.

"BU MEMLEKET NEREYE GİDİYOR?"

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyeler tarafından yapılan hizmetlerin Türkiye'ye duyurulması gerektiğini anlatırken genel iktidarın yolunun yerelden geçtiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların ne durumda olruğunu siz de biliyorsunuz. Herkesin kafasında bir soru işareti var. Herkes her tarafta şu soruyu vicdanına soruyor. 'Bu memleket nereye gidiyor?' Evet nereye gidiyor? Aslında hepimiz biliyoruz nereye gidiyoruz. Konsoloslukta yurttaşlarımız rehin alınıyor, nereye gidiyoruz? Her sabah gazeteleri açtığımızda, televizyonları izlediğimizde gölgeli bir seçim toplumdan intikam alırcasına konuşulanı görüyoruz ve duyuyoruz. Ve soruyurum nereye gidiyoruz. Barışçıl olan arışın b si ibile yok. Sanki bir kavganın ortasındayız. Huzurlu bir kent, huzurlu bir aile, huzurlu bir ülke isitiyoruz. Siyaset kavganın bir aracı haline dönüştü. Vatandaş, işadamı, ülke huzursuz, her ailede huzursuzluk var. Her aile gecek açısından kaygılı. Huzursuz dil kullanmayı külliyen kaldıracağız. Belediye başkanlarımız güzel, huzurlu bir dil kullanacaklar. Biz bize oy versin- vermesin hiçbir ayrımcılık yapmadan bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız. Yoksulluğu yönetmek değil, bitirmek istiyoruz. Her ailenin aile sigortası olacak bu ülkede. Köle ticareti yopmıyoruz. İnsanları köleştirmek için mücadele etmiyoruz. Herkesin bağımsız ve özgür olmasını istiyoruz."
CHP'li belediye başkanlarının makamlarında oturmamaları gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kuşkusuz belediye başkanı arkadaşlarımızın işleri kolay değil. 'Seçildim daha 5 sene zamanım var' düşüncesini kabul etimiyorum. Makamlarında da oturmalarını kabul etmiyorum. İlk 6 ay çok. ama çok önemli. İlk 6 ayda verdiğimiz mesaj halkın belleğine genel tavır görecektir. Makamlarınızda oturun diye belediye başkanı seçilmediniz. Halkın arasında gezip onların sisini dinlemek için seçildiniz. O makamlar oturma makamı değil hizmet makamıdır" diye konuştu.

Babalar günü nedeniyle çocukları ve tornunun görünütüsü izlerken çok duygulandığını belirten CHP lideri, "Az önce bir film izlediniz. Gerçekten çok duygulandım. Çocuklarımı nasıl yetiştirdim bilmiyorum. Bütün yaşamım boyunca hep yolsuzluklarla haksızlıklarla mücadele ettim" dedi.

NASIL BİR CUMHURBAŞKANI ADAYI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının halk oyu ile seçileceğini, siyasi parti, sendika, sivil toplum kuruluşlarıyla 'Nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı?' diye görüştüklerini anlatırken şöyle konuştu:
"Toplumun her kesimiyle, her siyasal partiyle olabildiğince görüşüyoruz. 76 milyondan her bireyle tek tek görüşemeyeceğimize göre siyasal partilerle, sivil toplum örgütleri, sendikalarla, meslek kuruluşlarıyla görüşerek onların tabanlarını görüşlerini bir anlamda almak istiyoruz. Bu girişimlerimiz birilerini rahatsız ediyor. Oysa teşekkür edilmesi lazım. Vatandaşın nabzını tutuyoruz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz. O makam çok önemli. Oraya oturacak kişinin vatana ihanet dışında sorumluluğu yoktur. O bayrağı, vatanı, bizi, hepimizi temsil edecek. O nedenle oraya seçilecek kişinin hepimizi kucaklaması lazım. Hepimizin gönlünden geçen, 'İşte bu benim cumhurbaşkanı adayım olabilir' diyecek, bir kişinin olması lazım. Hala bir kavga gidiyor. Kavgadan uzak duracağız. O istediği kadar kendisiyle zaten iç dünyası ile kavgalı. Ruhen sorunu var. Ama biz farklı bir pencereden, uzlaşmacı bir anlayışla, büyük bir uzlaşmayı sağlayarak cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğiz. Neden büyük bir uzlaşma? Çünkü istiyoruz ki hepimizi temsil eden bir kişi olsun."

KİMLER OLMAMALI?

Kılıçdaroğlu, kuvetler ayrılığı ilkesine inanmayan birisinin cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Anayasada kuvetler ayrılığı ilkesi vardır; Yasama, yargı, yürütme. 'Buna ben inanıyorum demesi' lazım. İnanmıyanın cumhurbaşkanı adayı olmaması lazım. 'Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır' diyen birisinden cumhurbaşkanı olmaz. Bütün dünya, kainat bize güler; Nasıl olur da böyle birisi cumhurbaşkanı olablir diye. Vatandaşına sevgi ve hoşgörü gösteren birisi cumhurbaşanı adayı olabilir. Vatandaşını tokatlayan birisinden cumhurbaşkanı adayı olur mu? Sormazlar mı siz nasıl bir ülkesiniz? Gelip senin vatandaşını tokatlıyor, tokatlayan adamı seçiyorsunuz. Böyle birisinden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfkeyi sanata dönüştüren, topluma, gençlere aşılamaya çalışan bir kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfke değil, sevgiyle hoşgörüyle dünyaya bakacaksınız. Millet, vatanını, bayrağını sevecek, birisi cumhurbaşkanı adayı olabilir. 'Ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım' diyen kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Milliyetçilik vatan sevgisi, bayrak sevgisi demektir. Kafatası milliyetçiliği 19'uncu Yüzyıl'da kaldı. 21'nci yüzyıldayız. Hukukun üstünlüğüne inanmayandan cumhurbaşkanı adayı olmaz. Yargı ve adalete inanacak. Adalet kutup yıldızı gibidir. Sabit yerinde durur bütün kainat onun etrafında döner. Adalet budur. Ona inanmayan birisinden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Cumhurbaşkanı adayının kadın erkek eşitliğine inanması lazım. Bireyin ham ve özgürlüklerinin genişletilmesinden yanayız. Vatandaşını bizden ve onlardan diye ayırandan cumhurbaşkanı adayı olmaz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul etmezsek toplumu bir felakete sürüklemiş oluruz."

CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI?

Kılıçdaroğlu, ülkelerin bilgi birikimiyle yönetildiğini, bu birikimi olmayan kişinin cumhurbaşkanı adayı olamayacağını, ayrıca tevazu, hoşgörü, zerafet, terbiyesinin olması gerektiğini vurgularken, "Çok daha önemlisi; halka yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin yalancılığıyla ünlemiş bir kişi olmaması çok daha önemlisi temiz, şaibesiz birisi olması lazım. Bu nitelikleri halka anlatmak zorundasınız. Bu halka, sağduyusuna güveneceğiz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, özel idarelerin kapanması ardından mallarının paylaşımı konusunda CHP'li belediyelere haksızlık yapıldığını savunarak, "Büyükşehirlerde il özel idarelerin malları dağıtıldı. CHP'li belediyelere gelince hurda makinalar, mezarlıklar, borçlar devredildi. Ambulans bile verilmedi" dedi.

FOTOĞRAFLI