CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin, "Bu öngörülen değişiklik ile Suriye anayasası bire bir birbirini tutuyor, eşit. O zaman Esad'ı neden suçladık? O rejim Türkiye'ye yakışır mı? Doğru da değil. Belki Kuzey Kore'de uygulanıyor olabilir. Kuzey Kore'de bir diktatör var. Bütün ülkenin alaya aldığı bir ülke. Şimdi Türkiye de Kuzey Kore modelini mi benimsemiş olacak? dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yeni anayasaya ilişkin Kılıçdaroğlu, "Bu anayasa değişikliği neyi değiştirecek? Siz 15 yılda çıkarmak istediğiniz hangi kanunu çıkaramadınız. 15 yıldır ülke koalisyonla mı yönetiliyor ki; istikrar için evet diyecekler. 15 yıldır ülkeyi kim yönetiyor? Bu öngörülen değişiklik ile Suriye anayasası bire bir birbirini tutuyor, eşit. Suriye'deki rejimi kabul ediyor muyuz? Etmiyoruz. Eleştiriyoruz. Esad'a diyoruz ki; demokrasi yok, basın özgürlüğü yok. Aynısını kendi ülkemize uyguluyoruz. O zaman Esad'ı neden suçladık? O rejim Türkiye'ye yakışır mı? Doğru da değil. Belki Kuzey Kore'de uygulanıyor olabilir. Kuzey Kore'de bir diktatör var. Bütün ülkenin alaya aldığı bir ülke. Şimdi Türkiye de Kuzey Kore modelini mi benimsemiş olacak. Dünyada alay konusu haline gelen bir ülke mi olalım biz?" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANIYIM, BUNLARI ATARIM DEDİĞİNİZ ZAMAN DEVLETİ ÇÖKERTİRSİNİZ'

Anayasanın toplumsal uzlaşı metni olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Partili Cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak? Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Partili Cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak? Partili Cumhurbaşkanı ile adalet elden gider. Getirilen düzenleme Erdoğan'la sınırlı değil. Ben Cumhurbaşkanıyım bunları atarım dediğiniz zaman devleti çökertirsiniz. Asıl çift başlılık, kaos ondan sonra başlayacak. Kaş yapayım derken göz çıkaracaklar. Diyelim ki herhangi bir vatandaşımızın bir sorunu çıktı. Ankara'ya geliyor ve milletvekili ile görüşüyor. Vekil sorunun neden çözülmediğini anlatıyor ya da sorununu çözüyor. Yeni sistemde vekilin buna yetkisi, bağlantısı yok. Milletle devletin arasına tam bir duvar örecekler. Milletvekilinin yanına neden gitsin? O halde bu milletvekili Meclis'te ne yapacak? Yasama organı el kaldırıp indirecek. Halk ile vekilin arasındaki kontak kopacak" ifadelerini kullandı. 

"NEDEN 'HAYIR' DENMESİ GEREKTİĞİNİ ANLATACAĞIZ"

- AB'ye üyelik konusunda, terör konusunda her türlü desteği veririz. Vatandaşın gündemiyle hükümetin gündemi farklı.

- Neden 'hayır' denmesi gerektiğini anlatacağız. Parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için, güçler ayrılığı için hayır denmesi gerekir. Bütün yetkileri bir kişinin eline verirseniz orada denge olmaz.

Anayasa değişikliği bu şekliyle geçerse, bütün yetkileri bir kişiye vereceğiz ve onu kimse denetleyemeyecek. Yargı, yürütme, yasama onun emrinde olacak. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir düzen yok.

"MİLLET KENDİ VEKİLİNİ KENDİSİNİN SEÇMESİ LAZIM"

Kanun yapma tekeli Meclis'e aittir. Eğer siz başkana kanun yapma yetkisi verirseniz, kendi yetkinizi devretmiş oluyorsunuz. Bu doğru mudur, yanlış mıdır?

Şu anda AK Parti vekillerini kim seçti? Vatandaş mı seçti? Hayır. Vatandaşın önüne listeyi koydular. Bunu geçmişte askerler yapmış, darbe hukukunun bir parçası. Şimdi başkan bu listeyi hazırladı, vekilleri buna karşı çıkacak mı?

- Biz şuandaki sistemi de savunmuyoruz. 12 Eylül darbe hukukundan Türk siyasetinin arınması lazım. Lider suntasının sona ermesi lazım. Millet kendi vekilini kendisinin seçmesi lazım. Muhtar nasıl seçiliyor? Burada da buna benzer bir yöntem getirebiliriz.

SURİYE ANAYASASI İLE AYNI

Peki bizim başkanlık sistemi nerede uygulanıyor? Anayasa değişiklik teklifini parlamentoda görüşürken arkadaşlarımız Suriye Anayasasını getirdiler, tercümesini yaptılar. Bu değişiklikle, Suriye Anayasası birebir tutuyor. Şimdi biz Suriye'deki rejimi kabul ediyor muyuz? Etmiyoruz. Niçin? Esad'a diyoruz ki burada demokrasi yok, baskı var, medya özgürlüğü yok, diğer haklar yok. Şimdi aynısını biz kendi ülkemize uyguluyoruz. O zaman niye biz neden bu Esad'ı suçladık. O rejim Türkiye'ye yakışır mı? Yakışmaz."

'CUMHURBAŞKANI HAKEMDİR'

Cumhurbaşkanı devletin uyum içinde çalışmasından sorumludur""Sayın Bahçeli de öyle diyordu... Anayasa uymadığı için anayasaı değiştirelim. Bunlar neden bir kişinin isteği üzerine yapılıyor. Cumhurbaşkanları devletin uyum içinde çalışmasından sorumludurlar. İki siyasi partinin arasında sorun çıktığında cumhurbaşkanı hakemdir. Peki cumhurbaşkanı bir partinin cumhurbaşkanı olursa hakem rolünü kim üstlenecek?

"ASIL ÇİFT BAŞLILIK ONDAN SONRA BAŞLAYACAK"

Seçim yasası, seçim baraj değişsin dedik. Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Partili Cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak?

- Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir.

- Partili Cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak? Partili Cumhurbaşkanı ile adalet elden gider.

- Getirilen düzenleme Erdoğan'la sınırlı değil.

- Ben Cumhurbaşkanıyım bunları atarım dediğiniz zaman devleti çökertirsiniz.

- Asıl çift başlılık, asıl kaos ondan sonra başlayacak.

Diyelim ki herhangi bir vatandaşımızın bir sorunu çıktı. Atlıyor Ankara'ya geliyor ve milletvekili ile görüşüyor. Vekil sorunun neden çözülmediğini anlatıyor ya da sorununu çözüyor. Yeni sistemde vekilin buna yetkisi, bağlantısı yok. Milletle devletin arasına tam bir duvar örecekler. Milletvekilinin yanına neden gitsin? O halde bu milletvekili Meclis'te ne yapacak? Halk ile vekilin arasındaki kontak kopacak.

-Vatandaş geleceğini düşünerek sandığa gitsin.

- 15 Temmuz'dan sonra Saray'a gitmemiz gerekiyordu ve gittim. Linç edilen ailelerin aileleri perişan halde. Kim bu askerleri linç ettiyse yargılansın dedim. Hepsi 'haklısınız' dediler. Bugün linç edenlerden birini yargıya teslim ettiler mi, etmediler. Buna devlet mi denir? Bu çıkarsa hiçbir vatandaş hiçbir hakkını arayamayacak. Biz geldik gidiyoruz. Çocuklarımız özgür bir Türkiye'de yaşamak isterler. Fikir üretmek sadece insana özgündür. Siz bir apartmanın yönetimini bile denetlerken koskoca bir devletin denetlemesinin yapılmaması çatışmaya yol açar.

- Bu 80 milyon ile ilgili bir olay. Anayasa herkesi ilgilendiriyor.

- HSYK'ya bakın dedim. Bazı hakimler sosyal demokrat, bazıları milletçi, bazıları AKP'li, bazıları FETÖ'cü. Böyle iş mi olur. Hakimlerin cübbesinde neden düğme yoktur? Çünkü kimseye eğilmezler. Onlar adaleti temsil ediyor.

YASALARI BÜROKRASİ HAZIRLAR


Parlamentolar kanun çıkarma fabrikası değildir. Hiçbir parlamento kendisi kanun yazmaz, Yasaları, bürokrasi hazırlar. Siyasi otorite talimat verir, tasarı hazırlanır, taslak oturulur görüşülür. bürokratlar, stklarla görüşülür olgunlaştırılır, siyasi otoriteye sunulur. Otorite bunu Bakanlar Kuruluna sunar, son şekil verildikten sonra imzalanır ve parlamentoya gelir. Parlamentoda, muhalefetle birlikte kanun daha mükemmel hale getirilir ve parlamentodan geçer. Olay budur.

DEVLETİ DEVLET YAPAN LİYAKATTIR

Çok hızlı kanun çıkarmak hiçbir işe yaramaz. Kanunların boşluğunu yargı doldurur. Buna içtihat denir. Bütün olayları yasada bulmak mümkün değildir. Bütün dünyada yargıçlara verilen bir görev vardır. Eğer kanunda sorunu çözecek düzenleme yoksa yargıç. kendisini yasama organı yerine koyar ve kanunun ruhuna uygun olarak hüküm ica eder. Yargıtay da onaylarsa bütün yargıçlar buna uyar. Devleti devlet yapan liyakat denen bu sistemdir. Siz bu sistemi yok etmeye çalışıyorsunuz. Yanlış da buradan başlıyor zaten.

MECLİS'TEKİ GÖRÜŞMELER


Buradaki sorun şu, anayasa değişiklikleri parlamentoda görüşülürken kamuoyu bilgilendirilmedi. Vatandaş sanıyor ki, Erdoğan'ı sevenler diyor ki, Erdoğan bunu istedi biz bunu yapacağız, sevmeyenler de biz karşıyız 'hayır' diyoruz. Bu Erdoğan ile bağlantılı bir olay değil. Bu 80 milyonla ilgili bir olay çünkü anayasa hepimizi ilgilendiriyor. Olaya Erdoğan penceresinden bakmak kadar yanlış bir şey yok.

"VATANDAŞ GELECEĞİNİ DÜŞÜNEREK SANDIĞA GİTSİN"

15 Temmuz'dan sonra Saray'a gitmemiz gerekiyordu ve gittim. Linç edilen ailelerin aileleri perişan halde. Kim bu askerleri linç ettiyse yargılansın dedim. Hepsi 'haklısınız' dediler. Bugün linç edenlerden birini yargıya teslim ettiler mi, etmediler. Buna devlet mi denir? Bu çıkarsa hiçbir vatandaş hiçbir hakkını arayamayacak. Biz geldik gidiyoruz. Çocuklarımız özgür bir Türkiye'de yaşamak isterler. Fikir üretmek sadece insana özgündür. Siz bir apartmanın yönetimini bile denetlerken koskoca bir devletin denetlemesinin yapılmaması çatışmaya yol açar.

"AK PARTİLİLER ALKIŞLADILAR, ŞİMDİ NEDEN VAZGEÇTİLER?"

Taksim'de ve İzmir'deki mitinglerde parlamenter sistmein gücüne vurgu yaptım. Yenikapı'daki mitingde parlamenter demokratik sisteme vurgu yaptım. Bütçe görüşmelerinde parlamenter demokratik sisteme vurgu yaptım. Hepsinde AK Partililer alkışladılar. Şimdi neden vazgeçtiler? O alkışlar mı yanlıştı şimdi yaptıkları mı yanlıştı?
(Sera Kadıgil'in serbest bırakılması) "Talimat ile bir şey yapıyorsa, o savcı birilerinin kölesidir"

"Anayasa güvence değilse çatışmalar artar. Toplum ayrışıp, kutuplaşacaktır"

"Türkiye bölünme noktasına gelmiş ve bunu bir Başbakan dillendiriyorsa O koltuktan çekilmesi lazım"

(SERA KADIGİL'İN SERBEST BIRAKILMASI) "TALİMAT İLE BİR ŞEY YAPIYORSA, O SAVCI BİRİLERİNİN KÖLESİDİR"

Hakime TORUN/ANKARA,() - CHP PM üyesi Saliha Sera Kadıgil, sevk edildiği mahkemece serbest bırakılmasını değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "7 yıl önce attığı tweetler parçalandı bölündü ve 7 yıl sonra buraya gel dediler. Çünkü Sera Kadıgil Anayasa'yı çok güzel anlatıyordu. 'Yanlış yaptıysam özür dilerim' dedi. Siz bunu alıp 7 yıl önceki tweetleri yüzünden savcıya çıkardınız. 3 yıl önce Gülen'e övgü düzenlere savcı ne yaptı? Bu savcıya ne denir? Bu savcılar iktidarın kölesidir. 7 yıl önce atılan tweeti yeni keşfetmiş gibi bir yerden alınan talimat ile bir şey yapıyorsa, kusura bakmasın o savcı birilerinin kölesidir" ifadelerini kullandı.

"ANAYASA GÜVENCE DEĞİLSE ÇATIŞMALAR ARTAR. TOPLUM AYRIŞIP, KUTUPLAŞACAKTIR"

Kılıçdaroğlu, "Anayasalar toplumsal uzlaşı gerektirir. Bu anayasa güvence değilse çatışmalar artar. Toplum ayrışıp, kutuplaşacaktır. Halktan gizli anayasa yaptılar. Halkın anlayacağı bir anayasa değil" dedi.

"BAŞBAKANIN O KOLTUKTAN ÇEKİLMESİ LAZIM"

Kılıçdaroğlu, "Türkiye bölünme noktasına gelmiş ve bunu bir Başbakan dillendiriyorsa, felaket başlamış demektir. Başbakanın bunu dillendirmeye yetkisi ve hakkı yok. O koltuktan çekilmesi lazım. 'Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür' dedi. Toplumu bölen ayrıştıran sizsiniz. Anayasa ile kutuplaştırmış haldesiniz" diye konuştu.

"SANDIĞI PROTESTO ETMEK 'EVET' OYU ANLAMINA GELİR"

Kılıçdaroğlu, "Herkesin düşünerek sandığa gitmesi gerekiyor. Sandığı protesto ediyorum demek evet oyu kullanmak anlamına gelir. Hayır demeliyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Pazar günü bütün ile ve ilçe başkanlarımızı Ankara'ya davet ettik. Referandum çalışmaları ile ilgili bilgiler paylaşılacak" dedi.