CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ndeki iftar programında yaptığı konuşmasında, 'paralel yapı' iddialarıyla ilgili olarak, "Bu yapı terörle mücadelemizi baltalamak için de elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. MİT TIR'ları meselesi sadece ihanetin bilinen örneğidir. Milletimiz paralel yapının işte bu karanlık yüzünü, gerçek niyetini, sinsiliğini, ihanetlerini gördüğü için bunlara karşı yürütülen mücadeleyi de samimiyetle destekliyor. Milletin arkasında durduğu bir mücadelenin başarıya ulaşmaması söz konusu değildir. Allah'ın izniyle bu sonuçlanacak, başarıya ulaşacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da emniyet mensuplarıyla iftarda buluştu. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ndeki iftar programına İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz de katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada,  operasyonlarda hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Ülkemizin ve milletimizin bekası uğrunda hayatını feda etmiş tüm polislerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve siz mesai arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Ülkemizin 81 vilayetinde milletimizin güvenliğini, huzurunu sağlamak için gece gündüz görev yapan 260 bin emniyet teşkilatı mensubumuzun her birini ayrı ayrı kutluyorum. Devlet olmanın en başta gelen vasıflarından biri, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Emniyet teşkilatımız bu vazifesiyle devlet-millet kaynaşmasının sağlanmasında çok önemli bir misyona sahiptir" dedi.

'GÜÇ, ŞU VEYA BU GRUBUN ÇIKARLARININ EMRİNE VERİLİRSE...'

Emniyet teşkilatının sahip olduğu güce ve imkana dikkat çeken Erdoğan, "Güvenlik-özgürlük dengesi büyük ölçüde polislerimizin görevlerini hangi bilinçle yaptıklarıyla ilgili bir tartışmadır. Emniyet teşkilatı elindeki gücü ve imkanı milleti için kullanıyorsa orada huzur ve güven vardır. Ama bu güç, adı ne olursa olsun şu veya bu vesayet odağının; şu veya bu grubun çıkarlarının emrine verilirse o zaman gerçekten çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Türkiye bu şekilde sıkıntılı dönemleri zaman zaman yaşamıştır ve hala da yaşamaktadır. 1980 öncesi polis teşkilatının nasıl ikiye bölündüğünü, bu durumun ülkenin güvenliğine ve huzuruna nasıl zararlar verdiğini gayet iyi biliyoruz. O dönemleri çok acı yaşadık" diye konuştu.

'İHANET ÇETESİ DÜNYANIN HER TARAFINDA TÜRKİYE'NİN ALEYHİNDE ÇALIŞIYOR'

'Paralel yapı' iddialarına da değinen Erdoğan, "Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe girişimiyle ifşa olan bir grubun adeta yargı teşkilatı, polis içinde ayrı bir polis teşkilatı oluşturduğunu dehşetle gördük. Diğer alanlarda da benzer oluşumlara giderek, devlet içinde paralel devlet kurmaya çalışan bu yapıyla kararlı bir mücadele içindeyiz. Emniyet teşkilatımız bu yapının öncelikli hedeflerinden biri olduğu için en ciddi zararı gören ve en ciddi mücadelenin yürütüldüğü kurumlarımızın başında geliyor. Ülkenin ve milletin menfaatlerine saldırmayı kendisine görev bilen bu ihanet çetesi, dünyanın her tarafında Türkiye'nin aleyhinde çalışıyor. Gittiğimiz yerlerde paralel devlet yapılanması örgütünün üyelerinin bölücü terör örgütü mensuplarıyla, Ermeni çetecilerle omuz omuza ülkemize karşı eylem yaptıklarını görüyoruz. Bunlar ne millidir ne yerlidir ne de bu vatanın evlatlarıdır" dedi.

'MİT TIR'LARI MESELESİ SADECE İHANETİN BİLİNEN ÖRNEĞİDİR'

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Açık söylüyorum. Bu yapı terörle mücadelemizi baltalamak için de elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. MİT TIR'ları meselesi sadece ihanetin bilinen örneğidir. Sizler bizzat yaşadığınız için, diğer meselelere çok daha vakıfsınız. Milletimiz paralel yapının işte bu karanlık yüzünü, gerçek niyetini, sinsiliğini, ihanetlerini gördüğü için bunlara karşı yürütülen mücadeleyi de samimiyetle destekliyor. Milletin arkasında durduğu bir mücadelenin başarıya ulaşmaması söz konusu değildir. Allah'ın izniyle bu sonuçlanacak, başarıya ulaşacaktır"

'BÖLGE HALKININ GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN YANINDA YER ALDIĞI GÖRÜLDÜ'

Terörle mücadele kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yürütülen operasyonlara bölge halkının destek verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Aynı şekilde bölücü terör örgütü ilçelerde, mahallelerde eylemlere başladığında, bölge halkının ve ülke kamuoyunun en azından bir kısmının güvenlik güçlerimize karşı kendisini destekleyeceğini sandı. Fakat kısa sürede bölge halkının da 3-5 hain dışında kamuoyunun da teröristlerin değil, güvenlik güçlerimizin yanında yer aldığı görüldü. Çünkü teröristler bölge halkının canına, malına, mahremiyetine, onuruna, namusuna saygı duymaz. Ona hayatı zindan ederken güvenlik güçlerimiz özellikle de polisimiz vatandaşlarımıza kendi ailesi gibi ihtimam göstermiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütünün baskı, şiddet ve kan diliyle onun güdümündeki partinin yalan ve zehir saçan siyaset diliyle değil, gönül diliyle kurulan bu ilişki inşallah bölgede yeni bir dönemin habercisidir. Rabb'im bu mücadele yer alan, destek olan herkesten razı olsun" dedi.

'DEVLETİN BAŞLARI OLARAK BUNU NİHAYETE ERDİRECEĞİZ'

Terörle mücadele operasyonlarının yürütüldüğü bölgelerin yeniden inşasının en kısa sürede gerçekleştirileceğini vurgulayan Erdoğan, "Terörle mücadelenin sadece polisin, askerin sırtına yüklenemeyecek kadar çok boyutlu bir iş olduğunu biliyoruz. Güvenlik güçlerimiz temmuz ayından bu yana üzerlerine düşenleri başarıyla yerine getirmişlerdir. Şimdi askerimiz kırsaldaki teröristleri, polisimiz de şehirdeki yapılanmaları ortadan kaldırmak için yoğun bir mücadele içindedir. Bu operasyonların başarısı, terörle mücadelenin diğer boyutlarının hayata geçirilmesi bakımından çok önemlidir. Hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine mahal vermeden bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak mecburiyetindeyiz ve bunu çok kısa zamanda yapacağız. Hiç endişe etmeyin. Bizler devletin başı, devletin başları olarak inşallah bunu nihayete erdireceğiz" ifadelerini kullandı.

'O TOPRAKLARI İNŞA EDERKEN BATIYA DA DERS VERECEĞİZ'

Operasyon bölgelerinin yeniden inşası üzerinden batıya seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda bulunan o bölge adeta yıkıma uğramış olan o bölge, tamamıyla sıfırlayacağız ve yeniden inşa edeceğiz. Bunu çok farklı yerlere çekmek isteyenler var. Bu vatan, bu topraklar bizim. Bizler bu teröristlerin yaptıklarını bilin ki bunlar bizim sakalımızı kestiler. Ama kesilen sakal çok daha gür biter ve bu çok daha gür bitecektir. Ecdadımız böyle yürümüştür. Biz de böyle yürüyeceğiz. O toprakları ihya, inşa ederken batıya da oradan bir ders vereceğiz. Bunları yayınladınız, gösterdiniz değil mi televizyonlarınızda? Türkiye'de iç savaş var, dediniz. Türkiye'de iç savaş yok. Üst akıl olarak beslediğiniz o beslemelerinizin tahribatları var. O tahribatlar giderilmiştir. Şimdi yeniden buralar inşa edilmiştir" diye konuştu.

'TERÖR ÖRGÜTÜ GEREKLİ ÖNLEMLER ALINARAK EYLEM YAPAMAZ HALE GETİRİLEBİLİR'

Gerekli önlemler alınarak, terör örgütünün eylem yapamaz hale getirilebileceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ya silahlarını bırakacaklar, gömecekler, betonlayacaklar, koordinatlarını da verecekler ya da bu topraklardan çekip gidecekler. Bu konuda kararlılığımız, imanımız var. Bundan taviz veremeyiz. Bu topraklar alışılmış bir toprak değildir. Bu vatan bizim. Tek vatanımız. Terör örgütü gerekli önlemler alınarak, eylem yapamaz hale getirilebilir, ama bölge insanının terör örgütüyle arasına mesafe koyması sağlanamazsa o örgüt yeniden dirilir, yeniden güçlenir" 

'O PAÇAVRALARLA NEREYE MESAJ VERMEK İSTİYORSUNUZ?'


Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Avrupa Parlamentosu'nu da eleştirerek, "Terör örgütüyle birlikte hareket eden, imkanlarını ve iradesini örgütün emrine veren yapıların üzerine de süratle gidilmesi şarttır. İşte dokunulmazlıkların kaldırılması bu konuda önemli bir adım oldu. Meydan okuyorlardı. Dokunulmazlıkları kaldıralım, hazırız; diyorlardı. Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldikten sonra nasıl feveran ettiler gördünüz değil mi? Şimdi batıda dolaşıyorlar. Bu akşam bu anlamlı topluluktan Avrupa Parlamentosu'na sesleniyorum. Sizler parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? O paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki; bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez. Türk milleti bunların hesabını vakti zamanı geldiğinde gereken kişilere de sormasını bilecektir" ifadelerini kullandı.

'FEZLEKELER GÖNDERİLMEYE BAŞLANDI, HEPSİ HESABINI VERSİN'

Dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmalarına değinen Erdoğan, "Bundan sonra terör örgütünün adeta birer militanı gibi hareket eden, arabalarıyla terörist taşıyan, silah taşıyan, imkanlarını teröristlere tahsis eden milletvekilleri yaptıklarının hesabını adalet önünde verecek. Şu anda fezlekeler mahkemelere gönderilmeye başlandı. Hepsi gitsin, yargı önünde bunun hesabını versin" dedi.

'BELEDİYELERİN ÖRGÜTÜN TASALLUTUNDAN KURTARILMASINA İHTİYAÇ VAR'

Bazı belediyelerin terör örgütüne destek verdiğine dikkat çeken Erdoğan, bu konuda gereken önlemlerin alınacağını vurgulayarak, "Aynı şekilde belediyeler konusunda gerekli adımları süratle atmamız gerekiyor. Onun da adımlarını atmaya şu anda hazırlanıyoruz. O adımları da atacağız. Öyle belediye başkanı devletten gelen bütçe payını alacak, bunu dağa gönderecek. Yok böyle şey. Bunun da hesabını soracağız. Terör örgütünden sipariş başkan yardımcılıkları, bütün bunların hepsinin adım adım hesabını soracağız. Kanun gerekiyorsa kanun çıkartılarak, idari işlem gerekiyorsa, işlem yaparak, bölgedeki belediyelerin örgütün tasallutundan kurtarılmasına ihtiyaç vardır ve bunu hükümet olarak yapacağız. Hükümetin bu konuda gerekli çalışmaları, başbakanımızla da bakanlarımızla da görüştüm. Yaptıklarını ve yapmaya gayret ettiklerini gördüm" diye konuştu.

'DEVLET KENDİ PARASIYLA KENDİ ALEYHİNE ÇALIŞAN KİŞİLERİ BESLEYEMEZ'

Kamu kurumlarında terör örgütüne destek veren çalışanların tespit edilip, haklarında gerekli işlemlerin yapılması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: 
"Bir başka önemli mesele. Yurt içinde ve yurt dışında sivil toplum kuruluşu görüntüsü altında terör örgütü için çalışan kuruluşlardır. Bunların faaliyetlerinin önüne geçilmesi için de gereken mekanizmalar hızla kurulmalıdır. Kamu kurumların içinde bölücü terör örgütüyle irtibatlı kimler varsa, derhal tespit edilip hem memuriyetten men edilmeli, hem de haklarında gerekli adli işlemler yapılmalıdır. Terör örgütüne eleman kazandıran öğretmen, teröriste ilaç taşıyan sağlık memuru bunlar asla kabul edilemez çarpıklıklardır. Bu devlet kendi parasıyla kendi aleyhine çalışan kişileri besleyemez. Bunun için de devlet memurlarıyla ilgili mevzuatın köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor"

KÜÇÜK ÇOCUĞUN ELİNİ NEFESİYLE ISITAN BİNBAŞI TETİK'İ HATIRLATTI

Konuşmasında Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki operasyonlarda 23 Aralık 2015 tarihinde bölgedeki ailelerin tahliyesi sırasında küçük bir çocuğun elini nefesiyle ısıtan ve katıldığı bir operasyonda sol gözünü kaybeden Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanı Binbaşı Necmettin Tetik’i hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: 
"Teröristlere devletin çelik yumruğunu, bölge halkına ise devletin şefkatli yüzünü göstererek bu meseleyi çözüme kavuşturmakta kararlıyız. Siz değerli polis kardeşlerimin, asker kardeşlerimin Güneydoğu'daki o mağdur, o mazlum yavruları okşamanız var ya onların 79 milyonda meydana getirdiği tesir çok farklı. Onların üşüyen ellerini ısıtan Necmettin Binbaşı'nın aldığı dualar ona ebedi alemde de bu alemde de farklı mekanları hazırlayıcıdır"

'ŞAHSIMLA İLGİLİ TEHDİTLERİ GELİYOR, BİZ BU YOLA KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIK'

Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Devlet içinde devlet asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devlet tanımıyoruz. Bu tür gayretler içerisine girenler, bilsinler ki yanlış yoldalar. Ve çok ciddi bir duvara toslamayla karşı karşıya kalacaklar ve zaten artık ecelleri geliyor. Kimisi kaçıyor, kimisi Pensilvanya, kimisi şurası, kimisi burası gidiyorlar. Gidecekler. Başka bu işin çaresi yok. Şahsımla, arkadaşlarımla ilgili birçok tehditler geliyor. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onun için geri dönüş yok. Sonuna kadar bu işin üzerine gideceğiz. Çünkü biz uluhiyet denilen Allah'tan başka hiçbir mabut tanımadık. Tanımıyoruz. Aklımızı da kimseye kiraya vermedik. Biz rububiyet, yani Rabb edinme Allah'tan başka bizim Rabb'imiz yok. Bu yolda olanlar yanlıştadır. Ne demek o? 'Bize Pensilvanya'daki zat, şah damarımdan daha yakındır'. Böyle bir şey söylenebilir mi? Bu bir küfürdür, şirktir. Bize şah damarından yakın olan sadece Rabb'imizdir, O'ndan başka yok."

POLİSE 'FİTNE' UYARISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislere fitneye fırsat vermemeleri gerektiğini vurgulayarak, "Bugün bu zorlukların üstesinden gelerek, istiklalimiz ve istikbalimiz için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bu konuda emniyet teşkilatımızın, silahlı kuvvetlerimizin son zamanlarda, özellikle adeta etle tırnak gibi iç içe olmaları en büyük gurur kaynağımızdır. Polisimizin kendi içinde aman ha şu fitnelere, nifak unsurlarına Allah için fırsat vermeyin. Birbirinizi Allah için, bu millet için sevin. O sokulmak istenen fitne unsurlarına asla fırsat vermeyin. Çünkü o bizden çok şey götürür. Yeni yeni, garip garip bazı şeyler çıkarıyorlar. Bunlara fırsat vermeyin, yazık olur. Bakıyorsunuz birisi çıkıyor, bir fitne atıyor ortaya. Sizler buna inanıyorum ki fırsat vermeyeceksiniz." dedi.