Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'da Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu'nun geçtiğimiz hafta “Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" haberiyle ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan 'Devletin mahremini ifşa etmenin adı özgürlük değil düpedüz vatana ihanettir' dedi. Başbakan Erdoğan'ın ikinci durağı Çerkezköy'dü. Çerkezköy'de vatandaşlara hitap eden Erdoğan, konuşmasının sonunda yine Taraf Gazetesi'nde yayınlanan MGK belgesine değindi. Başbakan, ''Kampanyayı yürütenleri açıklamaya kalkarsak yer yerinden oynar. Devletin mahremine dokunduğunuzda yargı gereğini yapar'' ifadelerini kullandı.

İşte Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklaması:
''Üzerinde gizlilik belgesi olan ve Milli Güvenlik Kurulu toplantılarındaki bilgilerin sızdırıldığı ortaya çıktı. Hükümeti fişlemekle suçlayanlara sesleniyorum; hükümeti fişlemekle suçlayanlar öncelikle acaba bu istihbari bilgileri, bu gizlilik bilgilerini acaba bu adamlarınıza, yandaşlarınıza kimler sızdırdı bunu ortaya koyun. Anayasamızda bu konularla ilgili çok açık net yasaklar var. Yasaklar insanların fikir özgürlüklerinde olursa biz karşıyız, ama devletin öyle mahremleri vardık ki bu mahremleri kimsenin teşhir etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır, bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur. İşte bununla ilgili olarak gerek Başbakanlık gerek Milli Güvenlik Kurulu gerek Milli İstihbarat Teşkilatı suç duyurusu yaptı. Bakıyorum da bazı medya kuruluşları maşallah el ele vermişler, bunlar düne kadar hiç bir araya gelemezlerdi, şimdi bir araya gelmeye başladılar. Bunu özgürlük olarak iddia ediyorlar, bunun adı özgürlük değil, bunun adı düpedüz bu ülkeye, bu vatana ihanettir, başka birşey değildir.''

''AÇIKLAMAYA KALKARSAK YER YERİNDEN OYNAR''

Başbakan Erdoğan'ın sonraki durağı Çerkezköy'dü. Çerkezköy'de vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda yine Taraf Gazetesi'nde yayınlanan MGK belgesi ile ilgili konuştu.

Erdoğan fişleme iddiaları ve Taraf Gazetesi'nde yayınlanan belge ile ilgili olarak şunları söyledi:
''Kardeşlerim, bakın bu ara yine bir kampanya. Ne diyor? Bizim fişleme yaptığımızdan bahsedenler var. Kardeşlerim, bize güvenenler, bize inananlar, bizim böyle bir derdin içinde olmadığımızı bilirler. Ancak bakın buradan açık söylüyorum. Bu kampanyayı yürütenler içeride ve dışarıda eğer bunları biz açıklamaya başlarsak ülkemizde yer yerinden oynar, onu da söyleyeyim.

Devletin gizlilik esasına dayalı olan sırları vardır. Bu sırları da mı biz birileriyle paylaşacağız? Böyle bir şey olabilir mi? MGK toplantılarındaki çalışmaları biz birileriyle mi paylaşacağız? Ama içeride ihanet içinde olan birileri kalkıp bunu dışarıya servis ediyorlar da dışarıda birileri de ben köşe yazarıyım deyip, bunu birileriyle paylaşarak yapıyorsa bunun hesabını yargı sorar.

Çünkü bizim anayasamızda da bunlar var, yasalarda da bunlar var. Neymiş, basın özgürlüğü... Ne basın özgürlüğü ya! Böyle basın özgürlüğü olur mu? Nasıl sen kalkar da devletin bu noktadaki sırrını ifşa etmeye kalkarsın? Üzerinde gizlilik damgası, sen bunu kalkacaksın ifşa edeceksin. Sevsinler böyle basın özgürlüğünü...

Bu basın, özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. Bu işin özgürlük anlayışındaki konumunu bilirim. Devletin de mahremi vardır, ailelerin de mahremi vardır. Buna dokunduğunuz anda yargı da gereğini yapmak durumundadır. Eğer yargı gereğini yapmıyorsa, yargı da anayasa suçu işlemektedir. Bunu da çok açık net söylüyorum. Bu bakımdan bizler şu anda bu süreçle ilgili de elimizden geleni yapacağız. Çünkü ülkemizin birliğini, beraberliğini, ayağa kalkışını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Buna fırsat da vermeyeceğiz. Onun için el ele vereceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele budur.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin paradan altı sıfırın atılacağını açıkladığında bazı köşe yazarlarının kendilerine bindirdiğini, enflasyonun patlayacağını ileri sürdüklerini söyleyerek, "Çok ilginçtir bunların içerisinde çok ağır bir şekilde, 'Bu halledilsin, Taksim Meydanı'nda anırırım' diyenler oldu. Ama meydanı bulamadılar, herhalde" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Bu milletin ruhunda artık korkaklık yok, pısırıklık yok. Korkuların üzerine gittiğimiz, sorunların üzerine cesaretle yürüdüğümüz, çözülmez gibi görünen meselelere el atığımız için Türkiye her alanda 3 kat, 4 kat büyüme kaydetti" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çorlu’da bir otelde Tekirdağ Valiliği’nin onuruna verdiği akşam yemeğinde iş adamları ve sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine konuştu.

Tekirdağ’ın üç ilçesinde toplu açılış törenlerine katılan ve miting düzenleyen Başbakan Erdoğan günün son konuşmasında bölgeye yapılan yatırımları anlattı. Cumhuriyetin kurulmasından sonra bugünlere ulaşmasının da büyük fikirler sayesinde olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Engin vizyonun, kadim tarih ve medeniyetin inşa ettiği büyük tasavvurun neticesi ve eseridir. Tarihte büyük düşünmeyenleri, ülkesini, milletini korkulara sürükleyenleri küçük hedeflerle oyalayanları bugün kimse hatırlamıyor. Bizler bu büyük tarihin ve ecdadın mirasçıları olarak büyük düşünmek, büyük hedefler belirlemek ve bunun yanında büyük adımlar atmak zorundayız. İşte 11 yıldır yeniden büyük Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi inşa etmek, bu büyük rüyayı gerçekleştirmek için her alanda dev adımlar atıyoruz. Bugün artık ülkemizin herkesimin de, milletimizin tümünde gencinde, yaşlısında büyük bir özgüven var" dedi.

Dünyayı fellik fellik dolaşmak için yola çıktıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Türk işadamlarının destekleri ile dünyanın dört bir yanında başarı olduğunu dikkat çekti. Balkanlarda yıllarca tarifi mümkün olmayan acıların yaşandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, bugün bölgede iş adamlarımızın olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazi Mustafa Kemal'in babasının doğduğu, büyüdüğü ev yok olmuştu, biz ayağa kaldırdık. Onlarca eseri biz ihya ettik. Onlar şimdi bir çekim alanı oluşturuyor. Selanik'te yine aynı şekilde Gazi Mustafa Kemal'in şu anda müze olarak kullanılan yeri biz ihya ettik, bunlar çekim alanı oluşturuyor. Bugüne kadar gelenler buraya gitmediler, uğramadılar."

MEYDANI BULAMADILAR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin paradan altı sıfır atacağını açıklamasından sonra çok ağır eleştireler ile karşı karşıya kaldıklarını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı köşe yazarları bize ağır bindirdiler. ‘Attığınız zaman, enflasyonu patlatır’ dediler. Ne oldu enflasyon patladı mı? Çatladı, çatladı, ne patlaması. Ortada her şey. Çok ilginçtir bunların içerisinde çok ağır bir şekilde, ‘Bu halledilsin, Taksim Meydanı'nda anırırım’ diyenler oldu. Ama meydanı bulamadılar, herhalde. Bu vakalar var. Ne oldu? Biz geldiğimizde enflasyon 30'du. Şimdi 6-7 buralarda dolaşıyor. Bu enflasyon canavarından ülkeyi kurtaran biz olduk.

Mesele ufuk meselesi. Mesele, ekonomide özellikle bu işin inceliklerini yakalama meselesi. Paramız şimdi itibar kazandı. Bakın biz şimdi Rusya ile karşılıklı olarak, kendi paramızla alışveriş yapabiliyoruz. Anlaşmalarımız var. Son gidişimde yeni bir adımı daha attık, şimdi merkez bankalarımız arasında yapılacak bir anlaşma ile dövizde swap uygulamasına geçeceğiz. Rus parası ile Türk parası karşılıklı olarak diğer paraların kur baskısından ciddi manada kurtulmuş olacak. Çin'le, İran'la da yaptık bu anlaşmayı. Bunlar bizim aramızdaki ekonomik ilişkilerde, hem fiyatların düşmesinde çok ciddi imkan sağlayacak, hem de ticari ilişkilerimizdeki inanıyorum ki rakamı dış ticaret hacmini daha da artıracaktır. Biz bu kararlılıkla 81 vilayetimizde, eserlerimizi de meydana getirmeye devam edeceğiz."

KORKU YARATTILAR

Hükümetin reform yapmak için attığı her adım sonrasında, korkular çıkarıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, “Bölünüyoruz, parçalanıyoruz, dağılıyoruz dediler. Bunları söyleyenlerin görüp de bizim göremediğimiz hiçbir şey yok. Biz bu vatanın evladıyız, bu milletin hep beraber gururlu mensuplarıyız. Bu ülkenin birliği bütünlüğü, herkes kadar bizim de meselemizdir.

Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiç bir adımı atmayız, atılmasına da göz yummayız. Biz hangi işin içerisindeysek onu milletimizin, ülkemizin yararına gördüğümüz için yaparız. Bakın, korku beceriksizliğin ve tembelliğin mazereti olabilir.

Yakın siyasi tarihimize bakın, korkunun gerçekten de iş görmezliğin, iş bilmezliğin, beceriksizlik ve tembelliğin mazereti olduğunu görürsünüz. Ülke bölünecek, dağılacak, zayıflayacak korkusu ile adım atmayanlar, reform yapmayanlar, Türkiye'ye en büyük zararı verdiler. Benim her zaman bir ifadem var.

Ekonomi risktir, siyaset risktir, yaşam da risktir. Risk alamayan bunların hiç birisini başaramaz. Risk almaya mecbursunuz. Eğer risk alırsanız başarıyı yakalarsınız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan daha sonra partililer ve işadamları ile gruplar halinde görüştü ardından da, Çorlu Havalimanın’dan helikopterle Edirne’ye hareket etti.