İSTANBUL/- BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, "Düşünün, ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Böyle bir yetki yok. Bunu servis edeni bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Bundan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsine biz şu anda ulaştık" diye konuştu.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 24 televizyonunda Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, internette yayınlanan ses kayıtlarına dikkat çekerek, "Ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Benim telefonlarımı mahkeme kararıyla bile dinleyemezler. Adalet Bakanı’yla yaptığım konuşmalar dinleniyor, bir de bu konuşmaları servis ediyorlar. Bunu teşhis etmek benim görevim değil mi?" diye konuştu.



Erdoğan, şöyle devam etti: "Düşünün, ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Böyle bir yetki yok. Bunu servis edeni bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Bundan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsine biz şu anda ulaştık. Burada da bizim sabrımız var. Çünkü şu anda eğer biz bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak, biz bir defa bu işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksak bunu tam kazımamız lazım. Bunu hukuk içinde yerli yerine oturtmamız lazım. Onun için de dikkatli olmaya mecburuz. Devletin kendi içindeki mekanizmalarının, çarklarının daha sağlıklı dönebilmesini veya döndüğünü görmemiz lazım. Bunun tam manasıyla sağlıklı döndüğünü gördüğümüz anda da o zaman bu işe müdahalenin vakti gelmiş demektir." "BİZE DÜŞEN DEVLETİ BU VİRÜSLERDEN TEMİZLEMEK"

Paralel yapının devletin hassas kurumlarına zaman içerisinde sızmayı başardığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu işin 30-35 yıllık bir mazisi var. Demek ki bu hazırlığı yaptılar. Bu niyet samimi değildi, art niyetliydi. Son gelişmeleri hayırlı buluyorum. Bu iyi ki oldu. Bize düşen, devleti bu virüslerden temizlemek" diye konuştu.



"BEN MİT'E GÜVENEMEZSEM, KİME GÜVENECEĞİM"

Erdoğan, son dönemdeki gelişmeleri "ulusal güvenliği tehdit" olarak nitelendirerek, "Ulusal güvenliği bir tehdit var. Biz bu tehdidi görmemezlikten gelemeyiz. Biz burada gerekli olan tedbirleri almak zorundayız. Devletin kurumları içerisinde çalışan hiçkimse için 'Böyle bir şey düşünmeyiz' diyen Başbakan Erdoğan, "Kavun değil ki bu, insan. Memur alıyorsun devlete, alırken iç güvenlik araştırmaları yapılır; ama bunlar istihbarat teşkilatına sızmışlar. Ben Milli İstihbarat Teşkilatı'na güvenemezsem, kime güveneceğim?" diye konuştu. BERKİN ELVAN'IN ÖLÜMÜ



Erdoğan, Karaalioğlu'nun, Berkin Elvan'ın ölümüne dikkat çekerek, "Ekonomide kırılganlık beklentiniz var mı son yaşanan olaylarla ilgili?" sorusu üzerine, "Türkiye o işleri aştı. Piyasadaki dalgalanmalar böyle bir ani rüzgar gibidir, gelir geçer. Mayıs'ta Haziran'da aynı şeyleri yaptılar, piyasa kendini topladı. Sabah olumsuz şeyler oldu, sonra faiz rayına oturmaya başladı" dedi.



Erdoğan, "Seçime 3 haftadan az bir süre kala ne mesaj vereceksiniz?" sorusunu da, "Benim mesajım, toplumsal olaylara özellikle kimsenin ilgi duymamasıdır. Ülkemizin görüntüsüne zarar veriyor. Bireysel olaylar toplumsal olaylara dönüştürülmek suretiyle, ülkemizin geleceğine zarar verilmek isteniyor. Toplumsal bazı olayları seçimi provoke etmek adına yapanlar bilsinler ki bunu özgürlük için yapmıyorlar" diye yanıtladı.



"BENİM İÇİN GECİKMİŞ BİR ADALET OLDU"

Başbakan Erdoğan, Ergenekon Davası'nda peş peşe gelen tahliyeler için de, "Benim için gecikmiş bir adalet oldu" ifadesini kullandı. Paralel yapıya işaret eden Başbakan, "Devletin kurumları içerisinde intikam TİM'leri oluştu. İçeride yatanlar veya yatırılanlar, hep bunun neticesinde oldu. 7 ay gerekçeli karar niye yazılmaz?" şeklinde konuştu. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir soru üzerine de, "30 Mart'ı tam manasıyla görmemiz lazım. Gördükten sonra Cumhurbaşkanımızla oturur, değerlendiririz. Ondan sonra nihai kararı veririz" dedi.