MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bursa'nın İznik İlçesi'nde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rüşvet ve yolsuzluğu saklamaya çalıştığını öre sürerek, “Erdoğan Türkiye'yi yıkmak, askerinden polisine kadar milli güç unsurlarını tasfiye etme maksadıyla şeytanla bile ortaklık kuracak kadar gözü dönmüştür" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli karayolu ile Bursa'nın İznik İlçesine geldi. Burada partililer tarafından karşılanan Bahçeli, daha sonra gittiği İznik Belediye binasında MHP'li Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz'ı ziyaret etti, 3 yaşındaki Yiğit Beki'yi sevdi. Daha sonra hükümet meydanına geçen Bahçeli, buradaki atık su arıtma tesisinin temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bahçeli, Türkiye'de sorunların arttığını, gerilim ve çatışma ortamının genişlediğini kaydederek, Türkiye Cumhuriyeti'nin gittikçe güç ve derman kaybettiğini, Türk milletinin mutsuz ve gelecekten umutsuz olduğunu söyledi.

EKONOMİK SIKINTILAR ARTIYOR

Ekonomik sıkıntıların gün geçtikçe artığını dikkat çeken Bahçeli, hükümetin, ekonomideki kara deliklerinin faturalarını, beceriksizliği ve yeteneksizliğinin bedelini İzniklilere çıkartıp ödetmek istediğini belirtti. Başbakan'ın, Merkez Bankası döviz rezervini arttırmakla yalan ve asılsız yere övündüğünü savunan Bahçeli, "Başbakan IMF'ye borç ödemekle müsterih ve bununla da yetinmeyerek aldatmada da rekor kırarak bu kuruma borç vermekten dem vurmaktadır. Biliniz ki tarihimizin hiçbir devrinde bu kadar palavracı bu kadar kuru sıkı atan, milletimiz ahmak yerine koyan bir şahsiyet görülmemiştir" dedi.

“ZENGİNLEŞEN TÜRKİYE DEĞİL, BAŞBAKAN'IN KENDİSİDİR"

"Başbakan'ın pembe tabloları yalnızca yandaşlarının karnını çatlarcasına doyurmaktadır" diyen Bahçeli, halkın çektiği sıkıntıyı ciddiye almayan Başbakan'ın, büyüdük, geliştik, zenginleştik masallarıyla halkı kandırmaya çalıştığını açıkladı. Konuşmasında milli gelirin 230 milyar dolardan 800 milyar dolara ulaştığını, 570 milyar dolarlık bir gelir artışı yaşandığını kaydeden Bahçeli, bu paranın nerede olduğunu sorarak, partililere şöyle seslendi:

"Bu artıştan payınıza düşeni aldınız mı? Ekonomik anlamda feraha kavuştunuz mu? Milli gelir arttı da sizlerin yüzümü güldü? İş mi buldunuz? Ekmeğiniz mi çoğaldı? 'Hayır' diyorsanız bu 570 milyar dolarlık rakamsal artış kimlerin cebine inmiş, kimlerin banka hesabına eklenmiştir? İznikliye vurmayan talih kimlerin başına konmuştur? Başbakan Erdoğan'ın zenginleştiğini söylediği Türkiye nerdedir? Ben size söyleyeyim. Zenginleşen Türkiye değil Başbakan'ın bizatihi kendisi, hısımları dünürleri ve evlatlarıdır. Parayı bulan sizler değil bakanlar ve çocuklarıdır. Servet ve gelirleri fırlayan sizler değil, yandaş iş adamları, ayrıcalıklı zümreler, kara paracılardır. İznik'te esnaftan çalınanlar, 'ayakkabı kutularına' koyulmuştur. İznikli çiftçiden gasp edilenler ayakkabı kutularına deste deste dizilmiştir. İznikli üreticinin hakkı yatak odalarındaki kasalara saklanmıştır. Sizlerin alın teri AKP'nin yolsuzluk değirmeninde öğütülmektedir. Küçücük yavrularınızın nafakaları hırsızlar tarafından ele geçirilmektedir."

“BAŞBAKAN SANDIĞI PARAYA DEĞİŞMİŞTİR"

Türkiye'nin Başbakan hükümetinin yolsuzluğu ile karşı karşıya kaldığını öne süren Bahçeli, "Kul hakkı yiyenler, tüyü bitmemiş yetimin lokmasına göz dikenler, AKP'nin güdümünde zıvanadan çıkmıştır. Başbakan Erdoğan ve yandaşları demokrasinin nimetlerini, yanlışa yorarak kendi ikballeri için kullanmış ve milli irade açıkça aldatılmıştır. Milletimizin AKP'ye verdiği destekten dolayı gözü ve şuuru kapanan Başbakan Erdoğan, denge ve ölçüyü kaybetmiş, sandığı parasal imkanlara değiştirerek milli emanete resmen ihanet etmiştir" diye konuştu.

“BAŞBAKAN RÜŞVETİ SAKLAMAK İÇİN ÇIRPINIYOR"

Bu yanlışlara karşı adaletin sessiz kalmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, dokunulmaz ve ulaşılmaz olarak görülenlerin mahkeme önüne çıkarılmasının Başbakan ve hükümetini ürküttüğünü belirtti. Yolsuzluğu kapatmak amacıyla komplo teorileri üretildiğini dile getiren MHP Lideri Bahçeli, “Dış saldırılar icat edilmiş. Milli iradeye suikast iddialarından medet umulmuştur. Başbakan Erdoğan aklına nasıl yatıyorsa, işine ne şekilde geliyorsa rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını o şekilde gölgelemeye çalışmıştır. Başbakan Erdoğan rüşveti saklamak için çırpınmaktadır. Zira korkusu büyük. Etrafı ile birlikte açıkları çok fazladır. Milletimiz gerçekleri görmelidir" dedi.

“BAŞBAKAN ETRAFI İLE BİRLİKTE SUÇÜSTÜ YAKALANDI"

Başbakan'ın yolsuzluğu uydurma, rüşveti de iftira olarak değerlendirmesine rağmen dört bakanın görevden aldığını hatırlatan Bahçeli, “Yolsuzluk iddialarının merkezinde yer alan ve 29 yaşındaki karanlık bir kişi tarafından rüşvet bağımlısı yapılan bakanları görevden almak bir yönü ile suçlamaları kabullenmek değil midir? Başbakan Erdoğan etrafı ile birlikte suçüstü yakalanmıştır. Yargıya saldırması, savcıları karalamaya çalışması, örgüt ithamlarından fayda umması, polisleri görev alma ısrarı suçluluk halidir ki ancak bir suçlu bu denli telaşa kapılacaktır. İktidar kanunsuzluk çukuruna batmıştır. Başbakan Erdoğan bu işten yakayı kurtaramayacaktır. Gerçekleri değiştiremeyecektir. Paralel devlet ezberleriyle kirlililiği temizlemeyecektir. Komplo tezleriyle, suikast iddialarıyla neden olduğu karanlıktan çıkamayacaktır. Şayet devlet içinde bir devlet varsa bunun sorumlusu da kesinlikle Tayyip Erdoğan ve hükümetidir. Türkiye Cumhuriyetini temelinden dinamitlemek için 11 yıldır didinen, mücadele veren, her türlü ihaneti meşru gören bu zihniyet kazdığı kuyuya sarsıla sarsıla düşecektir" diye konuştu.

VATANDAŞ GİYECEK AYAKKABI BULAMIYOR

Başbakan'a seslenen Bahçeli, “Paralel devlet varsa devletin tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa bunu bulup ortaya çıkartmak siyasi namus meselesi olarak görülmelidir. Öncelikle bu paralel devlet nasıl oluşmuştur? Devlete nasıl sızmıştır? Bu esnada Başbakan Erdoğan nerededir? Kimlerle zaman geçirmiştir? Başbakanın bahsettiği örgüt nerededir? Başı ve kadrosu kimlerden meydana gelmiştir? Görüyorsunuz AKP ülkemizi mahvetmiştir. Türkiye bugün demokrasiyi yozlaştıran hükümet ve yandaşları tarafından köşeye sıkıştırılmıştır. Yolsuzluk, usulsüzlük ve yasa dışı menfaat arayışları demokrasiyi erozyona uğratmış. Hukukun saygınlığını yaralamıştır. Başbakan Erdoğan Türkiye'yi yıkmak, askerinden polisine kadar milli güç unsurlarını tasfiye etme maksadıyla şeytanla bile ortaklık kuracak kadar gözü dönmüştür. Karşımızda kirli bir ittifak değil, kirlenmiş küflenmiş, küfre batmış, kalleş bir hükümet durmaktadır. Milyonlarca vatandaşımız giyecek ayakkabı dahi bulamazken yandaş zümrenin ayakkabı kutularına milyon dolarları saklaması AKP'nin eseridir" diye konuştu.

“BAŞBAKAN ERDOĞAN VE HANEDANI AYRICALIKLI DEĞİL"

Yapılan yolsuzluk ve rüşvetin AK Parti hükümetinden cesaret alınarak gerçekleştiğini iddia eden Bahçeli, Türkiye'de Genelkurmay Başkanlarının ve binlerce kişinin günahsız olmasına rağmen yıllarca süren davalarda yargılandığını kaydetti. Davaların kumpas olduğunun anlaşıldığını söyleyen Bahçeli, “Türk ordusunun alçakça, düşmanca muamelelere maruz bırakıldığı, bir çok bahadireden sonra ortaya çıkmıştır. Başbakan Erdoğan hukuka saygı göstermeli, mahkemelerin çalışmasını sabote etmemeli. Gerekirse çocuğu ile birlikte hakim karşısına çıkmaktan çekinmemelidir. Şunu herkes kabul etmelidir ki, Başbakan Erdoğan ve hanedanı ayrıcalıklı değildir. Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir. Yalnızca ekmeğinin peşinde olan milyonlarca kardeşimizin isteği budur. Başbakan Erdoğan harama el uzatmadıysa korkacağı bir şey yoktur. Ancak korkunun da ecele faydası olmayacaktır" dedi.

“30 MART'TA HELAL KAZANCINIZA SAHİP ÇIKIN"

30 Mart 2014 yerel seçimlerine değinen Bahçeli, bu seçimin helal ile haramın mücadelesine sahne olacağını vurguladı. Bahçeli, seçimin dürüstlüğün, kul hakkı gözetmenin ve Allah korkusunun, yolsuzlukla, hırsızlıkla, vurgunculukla, yağmacılıkla mücadelesi halinde geçeceğini ifade etti. Vatandaşlara çağrıda bulunan Bahçeli, “Gelin hep birlikte Türkiye'yi kurtaralım. Gelin MHP'de buluşalım. Yolsuzları, hırsızları, hainleri, teslimiyetçileri ve terör lobilerini sandığa bir daha çıkmamak üzere süpürelim gitsin. Geleceğinize sahip çıkınız. Helal kazancınıza, ülkenize sahip çıkın. Eşkıya her taraftadır. Hükümet meşruiyetini kaybetmiştir. Başbakan ve zihniyeti ile geçecek her an geleceğimize darbedir. Bunun için 30 Mart 2014, rüşvetçilerin, kervan soyguncularının, sizlerden çaldıklarını, kutu kutu milyon dolarları biriktirenlerin yakasından tutmak en büyük görev halini almıştır" diye konuştu.