ÖĞRETMEN DÜNYASI, bir meslek dergisi.

Her sayısında özgün yazıların yayınlandığı 40 yıllık bir meslek dergisi. Okuma kültürünü geliştiremediğimiz ülkemizde bunca yıl yayın hayatını sürdürmek hiç de kolay değil. Üstelik düzeyli ve ilkeli bir yayıncılığı sürdürmek. 1980 yılında yayın hayatına başlayan, hem de 12 Eylül gibi zorlu bir dönemi geçiren bir dergi günümüz şartlarında yayın hayatına son vermek üzere.

Kaç tane öğretmen meslek dergisi var ki zaten?

2010 yılından itibaren Ulusal Eğitim Derneği bünyesinde yayın hayatını sürdüren derginin artık dayanma gücü kalmadı ve kapanıyor. Bir yazarın ölümü gibi ama bin yazarın ölümü aslında. Zaman zaman benim yazılarımın da yayınlandığı dergide çağdaş eğitim anlayışı ile birçok akademisyenin, yazarın, şairin, öğretmenin yazıları yayınlandı. Bağımsız, aydınlanmacı ve halkçı eğitimin sesi oldu. En önemlisi öğretmenin sesi oldu.

Bu derginin kapanması biz öğretmenlerin ayıbıdır. Kendi adıma suçluluk duyuyorum açıkçası. Öğretmenler olarak en az kitap okuyan grupta yer alıyoruz. Ama bir öğretmen dergisini kurtarmak için çok değil her okula bir dergi girse yeter diye düşünüyorum. Ama eskidendi o, okula gazetelerle gelirdik, öğretmenler odasında gazete ve dergiler olurdu okunacak. Gündem konuşulurdu aralarda. Ya şimdi…

Bir öğretmen dergimiz vardı, öldü mü diyeceğiz?

Ya sendikalar? Bir meslek dergisini yaşatabilecek desteği sendikalar sağlayamaz mı? Şubeler kaç meslek dergisi alıyor? Üyelerinin mesleki gelişimi için hangi çalışmaları yapıyorlar?

Bir dergiyi yaşatmak hiç de zor değil, asıl zor olan öldürmek ve biz onu başarıyoruz…

İLKAY KUMTEPE/1.12.2019