Mehmet Şevket Eygi, Gülen Cemaatini dünyayı yönettiği ileri sürülen Katolik örgütü Opus Dei'ye benzetti. İşte o şok benzetme...

İşte Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi’nin o yazsı...

Sor Sor Sor

Müslüman homo religiosis’tir. İnançları, düşüncesi, davranışları, aksiyonları, ahlakı, dünya görüşü, yaşayışı, evi, bineği, kıyafeti velhasıl her şeyi İslam’a uygun olmalıdır. Onda bu şuur bulunmalıdır.

Dini İslam’mış, milliyeti Türk’müş veya Kürt’müş, medeniyeti Batı medeniyetiymiş... İslam böyle ayrımları kabul etmez.

Müslümanın dini İslam’dır, milliyeti İslam; medeniyeti İslam, hukuku İslam, tarz-ı hayatı İslam...

Zaruriyat-ı İslamiyeyi inkar eden kafir olur.

İslam hükümlerinin, emir ve yasaklarının üç kaynağı vardır:

Allah’ın Kitabı Kur’an.

Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) Sünneti, sahih hadîsleri.

Bir de icmâ-i Ümmet.

İslam akla dayanmaz vahye ve nasslara dayanır.

Fıkıh, erkek Müslümanlara namaz kılarken başın bir imame (sarık veya takke) ile örtülü olması Sünnet ve edebtir diyorsa bunu yerine getireceksin. Peygamber Efendimiz bütün ömrü boyunca hac için ihramlı olduğu zamanların dışında bir kere bile başı açık olarak namaz kılmamıştır.

Bütün farzlara, vaciblere, sünnetlere, müstehablara, Şeriatin en küçük hükümlerine bile saygılı ve bağlı olacaksın.

Yapamıyorsan üzüleceksin.

Kesinlikle tehavün göstermeyecek, hafife almayacaksın.

Dikkat et: Bazı dinî hükümler bu devirde geçerli değildir demek küfre götürür.

Din sana sol elinle yeme, içme diyor. Sakın sakın sakın bunu hafife alma.

Çünkü bu, Peygamberimizin emridir.

Kur’an sana "Peygambere itaat et, o din adına ne getirdiyse al, kabul et, uygula" emrini veriyor.

Peygambere itaatslizlik eden Allaha itaatsizlik etmiş olur. Bunu hiç unutma.

Ev veya otomobil mi alacaksın, Peygambere sor... Ona nasıl sorulur? İnsanlığa tebliğ ettiği dinin hükümlerine bakarsın... Onun Sünnetine bakarsın... Kur’anı, Sünneti, . Şeriatı bilen alimlere, fakihlere, müftülere, kâmil mürşidlere sorarsın. Onlar sana doğru olanı, yapman gerekeni anlatırlar.

Eğer sende vicdan varsa ona da sorarsın. Diyelim bir otomobil alacaksın. İçindeki ifrit ve azgın nefsin sana en pahalısını, en lüksünü, en israflısını, sahibine kibir ve gurur verenini almanı söyleyecektir ama sendeki imanî basiret "Hayır hayır!.. İsraf büyük günahtır... Lüks bir araba sana gurur ve kibir verir ve felaketine sebep olur. En doğrusu, ihtiyacın ne ise ona göre bir araba al... " diyecektir.

Yemeğe mi gidiyorsun, Resulullah Efendimize soracaksın. O, senin gurur ve kibir verici lüks bir lokantaya gidip israf etmene izin vermez.

Her şeyi Kur’ana ve Peygambere sormalısın. Giyim kuşam... Mobilya dekorasyon... Yazlık... Seyahat...

Paran çok olsa da uçakla bir yere giderken sakın üç kat daha pahalı business klas bilet alma. Ucuz bilet al, kalan parayı Allah rızası için tasadduk et. Bir bilsen, bu senin için ne kadar hayırlı olur.

Evindeki o TV’yi Kur’ana ve Sünnete sordun mu? Allah ve Resulü o şeytanî fısk ve fücur cihazından razı ve hoşnud olur mu?

Sor sor sor!..

Boynundaki o pahalı ipekli lüks yular gibi kravatı sor.

Bin liraya aldığın lüks ayakkabıyı sor.

Kur’ana sor, Sünnete sor, sende selim vicdan varsa ona sor, ulemaya, fukahaya, müftülere sor.

Sakın reformcu, değişimci, yenilikçi, BOP’çu, Kemalist, Fazlurrahmancı, ılımlı İslamcı, diyalogçu ilahiyatçılara sorma.

İyi bilenlere istişare et... İstihare yap... Sor sor sor.

Bugünkü düzen ve sistem iyi midir, kötü müdür, onu da sor.

Parti tutarken, oy atarken sor.

Kürsüde yapılan o acayip yemini sor. Öyle yemin eden ne olurmuş öğrensene.

Faizler yükselince kârı yükselen, faizler düşünce kârı azalan İslamî finansları sor.

Yüksek şeddadî binaları, yaygın hale gelen zinaları sor.

Yemek yerken kendine sor: Müslüman kaç mideyle yer, kafir kaç mideyle.

Sabah ezanları okunurken leş gibi yatmanın hükmünü sor.

Eline bir ayna al, kendine şu suali yönelt: Allahın kaç sıfatı vardır?.. Cenab-ı Hakk’ın ilmihallerde yazılı 14 sıfatını bilmiyorsan, aynaya doğru kuvvetlice tükür. Bir kere değil, birkaç kez bol bol tükür.

İlim, irfan, hikmet, vicdan terazisinde kendini tart. Ağlaman gerektiği halde gülüp oynuyorsan vah sana eyvah sana!

Ey nefsim!.. Sorgulanmadan önce sen kendini sorgula.

* (İkinci yazı)

Küçük bir Analiz

BEN de bir analiz yapayım ve açık seçik olması, kolay anlaşılması için madde madde yazayım:

1. Bu hâdise sıradan, kendi kendine oluvermiş, basit, normal bir zabıta ve adliye vak’ası değildir.

2. Ülkemizde siyasî partiler kadar güçlü dinî lobiler, tarikatlar, cemaatler baskı grupları vardır.

3. ABD, İsrail, Siyonizm, Global Liberal güçler ülkemizde yeni bir İslam türetmek istiyor. Bu maksatla çeşitli senaryolar, stratejiler uygulanıyor.

4. Bizde şu anda bir tek Nakşibendi grubu yoktur. Birçok Nakşî grubu vardır. Bunlar Ehl-i Sünnet ve Şeriat taraftarıdır.

5. Ehl-i Sünnet dışı "zararsız" yeni bir İslam türetmek isteyenler Nakşilerin muhalefetini kırmak istiyor.

6. Büyük bir Nakşî kolunun başına geçmeye aday iki Sünnî din alimi camide şehit edilmiştir. Cinayetlerin iç yüzü aydınlanmamıştır.

7. Türkiye eski Dünyanın kilit taşıdır. Ülkemizde Şeriata dayalı gerçek bir İslamî rejim kurulması ABD’nin Ortadoğudaki gücünü bitirir, İsrail’in geleceği büyük tehlikeye girer.

8. ABD’nin, İsrail’in, Evangelistlerin, Haçlıların, Global Kapitalizmin ve Liberalizmin arzuladığı Şeriatsız, fıkıhsız, cihadsız ılımlı/light İslamın önünü kapayan bütün engeller kaldırılmalıdır.

9. Bu maksatla Şeriatçı Ehl-i Sünnet Müslümanlarına gözdağı verilmelidir.

10. Bazı konularda inisiyatif siyasî iktidarın elinde değildir.

11. Opus Dei’ye benzer bir güç oluşmakta ve temel kurumlarda kadrolaşıp onları ele geçirmektedir.

12. Makyavel’in "Amaca ulaşmak için her vasıta ve çare mübahtır" prensibi uygulanmaktadır.

13. M. Kemal Paşa İslam medreselerini ve tasavvuf tekkelerini kapatmıştı ama Nakşîlerin ve tasavvufun derin muhalefetini kıramamıştı.

14. Son bin küsur yıl içinde Anadolu’nun Müslümanlaşmasında Nakşî tarikatı ve diğer tarikatlar büyük rol oynamıştır.

15. Bugünkü durumu biraz olsun anlayıp kavrayabilmek için ülkemizdeki Nurcuların da tek bir yapı içinde olmadığını bilmemiz gerekir. Nurcular irili ufaklı en az bir düzine kola ayrılmıştır.

16. Bediüzzaman’ın temel prensiplerinden biri dini, imanı, Kur’an gerçeklerini, İslamî hizmetleri siyasete alet etmemek, onları siyasetin üzerinde ve dışında tutmaktı. Din ile siyaseti birbirine karıştıran bir hareket ve cemaat gerçek Nurcu olamaz.

17. Ülkemizde oynanan filmler bitmiş değildir. Bazıları yeni başlamıştır. Sonuncu filmin de henüz çok başlangıcındayız, binaenaleyh kesin bir hüküm veremeyiz. Bekleyelim, bakalım neler olacak? Yeni filmlere de hazır olmalıyız.