Sinemaseverlerin yakından tanıdığı yönetmenlerin hafızalardan uzun süre silinmeyen filmlere sanılanın aksine yirmili yaşlarda imza attığı görülüyor. Sinema sanatına yenilikler getirerek kendinden sonrakilere esin kaynağı olan ve eleştirmenler tarafından başyapıt olarak nitelendirilen filmleri yirmili yaşlarda yönetenlerin arasında, Orson Welles’ten Stephen Spielberg’e; Christopher Nolan’dan Stanley Kubrick'a kadar pek çok isim bulunuyor. İşte her birinin gelecekte iyi bir yönetmen olacağının haberci olan o filmler:

Orson Welles, Yurttaş Kane (Citizen Kane)’i çektiğinde 26 yaşındaydı. Sinemanın gelişimine yeni bir yön vermesinin yanı sıra anlatım diline de yenilikler getiren yapım, otoritelerden ‘bugüne kadar yapılmış en iyi film’ payesini aldı. Film, İMDB’nin ‘Top 250’ listesinde 38. sırada yer alıyor.

Sinemanın ‘dahi çocuğu’ Stephen Spielberg, Jaws’ı 29 yaşında tamamladı. Film, o dönemde bunalımda olan Hollywood stüdyolarının imdadına yetişti. Gençleri sinema salonlarına çeken türün diğer örneklerine öncülük etti. 8 milyon dolar bütçe ile çekilen film, yapımcısına 431 milyon dolar kazandırdı. 2001’de ABD Kongre Kütüphanesi tarafından ‘kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli’ yapımlar arasına seçilen Jaws’ın ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verildi.
Son olarak Başlangıç (Inception) filmiyle eleştirmenlerden tam not alan Christopher Nolan, sıra dışı anlatımıyla hafızalara kazınan Akıl Defteri’nin (Memento) senaryosunu tamamladığında 29 yaşındaydı. Film, İMDB’nin ‘Top 250’ listesinde 31. sırada bulunuyor.

Korku sinemasının kült yönetmeni Alfred Hitchcock ilk filmini 26 yaşında tamamladı. Quentin Tarantino ise Rezervuar Köpekleri’ni (Reservoir Dogs) çektiğinde 29’undaydı. Sinemaya alışılmadık bir tarz getiren yapım, başlangıçta eleştirilse de günümüzde suç filmleri janrında övgüyle söz edilenler arasında.

Stanley Kubrick, Humphrey Cobb’un Paths of Glory adlı romanından 1957’de uyarlanan siyah beyaz bir savaş filmi olan Zafer Yolları, 1992’de ABD Kongre Kütüphanesi tarafından ‘kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli’ filmler arasına seçildi. Ardından yapımın ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verildi. Kubrick, filmi çektiğinde 29 yaşındaydı. Zafer Yolları, savaşın anlamsızlığını konu alan bir başyapıt olarak görülüyor. Bryan Singer, kült filmi Olağan Şüpheliler’i (The Usual Suspects) yönetmek üzere seçildiğinde 29 yaşındaydı. 2 Akademi ödüle layık görülen film genç sinemacının ikinci filmiydi.
Ünlü Rus sinemacı Sergei M. Eisenstein, sinemada kurgu kurmanın başlangıcı kabul edilen Potemkin Zırhlısı’nı (Bronenosets Potyomkin) bitirdiğinde 27 yaşında bir gençti. Yönetmenin ikinci sinema eseri olan Potemkin Zırhlısı, bugün bile tüm zamanların en etkileyici filmlerinden biri kabul ediliyor. 1958’de Belçika'nın Brüksel şehrinde açılan Dünya Fuarında ‘tüm zamanların en büyük filmi’ olarak ilan edilen film, kendisinden sonar gelen birçok filme de esin kaynağı oldu.

M. Night Shyamalan, yazıp yönettiği Altıncı His (The Sixth Sense) için kamera arkasına geçtiğinde 29 yaşandaydı. İzleyiciyi hayrete düşüren final sahnesiyle kapanan film, tüm dünyada 672 milyon dolar hasılat elde etti.

François Truffaut, 27’sinde yönettiği 400 Darbe (Les quatre cents coups / The 400 Blows) filmi kısa sürede sinema sanatının başyapıtları arasında yerini aldı. Truffaut, filmiyle yeni bir biçimin doğmasına öncülük etti. Robert Rodriguez, yazıp yönettiği Desperado üçlemesinin ilki olan El mariachi’yi tamamladığında 24 yaşında bir gençti.

PSİKOLOG CİVELEKOĞLU: YİRMİLİ YAŞLAR BİREYİN EN VERİMLİ DÖNEMİDİR

Ünlü yönetmenlerin yirmili yaşlarda en yetkin ürünlerini vermesi, bu çağlarında sınırlarını bilmemelerine, çevre ve deneyimleri tarafından kısıtlanmamalarına bağlanıyor. NLP uzmanı Psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu, “Bireyin en verimli olduğu dönem yirmili yaşlardır. Birey, bu dönemde sınırlarını yani neyi yapıp yapamayacağını bilememektedir. Tabii zamanla sınırlarını anlamaktadır. Çünkü çevre ve deneyimleri onlara ne yapacaklarını değil ne yapamayacaklarını anlatmaktadır. Sonrasında doğal olarak insanlar kendilerini sınırlandırmakta, üretkenlikleri veya yaratıcılıklarını daraltmaktadır.” ifadelerini kullanıyor.

20-29 yaş aralığında üretkenliğin pik yaptığını belirten Civelekoğlu, şunları kaydediyor:

“Gençler, bu dönemde her şeyi yapabileceklerine kanaat getiriyor. Bakın, Cenab-ı Hak bireye, iyi bir başlangıç yapabilmesi adına gerekli akli melaikeleri, fiziki yetileri verir. Çünkü işe başlamak en güç kısımdır. Burada kararlı ve enerjik olmak gerekiyor. Evet, yirmili yaşlar hayata atılmanın arefesi olduğu için birey her konuda yani akli, bedeni anlamda, duygusal anlamda güçlüdür. Sonuç olarak ‘Biyosaat’ olarak adlandırılan Allah’ın insanın içine kurduğu saat devreye giriyor. Bireyin enerjisi de her anlamda tavana vuruyor.”

Yirmili yaşlarda insanların iç referanslara ağırlık verdiğini dile getiren Civelekoğlu, “Gençler, bu potansiyellerini doğru insanlardan alacakları tecrübelerle birleştirip zenginleştirdiği takdirde hata yapmaları, enerjilerini yanlış alanlara kaydırma ihtimali azdır.” diyor.

Psikolog Civelekoğlu, yirmili yaşlarda olan bireylere üretkenliklerini engellemeyecek, ket vurmayacak kaynaklara başvurmalarını öğütlerken; “Gençlerimiz başarılı insanların ta kendisinden ya da biyografilerinden bilgi alabilirler. Mutlaka ve mutlaka ünlülerin biyografilerini okusunlar, kitap okumaya eğilip kütüphanelerini genişletsinler.” tavsiyelerinde bulunuyor.