İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Deprem Çalıştayı”nda yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Protokolde gözlerin aradığı isimler vardı; İstanbul Valisi, AFAD Başkanı olmak üzere” demesi üzerine İmamoğlu, "Buraya herkes davet edildi benim de bilgim dahilinde. İlgili bakanlıktan tutun da valiliğe kadar. Belki kurulları veya heyetleri temsilen birileri gelmiş olabilir ama ben kim geldi, gelmedi açıkçası bilmiyorum. Umarım gelmişlerdir. Bugün aslında konu, üst düzey bilim insanları, teknik insanlar, onların ne katacakları. Bizler, yöneticiler dinleyip sorumluluk elde etmesi gereken insanlarız. Gelmeseler de biz raporları kendilerine yollarız” ifadelerini kullandı.

“BARAJLARDAKİ DOLULUK ORANI YÜKSELİŞE GEÇTİ”

İstanbul’un su sıkıntısı yaşayıp yaşamayacağı ile ilgili bir soru üzerine ise İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Şu anda barajlarımız, doluluk olarak yüzde 36’ların biraz üzerinde. Birkaç haftadır düşüş trendinde olan doluluk oranı, son 3-4 gündür bir yükselişe geçti. Kışa girişimiz gecikti ama henüz kışı yaşamadık. İstanbul’un ürkütücü su senaryosu, 2 yıl üst üste kuraklık yaşaması ile ilintili. Bu kuraklığın, yaz aylarına nasıl tesir edeceğini yaşayacağımız kışla göreceğiz. Şu anda henüz kışla ilgili bir tahminde bulunmak güç. Eğer, seneye de bir kuraklık yaşanırsa, arkadaşlarımızın öngörüsü 2021’de bizi bir su sıkıntısı bekliyor. Tabii burada çarpıcı olan 2 şey var. Bir tanesi, malum Melen Barajı’nın bundan 2 yıl önce açılacak olması ve bugün orada milyonlarca metreküplük su rezerviyle İstanbul’un beslenebileceği yönünde tarihsel projenin hala niçin neticelenmediği… Aldığımız son bilgiden dolayı burada yapılan yanlış imalatın giderilmesiyle ilgili ek projenin maliyetiyle ilgili alakalı ödeneğin hala çıkarılmamış olması… 2040’a, 2071’e kadar su sorunu yaşamayacağımız bir şehir devraldığımız konusunda, Sayın Cumhurbaşkanı dahil, teminatlar verildi topluma. Biz de o teminatı alarak seçildik. Dolayısıyla bu süreç de milli bir meseledir. Eğer DSİ, ödenek sorunu yaşıyorsa, bu ödeneği tesis edecek kurumları bu konuda uyarıyoruz ve duyarlılığa davet ediyoruz. Bu, önemli bir meseledir. En azından bence sayın Cumhurbaşkanı’nın taahhüt ettiği ve vaat ettiği ' 2040'a 2071’e kadar su sorunu yaşamayacağız. Tüm sorunu çözdük' taahhüdünün imza altına alınması için bütün kurumları ve kuruluşları sorumluluğa davet ediyoruz. Şu anda 2 yıl su sorunu olmayacağı yönündeki öngörümüzle beraber, bu ileride su sorunu olmayacağı anlamına da gelmiyor. Kritik olan Melen Barajı’nın yanı sıra, tasarruflar ve geliştireceğimiz su kaynağı oluşturma ile ilgili projelerimiz devam ediyor. Ocak ayında da su çalıştayımız olacak. Bunu orada da ele alacağız."

"BİLİMSEL ALANLARDA MÜDAHALECİ OLMAM”

Deprem alanında uzun süredir çalışma yapan bazı isimlerin, İBB yönetimi tarafından çalıştaya davet edilmediklerini belirterek,  bunu da sosyal medyada duyurduklarının hatırlatılması üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:

"Bir belediye başkanı olarak kim davet edildi, kim edilmedi… Bilimsel alanlara ben ne müdahaleci olurum ne de olmak doğru. Burada bir kere şunu söyleyelim. Davet edilmeyen kimse yok. Konuşulan şey, konuşmacı olmakla ilgili. Gösterilen tepki ismi geçen bilim insanımız da belediyemiz ile başka alanlarda şu anda aktif çalışma içerisinde. En son mesela İSKİ’nin kendilerine bir çalışma teklifi yaptığını biliyorum. Dolayısıyla İstanbul’da hiçbir bilim insanı dışarıda kalmaz, kalmamalı. Eksiklik olabilir. Çokça bilim insanımız var. Herkesin konuşmacı olması mümkün olamayabilir. Ama herkesin sürecin içinde olması sağlanmalıdır. Bunu sağlamaya dönük kurullar oluşturuyoruz. Kendilerine bir hata yapılmışsa zaten arkadaşımız söyledi 'özür dileriz' dedi. Ama bilim adına konuşmacı olmadım diye gelmemeyi, kendileri tercih etmemeli. Umarım bugün veya yarın kendileri en üst seviyede katılımcı ve sürece katkı sunan bilgileri ile paylaşımcı olmasını dilerim. Sadece kendilerine değil tabii herkesi bu anlamda davet ediyoruz. Eksiklikler giderilir. Bu ne ilk ne son olacak. Hep böyle depremle ilgili konuşacağımız alanları ve süreçleri İstanbul’un her anına dahil edeceğiz. Çünkü bizim birinci meselemiz deprem.”