Alkollü sürücünün jandarmayı tehdit ettiği o anlar kamerada
 
SİNOP'ta, alkollü olduğu gerekçesiyle yol kontrolü sırasında ehliyetine el konulan sürücü A.K., kendisine ceza yazan jandarma ekiplerine, 'Yazın yazın, bakalım kimin şekli daha büyük. Amcam MHP ilçe başkanı' dediği görüntüler, sosyal medyada tepki çekti.
Olay, 4 Şubat günü akşam saatlerinde Boyabat ilçesinde meydana geldi. İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yol üzerine uygulama yaptığı sırada, şüphe üzerine durdurdukları 55 PB 339 plakalı araç sürücüsü A.K., 100 promilin üzerinde alkollü çıktı.
'KİMİN ŞEKLİ DAHA BÜYÜK GÖRECEĞİZ'
Ehliyetine el konulan A.K., cezai işlem uygulayan jandarma ekibine, "Öyle bir dünya yok, sen boş konuşuyorsun. Burada rahatsınız tabi. Yolda duba yok, bir şey yok. Beni kafanıza göre durduruyorsunuz. Benim amcam MHP İlçe Başkanı, kimin şekli daha büyük göreceğiz. O cezalar bir bir size geri dönüyor mu dönmüyor mu göreceğiz. Kimin şekli daha büyükmüş o zaman göreceğiz" dediği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
EHLİYETİNE EL KONULDU
Boyabat İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, A.K.'ya 'Alkollü araç kullanmak' ve 'Görevli memura mukavemet' suçundan işlem yaptı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler ise tepki çekti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
- Sosyal medyaya yansıyan cep telefonu görüntüleri

Haber: Tayfur KARA, Deniz ÖZEN/SİNOP, ()

===========

Kar banyosu yaptı

SAKARYA'nın Pamukova ilçesinde, alabalık tesisi işletmecisi Yılmaz Sarı geleneksel hale getirdiği kar banyosunu bu sene de devam ettirdi. Yılmaz Sarı bir yakını ile birlikte yar çıplak halde kendilerini karların üzerine attı.

Pamukova'nın Kemaliye Mahallesi?nde 16 yıldır alabalık tesisi işleten Yılmaz Sarı kar yağışının keyfini yarı çıplak halde kar üstünde yuvarlanarak çıkardı. Her yıl kar yağdığında kendini karların üzerine atan Yılmaz Sarı'ya bir yakını da eşlik etti. Yılmaz Sarı karla kaplı ağaçların altına geçerek, dalları sallayıp üzerine karların gelmesini sağladı.
Soğuk havaya aldırmadan kara yatıp üzerini örten Yılmaz Sarı, "Her yıl kar yağdığında üstümü çıkarıp karlar üzerinde yuvarlanıyorum. Benim için hem bir etkinlik hem de alışkanlık haline geldi. Kar benim vücudumun direncini artıyor. Kendimi yenilenmiş gibi hissediyorum ve kar banyosu yapınca tüm gün enerji dolu gibi hissediyorum. Bunu sağlığına önem veren herkes yapmalı. Yaptığım şeyin vücut için oldukça sağlıklı olduğunu düşünüyorum." dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Karların üzerine yatması (Cep telefonu görüntüleri)

HABER: Levent TÜYSÜZ/PAMUKOVA (Sakarya), ()

=============

Sadaka kutularını çaldı, 'Alkollüydüm, hatırlamıyorum' dedi
 
KONYA'da, 2 ayrı iş yerindeki sadaka kutularını çalan İsmail Karabel (34) polis tarafından yakalandıktan sonra tutuklandı. Karabel ifadesinde, Alkollüydüm. Çaldığımı hatırlamıyorum dedi.
Asayiş Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, geçen ocak ayında Selçuklu ilçesindeki bir kırtasiye dükanından, Meram ilçesinde de bir köfteciden sadaka kutularının çalınması üzerine araştırma başlattı. 2 iş yerinin güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polis, hırsızlık şüphelisinin 'yaralama' ve 'uyuşturucu' gibi suçlardan 5 kaydı bulunan İsmail Karabel olduğunu tespit etti.
Karabel, gözaltına alındı. İfadesinde, Alkollüydüm. Çaldığımı hatırlamıyorum dediği öğrenilen Karabel, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Karabel'in hırsızlık anları ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- Şüphelinin adliyeye sevk edilmesi
- Hırsızlık anlarını gösteren güvenlik kamera görüntüsü
- Adliyeden detaylar
Haber-Kamera Tolga YANIK KONYA

==========

Belediyeden zimmetine para geçiren muhasebeci 1 milyon TL değerinde villa almış
 
YALOVA Belediyesi'nde muhasebe çalışan R.E.'nin yüklü miktarda parayı zimmetine geçirip ortadan kaybolmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, 1 milyon TL'nin üzerinde parayı zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. Ayrıca R.E.'nin, kısa zaman önce yaklaşık 1 milyon TL değerinde villa aldığı öğrenildi.
Yalova Belediyesi'nin muhasebe biriminde çalışan, evli ve 2 çocuk babası R.E., 3 gün önce öğle molasına çıktı. Belediyenin karşısındaki otoparka park ettiği aracına binen R.E., kayıplara karıştı. R.E.'ye cep telefonu numarasından da ulaşamayan Yalova Belediyesi yetkilileri, belediyenin banka hesaplarını inceledi. İncelemede, R.E.'nin bir paravan inşaat şirketi kurduğu ve bu şirketin hesabına para aktarıldığı tespit edildi. Bunun üzerine tüm muhasebe kayıtlarını incelemeye alan Yalova Belediyesi yetkilileri R.E. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yalova Belediyesi'nce, İçişleri Bakanlığı'ndan Mülkiye Müfettişi ve Sayıştay'dan denetçi talep edilerek soruşturma derinleştirildi. Yapılan ilk incelemelerin ardından Yalova Belediyesi Mali Hizmetler Müdürü Şenay Reyhan Kaş da açığa alındı.
1 MİLYON TL DEĞERİNDE VİLLA ALMIŞ 
İncelemede R.E.'nin 8-9 ay önce Yalova merkezde 1 milyon TL değerinde villa aldığı ortaya çıktı. Evin, banka kredisi kullanılarak alındığı iddia edildi. R.E.'nin almış olduğu ev, drone ile havadan görüntülendi. Ayrıca R.E.'nin, kiraya verdiği bir taksisinin de olduğu öğrenildi.
YALOVA BELEDİYESİ'NDEN AÇIKLAMA
Olayla ilgili Yalova Belediyesi'nden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi
Belediyemiz Mali Hizmetler Müdürlüğü çalışanı R.E. tarafından muhasebe kayıtlarında yapılan usulsüz işlemlerin tespiti sonrasında başlayan sürecin kamuoyuna yansımasıyla birlikte asılsız birtakım iddialarda beraberinde gündeme gelmeye başladı. Bu asılsız iddialar ve telaffuz edilen abartılı rakamlar üzerine tarafımızca açıklama yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. 20 yılın üzerinde bir zamandır belediyemizde kadrolu işçi olarak aynı departmanda görev yapmakta olan R.E.'nin muhasebe kayıtlarında yapmış olduğu durum tarafımızca tespit edildikten sonra Belediye Başkanlığınca gerekli tüm işlemler ivedilikle yapılmaya başlanmıştır. Durumun tam olarak tespiti ve adli mercilere aktarılması amacıyla ilk olarak idari soruşturma başlatılmış olup, konuyla ilgili Hukuk İşleri Müdürü muhakkik olarak tayin edilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde Belediye Başkanlığımızın talimatıyla 06.02.2020 tarihinde Emniyet Müdürlüğü?ne müracaat edilmiştir. Emniyet güçlerine yapılan başvurunun hemen ardından 07.02.2020 tarihinde ise Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı?na da suç duyurusunda bulunulmuştur. Soruşturmanın daha sağlıklı olarak ilerlemesi için Mali Hizmetler Müdürü açığa alınmıştır. Tüm bu işlemlerin yanı sıra kayıtların daha titiz ve kapsamlı incelenmesi için Yalova ValiliğiYalova Defterdarlığı?ndan denetmen talep edilmiştir. Bununla birlikte İçişleri Bakanlığı?ndan Mülkiye Müfettişi ve Sayıştay'dan denetçi talep edilmiştir. Olayın bundan sonra ki süreci emniyet güçlerinin ve adli makamların kontrolünde devam edecektir. Personelin gerçekleştirdiği münferit olayda belediyemizi ve Başkanlık makamını hedef gösteren mesnetsiz haber ve yorumlar içinde gerekli adli işlemlerin yapılacağını bildiririz.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
-Yalova Belediyesi'nden detaylar
-R.E.'nin satın aldığı villa tipi evlerden detaylar
-Anons
-Genel detaylar
Semih ŞAHİN- Huzeyfe ÖZDEMİR- Cem Mete OKURYALOVA, ()- 

===========

Mağdur avukat, savcı isimleri karıştırınca sanık oldu
 
ANTALYA'da avukat Burcu Özen (25), soğuk lipoliz yöntemi ile bölgesel zayıflama için gittiği güzellik merkezinde, bacaklarında yanık oluşunca merkezin sahibi diyetisyen Büşra Öner'i Sağlık Bakanlığı'na şikayet etti. Bakanlık da inceleme sonunda Öner hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak savcılık iddianamede isimleri karıştırınca açılan kamu davasında, diyetisyen Öner yerine avukat Özen sanık oldu. İkinci duruşmada beraat ettirilen Özen'in avukatına Hazine'den vekalet ücreti ödenecek.

Avukat Burcu Özen, geçen yıl zayıflamak için diyetisyen Büşra Öner'e ait Muratpaşa ilçesindeki güzellik merkezine gitti. Soğuk lipoliz denilen yöntemle bölgesel zayıflama uygulaması yaptıran Özen'in 3'ncü seansta bacaklarının iç kısımlarında yanık izleri oluştu. Özen, diyetisyen Büşra Öner hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyetisyen hakkında 'taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan dava açıldı. 

BAKANLIĞA ŞİKAYET ETTİ

Dava devam ederken, avukat Özen, diyetisyenin, merkezindeki soğuk lipoliz yöntemini kullanmaya yetkisi olmadığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı'na şikayet etti. Muratpaşa İlçe Sağlık Müdürlüğü, yaptığı inceleme sonunda Öner'in cihazı kullanma yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.

SAVCILIK İSİMLERİ KARIŞTIRDI

Soruşturma sonunda iddianame hazırlayan savcılık isimleri karıştırınca diyetisyen Büşra Öner yerine mağdur avukat Burcu Özen sanık oldu. Özen, davanın açıldığı Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi kalemine isimlerde yanlışlık olduğunu bildirdi. Ancak mahkeme hakimi, duruşmanın yapılacağını belirtti. İlk duruşmaya mahkeme hakimi yerine başka bir hakim girince dava ertelendi. İkinci duruşmada Burcu Özen'i beraat ettiren mahkeme, avukatına da Hazine'den 3 bin 400 lira vekalet ücreti ödenmesine karar verdi.

Ayrıca diyetisyen Büşra Öner hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.

'AVUKAT OLARAK GİRDİĞİM MAHKEME SALONUNDA SANIK OLDUM'

Avukat Burcu Özen, davada sanık olarak görünmesine rağmen kendisinin mağdur olduğunu vurguladı. Adaletin kendisini daha da mağdur ettiğini belirten Özen, "Mahkeme kalemine durumu anlatmama rağmen ısrarla duruşmaya çağrıldım. Beraat aldım, yaşadığım mağduriyetten dolayı üzüldüm. Avukat olarak ben böyle bir şey yaşıyorsam vatandaşın başına kim bilir neler geliyor? Özellikle adaletin daha dikkatli olması lazım. Bu süreçte ben devletin bazı kademelerini sınavla kazanmış olsam sanık göründüğüm için kabul edilmeyecektim. Avukat olarak girdiğim mahkeme salonunda sanık olarak görünmek benim için üzücü oldu" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Avukattan detay görüntüler
-Avukat Burcu Özen ile röp

Haber:Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, ()
=================================

Kilosu 100 TL olan deve sütüne yoğun talep

AYDIN'ın İncirliova ilçesinde üretilen deve sütü, kilosu 100 TL'den yurt içi ve yurt dışına pazarlanıyor. İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, süt haricinde devenin sucuğu, idrarı, dili, yağı ve tüyüne dahi talebin olduğunu belirterek, "Günlük 40 kilo süt çıkıyor, talebi karşılamaya çalışıyoruz" dedi.

İncirliova Belediye Başkanı ve Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu eski Başkanı da olan Aytekin Kaya'nın ilçede 30 yıldan beri deve çiftliği bulunuyor. Başkan Kaya, yetiştirdiği güreş develeri haricinde dişi develerden de elde ettiği sütü kilosu 100 TL'den yurt içi ve yurt dışına pazarlıyor. Günlük 40 kilo deve sütünü istek üzerine paketleyerek gönderen Kaya, süt haricinde de taleplere karşılık veriyor. Deve sucuğunun kilosunun 60 TL'den, dilinin ise tanesi 50 TL'den satıldığını belirten Kaya, devenin idrarı, tüyü ve yağını ise isteyenlere hediye ediyor.

'DEVENİN HER ŞEYİ FAYDALI'
Deve sütünün çok faydalı olduğunu söyleyen Kaya, "Talep çok. Geçenlerde 5 kilo deve sütünü, Rusya'ya gönderdik. Kanser hastalarına çok faydası oluyor. Bağışıklık sistemini çalıştırıyor. C vitamini olmasından dolayı anne sütüne eş değerdir. Türkiye'deki profesörler de bu işe büyük önem veriyor. Çin'den ise deve sütü tozu istediler. Bununla ilgili bir çalışmamız var. Devenin her şeyi faydalı. Tüyü, yağı, idrarı, dili, eti, sucuğu ve her şeyi faydalıdır. Allah öyle bir yaratmış ki, her şeyinden faydasını gören insanlar var. İdrarının sedef hastalarına, dilinin kekeme çocuklara, tüyünün ise bel fıtığı gibi çok şeye faydası olduğu için bizden talep ediyorlar" dedi.

Deve sucuğunun sadece İncirliova'da imal edildiğini belirten Kaya, "Sucuğun patentini almak için gerekli yerlere başvurduk. Türkiye'de dişi deve az. Daha fazla dişi deve getirmeyi düşünüyorum. Günlük 40 kilo süt çıkıyor, talebi karşılamaya çalışıyoruz" dedi.

'SÜTÜN FAYDASI ISPATLANMIŞTIR'
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atakan Koç ise "Deve sütünün birçok şeye iyi geldiği konusunda derleme araştırmalar var. Kansere, astım hastalarına, otistik çocukların hırçınlığını sakinleştirmesine, özellikle şeker hastaları açısından tipik diyabet dediğimiz şeker hastalarında insülin ihtiyacını üçte bir oranında azaltıyor. Bunlarla ilgili yapılan araştırmalar dünya genelinde kabul görmüş ve ispatlanmıştır. Diğerleri için araştırmalar var ispatlanmış bir şey yok. Ama Aytekin Kaya ve diğerlerinin de bunları deneyim sonucunda elde ettikleri şeyler var" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
-Develerin süt sağımından görüntü
-Develerden ve deve sucuğundan görüntü
-Deve dilinden görüntü
-Aytekin Kaya ile röp.

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, ()
=============================

Çaydaki boya hilesine, soğuk suyla tespit

TARIM ve Orman Bakanlığı'nın ürünlerinde ilaç etken maddesi ilave edildiğini tespit ettiği firmalar arasında bazı çay şirketlerinin de yer alması üzerine uzmanlar, çaydaki gıda boyası hilesine karşı tüketicileri uyarıyor. Ziraat Mühendisi Osman Baykal, çaydaki boya maddesinin basit bir deneyle ortaya çıkarılacağını belirterek, "Bir bardak soğuk suya bir tutam kuru çay koyuyoruz. Kaliteli çayın hemen suya renk vermemesi gerekiyor. Eğer kuru çay suya temas ettiğinde anında renk vermeye başlıyorsa bu çayda boya vardır" dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürünü 14 Ocak 2020'de kamuoyu ile paylaştı. Bu ürünler arasında sudan sonra en fazla tüketilen içeceklerin başındaki çay da yer alıyor. Bazı çay firmalarının ürünlerinde, ilaç etken maddesi ve gıda boyası tespit edildi. Kalitesiz ürünlere boya katılarak iyi dem veriyor izlenimi uyandırıp, çayın kaliteli görünmesinin amaçlandığı hile ilgili uzmanlar, tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. 

Özçay Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İşletme Müdürü Ziraat Mühendisi Osman Baykal, hileli çaya ilişkin uyarılarda bulanarak "Üreticinin marketten aldığı üründe dikkat etmesi gereken bazı özellikler var. Paketteki kuru çaya bakıldığında ürünün düzgün yapıda olması, içerisinde çöp, odunsu, lifsi yapılar ihtiva etmemesi gerekiyor. Bunlar gözle görülebilir kalite tespitleridir. Diğer özellikleri ise içtiği zaman dilde sert bir etki bırakması gerekir. Ancak bazı bazı işletmeler içlerine katkı maddeleri ekleyerek ucuz ürünlerden kaliteliymiş gibi gözüken ürünler elde etmeye çalışıyorlar. Çayda en çok bilinen hileler boyar madde ve granül kullanımıdır. Bunu da tabii çıplak gözle anlamak mümkün değildir. Çeşitli analizlerle anlaşılabiliyor" dedi.

'SOĞUK SU DENEYİLE BOYA HİLESİ TESPİT EDİLİYOR'
Tüketicilerin kendilerinin yapabileceği çok kolay bir yöntemle çayın içine boyar madde katılıp katılmadığını tespit edebileceğini söyleyen Baykal, "Tüketiciler çaydaki boya hilesini en basit yöntemle soğuk su deneyi ile anlayabiliriz. Aldığınız çay paketinden bir tutam kuru çayı bir bardak soğuk suyun içine bırakıyoruz. Eğer ürün içinde boyar madde varsa anında boyasını suya verecektir ve su kırmızıya boyanacaktır. Eğer boyar madde yoksa su olduğu gibi kalacaktır. Çayda kullanılan bu granül veya boyar madde kimyasal madde olduğu için insan sağlığını etkiliyor. Çay sudan sonra en fazla tüketilen içecek olduğu için, herkese ulaşan büyük bir sektör olduğu için bazı firmalar çayda bu tür hilelere başvurma yoluna gidiyor maalesef" diye konuştu.

'ÇAY SEKTÖRÜNDEKİ İLK KOOPERATİFİZ'
Çay sektöründe kurulan ilk kooperatif olduklarını da aktaran Baykal "Kooperatifimiz 1989 yılında 1267 ortağın bir araya gelmesiyle üretim faaliyetine başladı. Hala üreticilerden oluşan 1267 ortakla günlük 150 ton hammadde işleme kapasitesiyle üretim faaliyetine devam etmektedir.  Amaç üretici ile el ele verip üreticinin ürününü tekrar üretici ile beraber işleyip pazarlayıp üreticiye destek olmak. Çayın gerçek kalitesinin ortaya çıkması noktasında üretim aşamamızda tüm teknik noktalara hassasiyet göstererek üretimi gerçekleştirip, tüketicimize leziz içimli çaylar sunmak için çalışıyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Boyar maddeli çayın su testi(arşiv)
-Çaydaki boyar maddenin tespiti için soğuk su testi
-Çay ocağından görüntü
-Çay görüntüsü
-Röportaj
-Muhabir (Arzu ERBAŞ)Anonsu

Haber:Arzu ERBAŞ- Kamera: Mehmet Can PEÇE
====================================

Hasfırtına'nın kaderi, 'keçi Taner' ile değişti

İZMİR Şirinyer Hipodromu'ndaki bir ahırda kalan hırçın 'Hasfırtına' isimli at, 'Taner' isimli keçinin ahıra gelmesiyle sakinleşti. 'Taner'le yaşamaya başlayınca performansı da artan 'Hasfırtına', 7 aylık apranti (jokey adayı) Muhammed Mir Bilgindi (17) ile katıldığı son 6 yarışın 4'ünü kazandı.

İngiliz atı 'Hasfırtına', 15 Mart 2016'da doğdu. İzmir'deki çiftlikte yarışlara hazırlanmaya başlayan Hasfırtına, antrenmanlarda çok iyi dereceler çıkarttı. Eylül 2018'de Şirinyer Hipodromu'na getirildi ama ahırına alışamadı. Duvarlara tekme atıp kendine zarar verdi. Bunun üzerine çare aramaya başlayan ilgililer, atın sakinleşmesi için ahıra top, ayna ve teyp getirdi ancak hiçbiri fayda etmedi. İngiliz tayı, yarış hayatında da başarısız bir performans sergileyerek 4'üncü yarışında 1'inciliği kazandıktan sonra 11 yarış boyunca 1'inci olamadı. Ekim 2019'da Hasfırtına'nın ahırına 'Taner' isimli keçi getirildi. 'Taner', Hasfırtına'nın sakinleşmesini sağladı ve  aynı ahırda yaşamaya başladı. Şehir dışındaki yarışlarda da birbirlerinden ayrılmayan bu ikilinin dostluğu Hasfırtına'nın yarışlardaki performansına da yansıdı. Hasfırtına ile birlikte katıldığı son 6 yarışın 4'ünü kazanan 7 aylık apranti Muhammed Mir Bilgindi de bu süreçte Hasfırtına'ya büyük destek oldu.

'HASFIRTINA'YI SAKİN TUTAN TANER'
Hasfırtına ile Taner arasındaki dostluğun kendilerine çare olduğunu söyleyen Antrenör Serdar Seren Görgü, "Hasfırtına, ilk başlarda agresif bir attı. Çeşitli denemeler yaptık ama çare bulamadık. Atların yanına keçi bırakılması denenen bir yöntemdir. Onların dostluğu bize çare oldu. Agresifliği gitti ve daha sakin bir at haline geldi. At burada huzurlu ve sakin olmadıktan sonra biz idmanlarda yeterli verimi alamayız. İdmanlarda yeterli verim alamayınca yarışlarına yansır. Çeşitli kimyasallarla sakinleştirmesini yapacağımıza Taner ile vakit geçiriyorlar ve o onu sakin tutuyor. Hasfırtına da parasını kazanıp beraber lokmasını yiyorlar" dedi.

'ŞEHİR DIŞI YARIŞLARINA TANER'İ DE GÖTÜRÜYORUZ'
Hasfırtına ile Taner'in birbirlerinden ayrılamadıklarını aktaran Görgü, "1-2 gün bile birbirlerinden vazgeçemiyorlar. Bu bizim için de çok istenen bir durum değil. Şehir dışındaki yarışlara giderken mecburen Taner'i de götürüyoruz. 1-2 günkü riski göze alamıyoruz. Beraber seyahat ediyorlar. Her gün bir arada yaşayan bir çift, arkadaş ve dost gibi vakit geçiriyorlar" diye konuştu.

Görgü, Hasfırtına'nın apranti Muhammed Mir Bilgindi ile son 6 yarışın 4'ünü kazandığını belirterek, "Hasfırtına, ameliyat geçirmiş bir at. Bir atın 8 ay yarış koşmaması atların enerjisinin yükselmesine neden olur. Bu süre içinde atlar, daha fazla agresif olurlar. O süre içinde Taner'in Hasfırtına'ya katkısı çok büyük oldu. Çünkü oradaki herhangi bir stresi ameliyatın olumsuz sonuç vermesine yol açardı. Son 6 yarışın 4'ünü de Muhammed'le kazanarak ne kadar formda olduğunu gösterdi. Bizleri çok mutlu ediyorlar. Onların dostluğu da tüm ülkeye örnek olsun, farklı türlerde olmalarına rağmen birlikte mutlu mesut yaşayabiliyorlar" dedi.

'KEÇİ TANER HASFIRTINA'YI KURTARDI'
Hasfırtına'nın keçi Taner geldikten sonra sakinleştiğini anlatan seyis Yalçın Türe, "Hasfırtına'nın bakımıyla ben ilgileniyorum. İlk önce Hasfırtına'nın sakinleşmesi için ahırına top, ayna ve teyp getirdik. Ancak bir türlü durmadı ve sakinleşmedi. Tekme atıyordu ve duvarlara zarar veriyordu. Kendine de zarar veriyordu. Sıkıntılı bir süreçti. Yem yemiyordu. En son keçi aklımıza geldi. Keçi getirdik ve bayağı bir faydası oldu. Biz akşama kadar Hasfırtına'nın yanında duruyorduk. Kendine zarar verdiği için bir yere gidemiyorduk. Keçi Taner geldikten sonra mutlu ve huzurlu oldular. Bizi de kurtardılar, biz de rahatladık. Keçi Taner'in benim için de manevi değeri çok yüksek, çünkü Hasfırtına'yı kurtardı. Bizim için ikisi de çok önemli" diye konuştu.

'BERABER DAHA BÜYÜK BAŞARILAR KAZANACAĞIZ'
Taner'in gelmesiyle birlikte Hasfırtına'nın özgüven kazandığını belirten apranti Muhammed Mir Bilgindi, büyük başarılar kazanacaklarına inandığını söyleyerek, "Ben her akşam Hasfırtına ve keçi Taner'i görmeye geliyorum ve Hasfırtına'ya biniyorum. Sağ olsun keçi Taner, Hasfırtına'ya ve tüm ekibimize büyük bir katkı sağladı. Hasfırtına'yı sakinleştirdi. Ben de ona idmanlarda ve yarışlarda yardımcı oluyorum.  At, bu sayede özgüvenini kazandı. İnşallah beraber daha büyük başarılar kazanacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Atın ve keçinin birlikte koşması
-Attan ve keçiden detaylar
-Serdar Seren Görgü ile röp.
-Yalçın Türe ile röp.
-Muhammed Mir Bilgindi ile röp.

Haber - Kamera: Ahmet Turhan ALTAY/İZMİR, ()

=========


Sevgililer Günü orkidelerinin yüzde 30'u Adana'dan

TÜRKİYE'de, 14 Şubat Sevgililer Günü için üretilen 2 milyon orkidenin yüzde 30'u Adana'daki bir firmadan tedarik ediliyor. Firmada üretilen orkideler, normal mesaiden 4 kat fazla çalışma temposuyla paketlenerek, Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor.

Türkiye'deki ilk orkide üreticisi Adanalı firmanın üretim müdürü Soner Yağ, Sevgililer Günü için en çok beyaz, mor ve pembe renklerde orkidelerin talep gördüğünü kaydetti. Yüksek teknolojili cam sera sistemleri sayesinde çeşitli türlerde yıllık 1 milyon orkide ürettiklerini kaydeden Yağ, Sevgililer Günü'ne özel mini orkidelerin yoğun ilgi gördüğünü söyledi.

Yıllar önce yoğun olarak ithal edilmesiyle tanınan orkide çeşitlerinin pek çok türünü kendilerinin ürettiğini belirten Yağ, "30 yılı aşkın çiçekçilik tecrübemizle orkide dışında yılda yaklaşık 6 milyon adet saksılı çiçeği de hem iç pazara hem de çeşitli ülkelere gönderiyoruz. Şu an 40'ın üzerinde ürün üretiyoruz fakat orkide en başta geliyor. Bizim orkide üretimimiz sayesinde maliyetler ve fiyatlar ciddi anlamda düştü ve insanlar, kitleler bu ürüne çok daha rahat ulaşmaya başladı. İç pazarda pek çok markete girebildik. Dolayısıyla, çiçek kültürünün gelişmesiyle hem talep arttı hem de pek çok insanın evini renklendirdik" dedi.

HER BÜTÇEYE HİTAP EDİYOR

Çiçekçilik sektöründe Sevgililer Günü'ne özel 2 milyon adet orkide satılmasının öngörüldüğünü aktaran Yağ, "Bu rakamın içinde yerli ve ithal üretim karışık olarak yer alıyor. Bu toplam rakamın yüzde 30'unu biz karşılıyoruz. Şu an tesisimizde normal yoğunluğumuzun 3-4 katı yoğunluk var. İstihdam ettiğimiz 150 personelin 3'te 1'i sadece orkide paketleme ve sevkiyat işlemleriyle uğraşıyor. Bu orkideler küçük-orta-büyük, tek-çift-üç dal olarak çeşitlendirilmiş durumda. Aranjmanlarına göre fiyatlar değişebiliyor ama yine de dar gelirli vatandaşlarımızın dahi kolaylıkla marketlerden, çiçekçilerden alıp sevgililerine, sevdiklerine, eşlerine hediye edebilecek bütçelerde ürünler hazırladık" diye konuştu.

EN ÇOK TALEP EDİLEN RENKLER: BEYAZ, PEMBE, MOR

Orkide çeşitlerinin çok zarif olduğunu ve güzellik, temizlik ile saflığın sembolü olması nedeniyle ilgi gördüğünü belirten Yağ, şöyle devam etti:

"En çok talep gören renklerimiz beyaz, pembe ve mor. Orkideler çok aydınlık ortamları tercih eden bitkilerdir ve çok dayanıklılardır. Direkt güneş ışığından sakınmak gerekir çünkü bu ışıklar yapraklarda yanık lekesi oluşturur. Su isteğini ise köklerine bakarak anlayabiliriz. Eğer kökler beyazlaşmışsa bitkiler susuyor demektir. Kökler yeşil olduğunda bitkinin su istemediğini, suyunu almış olduğunu anlayabiliriz. Nem olarak ise yüzde 70-80 nem yeterlidir. Çok kuru ortamlar ve aşırı nemli ortamlar tercih edilmemeli."

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Firmanın üretim müdürü Soner Yağ ile röp
- Çiçeklerin paketlenmesi
- Genel ve detaylar

Haber:Nuri PİR-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,()

==============

Elazığ'da ev taşıma ücretleri 2 katına çıktı

ELAZIĞ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8'lik depremin ardından yıkılan ya da hasar gören evlerin sahipleri, köylerde veya kent merkezinde buldukları binalara taşınmaya başladı. Halk kentte fırsatçılık yapan bazı nakliye firmalarının taşıma fiyatlarını 2 katına çıkardığını belirterek, nakliyecilerden insaflı olmalarını istedi.

Sivrice'de 24 Ocak akşamı meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde bazı binalar yıkılırken hasar gören birçok binaya da yapılan incelemelerde ağır ve orta hasarlı raporu verildi. Can güvenliği nedeniyle raporlu binaların kullanımı yasaklandı. Risk bulunan binaların yıkımı devam ederken, geçici olarak kurulan çadırlarda kalanlar ise kalıcı çözümler aramaya başladı. Eşyalarını alabilenler köylerine ya da kent merkezinde buldukları evlere taşınıyor. Taşınanlar kentteki bazı nakliyecilerin taşıma fiyatlarını yükselttiğini söyleyerek, yetkililerden konuya el atmasını istedi.

TAŞIMA FİYATLARI 2 KATINA ÇIKTI
Daha önce evin katına ve uzaklığına göre ortalama 600 TL olan taşıma ücretlerinin şu an 1800 TL'ye yükseldiğini söyleyen nakliyeci Ferhat Demirel, taşıma fiyatlarını ve işçi ücretlerini yükseltenlerin insaflı olmasını istedi. Demirel, bazı nakliye firmalarının, taşıma asansörcülerinin hatta işçilerin uçuk fiyatlar talep ettiğini belirterek, "Fiyatlar şu anda çok uçuk önceden bir asansörü 150-200 TL'ye kuruyorlardı. Şimdi 350-400 TL fiyat talep ediyor. Çift taraflı kurmak istediğimiz zaman 800 ile 1000 TL arası para talep ediyorlar" dedi.

'İSTENİLEN ÜCRETİ VEREMİYORLAR'
Nakliyeci Ferhat Demirel, bölgedekilerin mağdur olduğunu ve istenilen ücretleri veremediğini söyleyerek, "Mustafapaşa Mahallesi'nin yüzde 80'i boşaldı zaten. Birçok insan taşınıyor. Binaların çoğu boşaldı. Kimi köylerine gitti kimisi ilçede buldukları evlere gitti. Ben yetkililerin bu işe el atmasını istiyorum. Vatandaşlar istenilen bu ücretleri verecek durumda değil" diye konuştu.

TAŞIMA FİYATLARI 2 BİN TL'YE YAKLAŞTI
Depremden önce işçi ücretleri ile birlikte 500 ile 600 TL gibi bir paraya ev taşındığını ifade eden Ferhat Demirel, "Şu anda işçide gelmiyor. 250 TL yevmiye istiyor. Şimdi ise tüm maliyetler hesaplandığında taşıma fiyatları 2 bin TL'ye yaklaşıyor" dedi. 

Öte yandan nakliye firmalarından insaflı olmasını bekleyen vatandaşlar ise yetkililerin de bu duruma el atarak önlem almasını istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Eşyalarını toplayan vatandaşlar
- Nakliye araçları
- Eşyaların nakliye aracına yüklenmesi
- Enkaz çalışmaları
- Boşalan mahalle 
- Nakliyeci Ferhat Demirel ile röp.
- Vatandaşlar ile röp.
- Sokakta bekleyen ev eşyaları
- Genel ve detay görüntüler

Haber: Kadir GÜNEŞ - Kamera: Ömer ŞULUL-ELAZIĞ-)
================================