TÜRKİYE'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olan Süleyman Şah Türbesi'nin nakli ve Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun tahliyesinin gerçekleştirildiği 'Şah Fırat' operasyonunun ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. 14 Şubat günü yapılması planlanan, ancak bölgede çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle bir hafta ertelenen operasyon, dün gece sınırın 3 ayrı noktasından giren birlikler tarafından gerçekleştirildi.

Uluslararası anlaşmalarla Türkiye’nin kendi toprakları dışındaki toprağı tek toprak parçası olduğu için önem taşıyan, Suriye'nin Halep kentine bağlı Karakozak Köyü'ndeki Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik tehditlerin artması üzerine 'Şah Fırat' operasyonu planlandı. Ertuğrul Gazi'nin babası Süleyman Şah ve 2 askerinin mezarlarının yer aldığı Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu 8 bin 797 metrekare alan içerisindeki Saygı Karakolu’nda görevli askerler, son günlerde bölgede IŞİD ve YPG güçleri arasındaki çatışmaların yoğunlaşması ile iki ateş arasında kaldı. Sık sık seken havan ve roketler nedeniyle askerlerin can güvenliklerinin tehlikeye girmesi üzerine durum ‘Acil’ koduyla Genelkurmay’a bildirdi. Askerlerin şubat ayı başında bildirdiği bu durumun ardından harekete geçildi, Süleyman Şah Türbesi'nin nakli ve Saygı Karakolu'ndaki askerlerin güvenli olarak Türkiye’ye getirilmesi için çalışma başlatıldı.

14 ŞUBAT’TA OPERASYON KARARI

Yapılan bir dizi istihbarat ve hazırlık çalışmasının ardından yapılan değerlendirmede, operasyon kararı alındı. Türkiye’den Suriye’ye geçecek olan birliklerin Süleyman Şah’ta görevli askerleri Türkiye’ye getirilmesi kararlaştırıldı.

Operasyona katılacak birliklerin sınırın farklı noktalarından Suriye’ye geçmesi kararlaştırıldı ve Suruç ile Birecik arasında belirlenen bu bölge; 13-14 şubat tarihlerinde ‘askeri yasak bölge’ ilan edildi. Operasyon için hazır bekleyen birlikler, son anda bölgedeki çatışmaların yoğunlaşması üzerine bekletildi ve uygun tarih belirlenmesi kararlaştırıldı.

PYD İLE TEMASA GEÇİLDİ

Bu gelişme sonrası operasyonun sağlıklı ilerlemesi ve Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki askerlerin güvenli şekilde Türkiye’ye ulaştırılması için bu kez Suriye içerisinde etkin olan ve güzergahın büyük bölümünü kontrolü altında tutan PYD ile temasa geçildi. Operasyonun altyapısını tamamlanmasının ardından, yine sınırın geçileceği bölgelerde bu kez 19 ile 23 Şubat tarihleri arasındaki 5 günlük askeri yasak bölge uygulamasına karar verildi.
Kısa süre önce IŞİD’in püskürtüldüğü Kobani Kantonu Başkanı Enver Müslim, Türkiye’ye çağırıldı. 18 Şubat çarşamba günü Türkiye’ye giriş yapan Enver Müslim, perşembe günü Ankara’ya geçti ve burada yapılan görüşmelerde birliklerin geçişi sırasında sıkıntı yaşanmaması ve operasyon sırasında çatışmaları durdurma konularında mutabakata vardı.

HAVA KARARDI OPERASYON BAŞLADI

Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda dün öğleden sonra askeri hareketlilik başladı. Zırhlı araçlar, Mürşitpınar'dan geçip Suriye'ye gitti. Akşam saatlerinde zırhlı araçların kapıdan girip çıkması hızlandı. Öğle saatlerinden itibaren Mürşitpınar'a giden güzergahta barikat oluşturan jandarma, sivillerin sınır hattına gitmesine izin vermedi. Bölgede bulunan siviller de sınır hattından uzaklaştırıldı.

Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından dün akşam havanın kararması ile operasyonda düğmeye basıldı. Sınır hattında konuşlandırılan birlikler eller tetikte bölgede kuş uçurtmadı. Bölgede güvenliğin sağlanmasının ardından Suriye sınırına birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Hudut Tabur Komutanlığı’nda bekleyen birlikler, hakim tepelerden indirilen tank ve zırhlı araçlar sınıra yönlendirildi.

Saat 21.00 sıralarında tanklar eşliğinde askeri birlikler hem Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan hem de önceden belirlenen 2 ayrı noktadan Suriye topraklarına girdi. Giriş yapılan noktalardan biri de Şanlıurfa'nın Birecik İlçesi'ne bağlı Eşmeler Köyü oldu.

Tanklarla sınırı geçen birlikler burada PYD denetimindeki bölgelerden geçiş yaptı. Operasyonu riske etmemek için titizlikle hareket edilirken, Süleyman Şah Türbesi’ne ilerleyen birliklerin geçiş güzergahında PYD’nin silahlı güçlerinin de olası saldırılara karşı önlem alıp güvenliği sağladığı belirtildi.
Savaş uçakları ve askeri helikopterler sürekli uçuş yaptı ve güvenliği sağladı. Aynı zamanda havadan İnsansız Hava Araçları’ndan da alınan görüntüler ile gelişmeler anlık olarak takip edildi.

Operasyon sırasında sınırın iki tarafı olan Mürşitpınar ve Kobani’de tüm sinyaller kesildi ve telefonlar sustu. Türkiye tarafında olduğu gibi, Kobani’de de PYD güçleri sınıra sivillerin yaklaşmasına izin vermedi.

MEHTER MARŞLARI İLE SINIRA HAREKET

'Şah Fırat' operasyona katılan birliklerin geçtiği noktalardan olan Eşmeler Köyü'nden geçiş yapan zırhlı birliklerin, operasyon öncesi sınırdaki karakolda uzun süre mehter marşı çaldığı ve ardından hareket ettiği gözlendi.
Eşmeler Köyü'nden sınırı geçen birliklerin Süleyman Şah Türbesi’ne hareketi sırasında, Türkiye sınırına yakın bir noktada kalan başka bir birlik, Suriye Eşmesi'nde belirlenen alana Türk bayrağını dikti. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun kurulacağı bu bölge, güvenlik çemberine alındı.

GECE YARISI SÜLEYMAN ŞAH’A ULAŞILDI

Suriye sınırını 3 ayrı noktadan geçtikten sonra ilerleyen birlikler, gece yarısı Süleyman Şah Türbesi yakınlarında buluştu, ardından Saygı Karakolu’na ulaştı. Tanklar ve zırhlı araçlar çevre güvenliği alırken, karakola giren birlikler buradaki askerler ile buluştu. İnsansız Hava Araçları (İHA) ile tüm gelişmelerin anlık olarak Genelkurmay karargahına iletildiği operasyonda ilk aşamanın tamamlanmasının ardından ikinci aşama için harekete geçildi.
Askeri birlikler Süleyman Şah Türbesi'ne girerek, manevi emanetlerin taşınması işlemine başladı. Süleyman Şah ve 2 askerinin naaşlarının bulunduğu sandukalar, çelik muhafazalara konularak araçlara taşındı.

SABAHA KARŞI DÖNÜŞE GEÇTİLER

Gelişmelerin anlık olarak takip edildiği operasyona katılan birlikler, tahliyenin ardından imha edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki askerler ve buradaki direkte dalgalanan Türk bayrağını alarak sabaha karşı Türkiye’ye hareket etti.
Birlikler yine geldikleri gibi tüm riskleri göz önünde tutarak 3 ayrı noktadan sınırı geçip sabah saatlerinde Türkiye’ye ulaştı.

ASTSUBAY ŞEHİT OLDU

Bu sırada üzücü bir olay yaşandı ve operasyona katılan birlikte görevli Muhabere Astsubay Başçavuş Halit Avcı, içinde bulunduğu tanktaki ani manevra sırasında başını şiddetli şekilde çarpınca ağır yaralandı. Astsubay Başçavuş Avcı, operasyon ekibinde yer alan sağlık ekiplerinin müdahalesine karşın kurtarılamayarak şehit oldu.

SÜREKLİ TEHDİT ALTINDAYDI

Türkiye için manevi değeri yüksek olan Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerler, Suriye’de olayların başlamasının ardından sürekli olarak görev yapmayı sürdürdü. Çatışmaların en şiddetli döneminde bile tahliyesi söz konusu olmayan türbe, son bir yıl içerisinde zaman zaman IŞİD’in tehdidiyle gündeme geliyordu.
Suriye olaylarından önce 15 günde bir burada bulunan 20 civarında askerin değişim yaptığı karakolda, çatışmaların yoğunlaşmasının ardından değişimler fırsat bulundukça yapılırken, karakolda görevli askerlerin sayısı 2 katına çıkarıldı.

TÜRBE 3’ÜNCÜ KEZ YER DEĞİŞTİRECEK

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi olan Süleyman Şah, 1086 yılında 2 muhafızı ile birlikte Fırat Nehri'ni geçerken şehit olunca, bölgede bulunan Caber Kalesi'nde toprağa verildi. Yıllar sonrası Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilen bölgede Süleyman Şah adına türbe yaptırıldı.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransızların işgal ettiği bölgede bulunan türbe, 20 Ekim 1921'de Fransızlar ile yapılan Ankara Antlaşması sonrası Suriye topraklarında kaldı. Ancak, türbenin bulunduğu alanın Türkiye'nin toprağı olduğu ve Türk bayrağının dalgalandırıp, muhafız bulundurması kabul edildi. Daha sonra Lozan Antlaşması ile de bu hakkın korunması sağlandı.

1973 yılında Suriye, türbenin yapılan Tabka Barajı altında kalacağını bildirmesi üzerine türbe Fırat Nehri doğusundaki Karakozak Mevkii'nde bulunan yerine taşındı. 1995 yılında, Suriye bu kez de Fırat Nehri’nin daha üst kotlarında inşasına başladığı Teşrin Barajı nedeniyle Karakozak bölgesindeki Süleyman Şah Türbesi’nin bölge dışında başka bir alana ya da Türkiye’ye taşınmasını hususunu yeniden gündeme getirdi. 2001 yılında Fırat Nehri üzerindeki Teşrin Barajı'nın tamamlanması nedeniyle türbenin taşınması bir kez daha gündeme geldiyse de mevcut yerinin korunması sağlandı. Türbe onarıldıktan sonra 23 Ocak 2003’de yeniden ziyarete açıldı. Türbenin çevresi, Türkiye'den gönderilen ağaçlar ve hazır çim ile yeşil bir alan haline getirildi.

Süleyman Şah ve iki muhafızının mezarlarının bulunduğu 8 bin 797 metrekare alan üzerine kurulu türbenin muhafazası, Şanlıurfa'daki 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'na bağlı askeri birlik tarafından sağlanıyordu. Son operasyon ile birlikte alınan Süleyman Şah Türbesi 3’üncü kez yeri değiştirilerek bu kez Türkiye sınırındaki Suriye Eşmesi yakınına taşınmış olacak.