Kızlarını türbanlı olarak okula göndermekte ısrar ederek türban sorununun ilköğretim okullarına sıçramasına neden olan velilerin, dinci örgütlerle ilişkisi olduğu ortaya çıktı.

Türbanın üniversitelere girişiyle ilgili siyasi, hukuki ve kurumsal arenada çelişkili açıklamaların birbirini kovaladığı günlerde Diyarbakır ve Mersin’de iki kız öğrenci türbanla ilkokula gitme girişiminde bulundu.

Bu girişim, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yönelik çabalarla bağdaştırıldı. İlk büyük tepki Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten geldi. Çelik “İşi çıkmaza sokmaya, olayı sabote etmeye yönelik bir gayret” yorumunu yaptı. Olayın provokasyon olarak değerlendirilmesinde her iki kızın babalarının geçmişi önemli rol oynadı. İşte türbanlı ilköğretim öğrencilerinin babalarının siyasi portreleri:

Örgüte üyelikten 2 yıl 8 ay hapis yattı

MERSİN’de Sakarya İlköğretim Okulu’nda türbanla derse girmek için ısrar eden 8’inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki M.G.’nin babası inşaat işçisi 46 yaşındaki Hasan G., 1990’da Şırnak’tan Mersin’e göç etti. 3’ü kız 6 çocuğu var. Erkek çocuklarından biri halen Hakkâri’de asker olan Hasan G, Güneydoğu illerinden göç eden ailelerin yaşadığı ve sık sık terör örgütü PKK lehine gösteriler yapılan Şevket Sümer Mahallesi’nde oturuyor.
- Hasan G.’nin 17 Ocak 2000’de İstanbul’da basılan Hizbullah terör örgütünün arşivinden özgeçmişi çıktı. Eylem kanadı içerisinde üst düzey sorumlularından olan Mehmet Emin Ekici, ifadesinde, Hasan G.’nin Mersin’de askeri kanatta faaliyet gösterdiğini söyledi. 9 Ocak 2002’deki Hizbullah operasyonunda gözaltına alındı. Abdullah Güneş adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandı. Yargılamaları sonucunda ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan hakkında kesinleşmiş 6 yıl 3 ay ağır hapis cezası nedeniyle 10 Ocak 2008’de tutuklandı. 24 Ağustos 2010’da tahliye oldu.
- Hizbullah terör örgütü üyesi olduğu iddiasını kabul etmeyen Hasan G., “Bana iftira attılar. Bu yüzden cezaevine girip çıktım. Gerçekte benim Hizbullah terör örgütüyle bir ilgim yok” diyerek kendini savundu. Hasan G., Hizbullah’ın Şırnak Askeri Kanat Sorumlusu olan Abdullah G.’nin de kardeşi olduğunu söyledi.
- Abdullah G.’nin Cizre ilçesi Yasef Mahallesi Nehir Sokak’taki evinin bahçesinde 2006 yılında yapılan kazıda 2 ceset bulunmuştu. Ayrıca evin altındaki sığınakta ise 1 lav silahı, 93 kalaşnikof, 1 kanas, 1 biksi, 3 diktiriyof otomatik silah, 6 tabanca, 5 antitank mayını, 71 el bombası, 2 tüfek bombası, 41 RPG roketatar başlığı ve sevk fişeği, 20 havan mermisi, 6 bomba atar, 2 roketatar, 448 şarjör, 15 torba kalaşnikof mermisi ortaya çıkarılmıştı.

Üyesi olduğu Mustazaf-Der’in fesih kararı Yargıtay’da

ADANA’da Kanuni İlköğretim Okulu’nda türbanla sınıfa girmek isteyen 8’inci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki T.Y.’nin babası 41 yaşındaki Hüseyin Y., Şakirpaşa Mahallesi’nde Seyitler Şekerleme Fabrikası’nda işçi olarak çalışıyor. 3 çocuk babası Hüseyin Y., ilk 2 günde gazetecilerle görüşmesinde siyasi kimliği olmadığını söylemesine karşılık, Mustazaf-Der’in Adana Şube Başkanlığı görevinde bulunduğu anlaşıldı. Derneğin 30 üyesi var. Bu derneğin, 9 Şubat’ta Adana 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda faaliyet yürütmesi nedeniyle feshine karar verilmişti. Bu karar halen Yargıtay’da. Peygamber Sevdalıları Platformu’nun üyesi olan Hüseyin Y.’nin polis kaydı ve sabıkası bulunmuyor.
- Hüseyin Y. bu derneğin başkanlığını yaptığını doğruladı, yasal bir dernek olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ben Mustazaf-Der’in Adana Şube Başkanlığı’na birkaç ay önce seçildim. Arkadaşlar öyle uygun gördüler, ben de onları kırmadım. Derneğin Adana Şubesi 2005’te kuruldu. Kurulduğu günden bu yana üyesiyim. Yaklaşık 30 üyemiz var. Ama, dernek şube başkanı olmam ile kızımın türbanla okula gitmesi arasında bağlantı yok. Kızım istedi, ben de onun isteği doğrultusunda hareket ettim.”
- Hüseyin Y., türbanlı olarak almayacaklarını düşünerek dün de kızını okula göndermedi. Kızının 6 gündür derslerinden geri kaldığını belirten Hüseyin Y., Cumhuriyet Savcılığı’na verdikleri şikâyet dilekçesinin sonucunu beklediklerini belirtti. “Herhangi bir kimsenin ekmeğine yağ sürmek gibi bir niyetinin olmadığını” belirten Hüseyin Y, şöyle konuştu: “Kızım, derslerini bir arkadaşından takip etmeye çalışıyor. Kızımın mutlaka okumasını istiyorum. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Ben sadece baba olarak üzerime düşeni yapıyorum.”