Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’dan, iktidar ve muhalefetin türban görüşmelerine başladığı ve YÖK Başkanı Özcan’ın, sınavlara başörtülü girilebileceğini açıkladığı gün türban uyarısı geldi.

Başsavcılık, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) aksi yöndeki kararlarına rağmen üniversitede türbanın serbest bırakılması yönünde düzenleme yapılması halinde, “Siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumluğun tüm siyasi partilere ait olacağı” uyarısı yaptı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nun 5 sayfalık açıklamasında, şöyle denildi:

Yürütme, yargının kararına uyar

Anayasa’ya göre Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasa Mahkemesi’nin kararları yasama, yürütme, yargı ve idare makamlarını bağlar. Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ile idare, mahkeme kararlarını değiştiremez ve yerine getirilmesini geciktiremez. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur. Hukuk devletinin gerçekleşmesini, demokratik kuralların yerleşmesini sağlayan yüksek yargı organlarının kararları karşısında, sözü edilen konuda siyasi çevrelerin aksi yöndeki beyanları, politik çıkara dayalı ve devletimizin temel niteliklerinden olan hukuk devleti, laiklik ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmaz niteliktedir.

Yeni kurallar aykırılık taşıyamaz

Belirtilen ilke ve kararlar ışığında, bir hukuk devletinde bu konudaki düzenlemelerin, yargı kararlarına aykırı olarak gerçekleştirilemeyeceği ve özellikle 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’yla bu Yasa’ya dayanılarak çıkarılacak düzenlemelerde yüksek yargı organlarının kararları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygunluk gözetilmesi gerektiği gibi yürürlüğe konulacak yeni kuralların da bu metinlere aykırı olamayacağı, bundan sonraki siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı, üstün değerler taşıyan, objektif ve tarafsız düşünen, hukuk devletine bağlı yüce Türk Milleti’nin bilgisi dahilindedir.”