Anayasa Mahkemesi'nin Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesini iptal ettiği ortaya çıktı.  Söz konusu maddenin iptal edilmesiyle birlikte, kapatma davası açılan bir parti kendisini feshetmesi durumunda, açılan dava düşebilecek.

Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz hafta önemli bir karara imza attı. 2002 yılında, DEHAP'ın “örgütlenmesini tamamlamadan seçimlere katıldığı” gerekçesiyle hakkında kapatma davası açılmıştı. Bunun üzerine DEHAP’ın 2005 yılındaki Olağanüstü Kongresi’nde partinin feshedilmesi kararı alınmıştı. Partiye ilişkin açılan kapatma davası sürerken, Siyasi Partiler Kanunu’nun 108’inci maddesinin iptali istendi. Söz konusu madde de “Bir siyasi partinin kapatılması için dava açıldıktan sonra o partinin yetkili organı tarafından verilen kapanma kararı, Anayasa Mahkemesinde açılmış bulunan kapatma davasının yürütülmesine ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel değildir” hükmü yer alıyor.

Anayasa Mahkemesi, geçen haftaki toplantısında söz konusu iptal istemini görüştü ve oyçokluğuyla maddeyi iptal etti. Karar 5’e karşı 10 oyla alındı. Böylece hakkında kapatma davası açılan bir parti, kendisini feshetmesi durumunda kapatma davası düşecek. Yüksek Mahkeme, gerekçeli kararını ise önümüzdeki günlerde açıklayacak.

Bu madde, kapatma davası açılan bir partinin kendisini kapatma halinde bile davanın devam edeceğini ve kapatma kararı verilebileceğini düzenliyordu. Mahkemenin iptal kararıyla hakkında kapatma davası açılan partiler kendilerin fesh ederek davadan kurtulabilecek.

DEHAP FESHETTİ DAVASI SÜRÜYOR

Anayasa Mahkemesi, Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesi ile ilgili iptal kararını DEHAP'ın kapatılması davasında verdi. Demokratik Halk Partisi DEHAP'ın 'örgütlenmesi tamamlamadan seçimlere katıldığı' gerekçesiyle kapatma davası açıldı. 2002 yılında bu davanın açılmasına rağmen DEHAP 19 Kasım 2005'te kendisini feshetti. DEHAP'ın kendisini feshetmesine rağmen kapatma davası devam ediyor.

Anayasa Mahkemesi, kapatma davasını gören mahkeme sıfatıyla Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek iptalini istedi. Bu talebin ardından madde görüşülerek iptal edildi. Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesinde "Bir siyasî partinin kapatılması için dava açıldıktan sonra o partinin yetkili organı tarafından verilen kapanma kararı, Anayasa Mahkemesi'nde açılmış bulunan kapatma davasının yürütülmesine ve kapatma kararı verilmesi halinde doğacak hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel değildir" ifadeleri yer alıyordu.

ÖZDEP KAPATILMIŞTI

Anayasa Mahkemesi bu maddeye dayanarak hakkında kapatma davası açılan Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nin kendisini feshetmesine rağmen kapatma davasını sonuçlandırmış ve ÖZDEP'i kapatmıştı. ÖZDEP kararında 108. madde hatırlatılarak "O halde, ÖZDEP'in Kurucular Kurulunun 30.4.1993 günlü toplantısında alınan kapanma kararı davanın yürütülmesine, sonuçlandırılmasına ve hukuki sonuçlara hükmedilmesine engel değildir" kararı verilmişti.

RP VE FP DAVASINDAKİ YÖNTEM

Anayasa Mahkemesi, siyasi parti kapatma davalarında Siyasi Partiler Kanunu'nun bazı hükümlerini daha önce de iptal etmişti. Refah Partisi'nin kapatılması davasında RP'nin kapatılmasının önündeki engel olarak görülen Siyasi Partiler Kanunu'nun 103. maddesini iptal etmişti.

Anayasa Mahkemesi, bu iptal kararlarını Anayasa'nın 152. maddesinden hareketle veriyor. Anayasa'nın 152. maddesinde "Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır" hükmü yer alıyor.

Anayasa Mahkemesi, 152. maddedeki bu hükme dayanarak parti katma davalarında Siyasi Partiler Kanunu'nun Anayasa'ya aykırı gördüğü hükümleri için itiraz yoluna başvurarak iptal kararı verebiliyor.

-KARARA TEPKİLER-

VURAL SAVAŞ: AYM’nin iptal kararını ANKA’ya değerlendiren Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, “Anayasamızın değişiklikten önceki 84’üncü maddesine göre kapatılan bir partiye mensup milletvekilliernin milletvekillikleri de düşüyordu. Şimdi farz edin bölücü ya da şeraitçi bir partinin kapatılması kararı verildiği taktirde, kendisini feshedebilir ve kimsenin milletvekillikleri düşmez. Tabii bu kanaate varmak için de mahkemenin gerekçeli kararını incelemek lazım. Ayrıca değişiklikten sonra partisi kapatılan milletvekillerinin milletvekillikleri düşmüyor ama Anayasamızın 69’uncu maddesine göre başka bir partide yönetici olamıyorlar, denetçi olamıyorlar. Ayrıca, bence artık hiçbir partiye kapatma davası açılmaması gerekiyor” dedi.

SAMİ SELÇUK: Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk ise mahkemenin gerekçeli kararının beklenmesi gerektiğini ifade ederek, Siyasi Partiler Kanunun tümüne "karşı" olduğunu ifade etti. Selçuk, söz konusu kanunun tümünün kaldırılması gerektiğini savundu.

Prof. Dr. Atar: Olumlu bir adım

Prof.Dr Yavuz Atar Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını olumlu bir adım olduğunu söyledi. Atar, "Böyle bir karar parti kapatmayı ortadan kaldırır" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını görmek gerektiğini belirterek, "Bu madde hakkında kapatma davası açılan partilerin hile-i şeriye yaparak malvarlıklarını kaçırmasını engellemeye yöneliktir. Ayrıca kapatma davasında haklarında siyaset yasağı istenen partililer hakkında nasıl bir işlem yapılacağı merak konusudur. Anayasa Mahkemesi'nin bu maddeyi neden iptal ettiğini irdelemek gerekir. Gerekçeli karar yayınlandıktan sonra daha kapsamlı değerlendirme yapılır" ifadelerini kullandı.


(sb)