Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir, endüstri meslek liselerini özel sektöre devredeceklerini açıkladı.

Pilot projeyi başlattıklarını belirten Aydemir, sanayicinin yönetimine gireceği bu okullarda doğrudan ihtiyaç duyulan vasıfta eleman yetiştirileceğini söyledi. Bu yolla önümüzdeki 5 yıl içinde 900 bin kişinin iş sahibi olmasını hedeflediklerini kaydeden Aydemir, okullarda, Milli Eğitim, sanayi ve ticaret odası ile Çalışma Bakanlığı'nın olduğu üçlü bir yönetim modeli oluşturulacağını vurguladı.

Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir, "Meslek liselerindeki teçhizatın yenilenmesi ve okul saatinden sonra sanayi ve ticaret odalarının açacağı kurslara; meslek liselerinin işverene, özel sektöre devri için pilot proje olarak bakıyoruz." diye konuştu.

Koç Üniversitesi ve TÜSİAD'ın kurduğu Ekonomik Araştırma Forumu'nda konuşan Müsteşar Aydemir, istihdamın artırılması için aldıkları tedbirleri anlattı. Aydemir'in açıklamasına göre bu amaçla 111 endüstri meslek ve teknik lisedeki demode olmuş, günümüz işletmelerinde kullanılmayan eski teçhizat, halihazırda kullanılanlarıyla değiştirildi. Bu aydan itibaren bu 111 meslek lisesindeki 6 bin öğretmene, yeni teçhizatlar konusunda eğitim verilmeye başlanacak. Meslek liselerinde ders bitim saatinden sonra yeni teçhizatlarla 3-4 ay sürecek sanayi ara eleman yetiştirme kursları başlayacak. Bu kursu bitirenler 3 ay fabrikalarda staj yapacak. Kurslar yüzde 90 iş garantili olacak. Çünkü Çalışma Bakanlığı ve o ildeki sanayi ve ticaret odası, okul idaresiyle birlikte kursun yönetiminde olacak. Doğrudan sanayicinin ihtiyaç duyduğu ara eleman bu kurslarda yetiştirilecek ve işe yerleştirilecek.

Okullardaki teçhizatı yenileyen, meslek lisesi öğretmenlerini eğitmeye başlayan ve meslek liselerindeki kursun tüm masraflarını karşılayacak olan kurum Çalışma Bakanlığı. Masraflar işsizlik fonunda biriken paradan karşılanacak. Aydemir, "Devletin artık meslek liselerinden çıkması lazım. Sanayici 'Aradığım elemanı bulamıyorum.' diyor. Bu projeyle sanayici aradığı elemanı meslek lisesinde yetiştirecek. Her yıl 200 bin kişinin kurs göreceği ve 5 yıl sürecek proje sonunda 1 milyon kişi iş sahibi olabilecek. Kursu bitiren sınava tabi tutulacak. Fireler dışında bu projenin yüzde 90 istihdama dönüşmesini ve 900 bin kişinin ara eleman olarak sanayide işe başlamasını hedefliyoruz." dedi.

İstihdam ve ülke ekonomisinin en büyük düşmanının kayıt dışılık olduğunu vurgulayan Müsteşar Aydemir, yeni yıldan itibaren işletmelerin kullandığı su, elektrik ve doğalgaz faturalarına bakarak kayıtsız işçi çalıştıran şirketleri ortaya çıkaracaklarını söyledi.

190 kadar ulusal meslek standardı olacağını belirten Aydemir, bunlardan 127'sinin tanımlandığını kaydetti. 19 ilde sanayi ve ticaret odalarına işgücü piyasası analizi yaptırdıklarını anlatan Aydemir, bu uygulamanın 81 şehre yayılacağını ve bundan sonra meslek kurslarının bu ihtiyaç doğrultusunda açılacağını vurguladı. Aydemir halihazırdaki durumu ise, "Türkiye'de meslek yüksekokulu mezunlarının sayısını dahi bilen yok. Ulusal İstihdam Strateji Belgesi'ni hazırlarken bunu fark ettik. YÖK bunu belirleme çalışması başlattı." dedi. Meclis'teki 'torba yasa' içinde yer alan ve alt komisyonda görüşülmeye başlayan çalışma hayatını düzenleyen tasarının mimarı, 20 yıl DPT'de çalıştıktan sonra 17 aydır Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığı koltuğunda oturan Birol Aydemir. Tasarıda yeni işe alınan kişilerin 54 aya kadar olan primini devletin ödemesi, işi devam edenlerin yeni alacağı sertifika karşılığı 1 yıllık primini devletin ödemesi gibi istihdamı özendirici teşvikler yer alıyor. Önceden teşvikler asgari ücretten hesaplandığı için devlete yine 38 liralık katkı geldiğini belirten Aydemir, bu duruma da son verdiklerini kaydetti.

Tasarıyı hazırlarken çok zorlandıklarını belirten Aydemir, "ILO ve Avrupa standardında düzenlemelere hem işçi sendikaları hem de işveren karşı çıkıyor. Kimse mevcut durumun değişmesini istemiyor. Müsteşarlıkta 17 ayım bitti, ben artık Türkiye'de uzlaşarak bir şey yapılabileceğine inanmıyorum." dedi. 'Bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır' levhasının, geçmişte bazı işyerlerinde asgari ücret uygulaması olmadığı dönemden kaldığını, günümüzde ise asgari ücretten düşük ücret olmadığını hatırlatan Aydemir, bu levhanın asılma mecburiyetini dahi kaldıramadıklarını söyledi.


(sb)