Olayların çıkış sebepleri arasında sol görüşlü öğretmen Mustafa Yüzbaşıoğlu'nun öldürülmesi gösteriliyordu. Yüzbaşıoğlu'nun ağabeyi Mehmet Yüzbaşıoğlu, Maraş'ta yaşanılanların arkasında karanlık ellerin olduğunu söylüyor. Mehmet Yüzbaşıoğlu, "Maraş olaylarını aslında unutmak istiyoruz. Çünkü içimizde kanayan bir yaradır. Çocuklarımız hayatını kaybetti. Maraş'ta bugün kimsenin kimseyle derdi yoktur. Herkes uyanık olsun." diye konuşuyor.

Kahramanmaraş'ta ticaretle uğraşan Alevi kökenli Hüseyin Ateş de, Maraş'taki katliamın dış güçler tarafından organize edildiğini düşünüyor. "O gün tanımadığımız insanlar ellerine bayrak almış 'cihat' çağrısında bulunuyordu." diyen Ateş, 63 yıldır Sünni bir aileyle iş ortağı olduğunu ve hiçbir sorun yaşamadığı ortağını kardeşi gibi sevdiğini belirtiyor.

Olayların yaşandığı caddede dükkânı olan Sıddık Gemci, "Gruplar benim dükkânın önünden geçerken biz artık provokasyon olduğunu anladık." ifadesini kullanıyor. Esnafın korteji durdurmaya çalıştığını anlatan Gemci, kortejin etrafındaki tanımadıkları kişilerin kendilerini engellediğini söylüyor. Gemci, önünden geçen bir emniyet yetkilisinin telsiziyle konuşurken şunları söylediğini duymuş: "Efendim aşağıda köpekler var, ısıracaklar.' Karşıdaki ses, 'Korkmayın ısıramazlar siz devam edin.' dedi. Resmen provokasyondu."

Yaşanılanların ardından 1,5 yıl suçsuz yere hapis yatan Necati Köşk de o yıl Maraş'ta aşırı şekilde piyango bileti satan, tanımadıkları kişilerin türediğini söylüyor. "Biz önceki yıllar kimin sattığını çok iyi bilirdik." diyen Köşk, "Maraş'taki olayları dönemin sağcı ve solcuları çıkarmıştır. Atılan sloganları provokatörler atmıştır. Nasıl yapıldı da Alevi-Sünni çatışmasına dönüştü hâlâ anlamıyorum. İki kesimi de kışkırtanlar Maraş'ın dışından gelen insanlardı." diyor.

Pazarcık'a bağlı Akdemir köyünün muhtarı İbrahim Ongan ise o günle ilgili şunları söyledi: "Maraş'a gittiğimizde gördüğümüz manzara dehşetti. Biz Alevi'yiz. Saldırılarda karşı komşumuzun evi yakılınca, bizi yan komşumuz Sünni hacı amca evine aldı. 'Hiç korkmayın. Burada önce ben ölürüm, sonra siz ölürsünüz.' dedi."

Maraş'taki ilk kıvılcımı, Çiçek Sineması'na atılan patlayıcı çıkardı

Kahramanmaraş'taki Çiçek Sinema-sı'nda milliyetçiliği konu edinen 'Güneş Ne Zaman Doğacak?' filminin gösterimi sırasında patlayıcı atıldı. Bu olaydan sonra sağcılar CHP il merkezine ve PTT binasına saldırdı. Ertesi gün Alevilerin yoğunlukla oturduğu Yörükselim Mahallesi'nde bir kıraathane bombalanması sonucu bir kişi öldü. Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı iki sol görüşlü öğretmenin silahlı saldırı sonucu hayatlarını kaybetmeleriyle olaylar iyice tırmandı. 22 Aralık'ta öğretmenlerin cenazelerinin getirildiği camide bulunan sağcı bir grup, ölenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak engelledi. O gün şehir çarşısında karşılaşan grupların çatışmasında 3 kişi daha hayatını kaybetti. Günlerce süren karşılıklı saldırıları önlemek amacı ile Kayseri ve Gaziantep'ten askeri birlikler gönderildi. Saldırılar sonucunda resmi verilere göre 105 kişi öldü, 176 kişi yaralandı, 210 ev, 70 işyeri tahrip oldu. Olaylar sonrası 26 Aralık 1978 günü, İstanbul'la birlikte 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi.

Alevi dedelerinden sağduyu çağrısı

1978 yılında Kahramanmaraş'ta yaşanan kanlı olayların 32. yıldönümü sebebiyle Alevi dedeleri sağduyu çağrısında bulundu. Maraş, Sivas ve Çorum'da yaşanan olayların tekrarlanmaması için toplumların her zamankinden fazla birbirini tanımaya ihtiyacı olduğunu hatırlatan Tunceli Hacı Bektaş Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi Dedesi Ali Ekber Yurt, "Anadolu'da barış içinde yaşayan insanlar arasında bir daha bu acı olayların yaşanmasını istemiyoruz. Toplum içinde ikilik yaratarak toplumu bölmeye çalışan fırsatçılara izin vermeyelim." dedi.

Bazı olayları kaşımanın kimseye faydasının olmayacağını ifade eden Elbistan Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı Başkanı Ali Rıza Cimikoğlu da, Maraş katliamı dolayısıyla yapılacak etkinliklerin hoşgörü çerçevesinde gelişmesi gerektiğini kaydetti.

Elbistan'da yaşayan Alevi dedesi Sinan Boztepe de, "1978 yılındaki olayları çoğumuz biliyoruz. Maraş'ta, Sivas'ta yaşandı. Yıllar sonra Madımak'ta, Madımak'tan 3 gün sonra Erzincan Başbağlar'da yaşandı. Bunların hepsinin birer senaryo olduğuna inanıyorum. Tamamıyla birileri tarafından hazırlanmış bir tezgâhtı. Maraş'ta amaç iki farklı mezhebi karşı karşıya getirmekti. Olan masum insanlara oldu. Bu tür olaylar kışkırtmaya açıktır. Aklı olanlar Kerbela'nın ateşine odun taşımaz." dedi.


(sb)