Nil Özalp, “Acıkolik” albümüyle müzik piyasasına adım attı. Fakat adı albümüyle değil, Tarkan’la sevgili olduğu iddiasıyla gündeme geldi. Bugüne dek ilişkisiyle ilgili net bir açıklama yapmayan Özalp’e, Tarkan’la gerçekten aşk yaşayıp yaşamadığını sordum ve 2,5 yıllık beraberliğin detaylarını öğrendim.
Her şey hayal ettiğiniz gibi mi gidiyor?

- Galiba... Ben ailemle Silivri’de yaşıyordum. Ama çok sıkılmıştım. Ne yapıp edip üniversiteyi kazanmam lazımdı. Hatta planımı yapmıştım. Marmara Üniversitesi, ikinci öğretimi kazanmalıydım. Bu sayede annem bana İstanbul’da ev tutar ve albüm yapmak için fırsata kavuşmuş olurdum. Gerçekten tam istediğim gibi oldu. Tabii İstanbul hayatı biraz zordu benim için.

Aslında Silivri, İstanbul’un merkezine çok uzak sayılmaz, ne kadar zor bir hayat olabilir ki?

- Bir kere memur bir ailenin çocuğuyum. Orada herkes birbirini tanıyor. İlişkiler çok naif, sade. Dedikodu o kadar fazla değil. İstanbul’a gelince bir anda değişik insanlarla karşılaştım. Ve çok bilmediğim şeyler yaşadım. “Burada böyle bir şey de mi varmış” dedim.

Mesela ne şoke etti sizi?

- Ben böyle her şeye atlamayı seven bir tipim. Birine iyilik yapılması gerekiyorsa ilk ben koşacağım mesela. Üniversitedeyken yurtta kalan kızlarla tanıştım. “Başımıza şunlar geliyor, bunlar geliyor” dedikleri için hepsini bizim eve topladım. Onlara yardım ettim. Birine yardım ettiğim zaman bana iyi davranmasını bekliyorum. Ama öyle olmuyormuş. O insanlardan kazık yedim. Bir de geleceğim ve anında bütün prodüktörler benim peşimde olacak zannediyordum. Her şey çok basit zannettim ama bambaşka bir dünyaymış!

EN PAHALI DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ SERDAR’DAN

Nasıl gelişti o süreç?

- Okuyordum, staj yapıyordum ajanslarda. Aynı zamanda radyoda çalışıyordum. Bir de Çerkezköy’de şarkı söylediğim bir bar vardı. 60 kilodan 50 kiloya düşmüştüm. İnanılmaz bir hırs yapmıştım. Sonra girdiğim müzik şirketleri battı. Görüştüğüm prodüktörlerin başına bir şey geldi. Böyle bin tane hikaye yaşadım. Arada paranoya yapmadığım sürece bir şeyi istersem mutlaka oluyor. Yoksa olmazsa diye çok panik oluyorum.

Olmazsa ne olur?

- Hiçbir şey olmaz, benimki şımarıklık aslında. Şımarıklık, açgözlülük. Her şeyi istiyorum.

İlk kez bir müzik şirketine gidip, “Merhaba ben Nil Özalp. Şarkıcı olmak istiyorum” demek nasıldı?

- Aslında şöyle enteresan bir şey oldu; şimdi çalıştığım şirketimin patronu Deniz Erdem’e seneler evvel gitmiştim ve bir demo yapmışım. Deniz Erdem dinledi, “Hiçbir şey olmaz bu şarkılardan” dedi. “Ama yaptık o kadar emek verdik” dedim. Kabul ettiremedim. Eve gittim, kendimi koltuklara atıp ağladım. “Nefret ediyorum bu adamdan” dedim. Ama yıllar sonra albümüm onun şirketinden çıktı!

Serdar Ortaç’la bir araya gelip çalışmanız nasıl gerçekleşti?

- Biz Serdar’la arkadaştık. Albüm yapmak istediğimi biliyordu. “Olur senden şarkıcı” diyordu...

Vokal mi yapmıştınız ona, nereden tanışıyordunuz?

- Yok. O dönem yeni başlayan bir arkadaşlığımız vardı. Ben o sırada bir şirketle albüm yapıyordum. Ama bir gün bir aranjöre paramı kaptırdım. Nişantaşı’nda, sokakta kaldırıma oturmuşum, deli gibi ağlıyorum. Baktım Serdar arıyor. “Ne oldu neden ağlıyorsun” dedi. Durumu anlattım. “Ya sen salak mısın? Yanında böyle bir adam var. Neden tek başına bir şeylere koşturuyorsun, yardım istesene. Gel hemen şimdi” dedi. Gittim. Ondan sonra birçok şarkı yaptık.

Bu yardımları sadece arkadaş olarak yapıyordu, değil mi? Sevgili değildiniz...

- Arkadaştık sadece. Ama ben biraz fazla oldum. “Bir şarkı veririm kız gider” diye düşündüyse de ben gitmedim. Bir sabah evde kahvaltı yapıyoruz, “Değmez şarkısını söyleyeyim ben” dedim. Onun da acayip hoşuna gitti. 10 dakikada içeride demosunu hazırladık. Benim birkaç hafta sonra doğum günümdü. O gün şarkıların muvafakatnamelerini hediye etti bana. “Al sana doğum günü hediyem” dedi. Aldığım en pahalı doğum günü hediyesidir.

‘TARKAN’IN SEVGİLİSİ’ DENİNCE CİNNET GETİRİYORUM

Bu kadar yol kat etmişsiniz ama sizin için “Tarkan’ın sevgilisi olarak anılan Nil Özalp” dendiğinde bozuluyor musunuz?

- Bozuluyorum tabii. Bozulmak bir tarafa, cinnet getiriyorum! Bunun onun Tarkan olmasıyla ilgisi yok. Bunun olacağını biliyorduk biz. O bana sevgilisi olduğum için yardım etmedi. Zaten müzik yapıyorduk. Bir insanla birlikte bir şey yapmaya başladığında, elektriklenmenin olması gayet normal. Öyle bir süreç gelişti. Ama biz bu süreç gelişirken bunun başıma geleceğini biliyorduk. Çok insanla konuştuk, “Ne yapılabilir bu konu hakkında” diye. Benim en çok takıldığım şey oydu. Benden çok çok daha fazla Tarkan. Çok düşündü bu konuyu. “Bu kadar uğraştın ettin, böyle yazılacak. İnsanlar kız arkadaşım olduğun için sana destek verdiğimi söyleyecek” dedi.

2,5 yıl boyunca yazıldı, çizildi ama ikiniz de çıkıp tek kelime etmediniz...

- Birkaç ay sonra çıktı haberler. Ama biz hiçbir şey konuşmadık, üstüne gidilmedi o yüzden. Biz de çıkıp “Evet birlikteyiz” demedik. Benim albümüm çıkınca kurcalanmaya başlandı.

ADIMIZ ANILDIKÇA AĞLAYIP ZIRLADIM

Neden Tarkan’la ilişkiniz hakkında konuşmamayı seçtiniz. İki insanın sevgili olması gizlenecek bir şey mi?

- Aslına bakarsan şimdiki aklım olsa çok rahat konuşurdum ama o zaman albümle ilgili öyle bir süreçteydim ki, paranoya gibi bir şey yaşadım. Sürekli risk alanlarını kapamak istiyordum. Çünkü başarılı olmak istiyordum. Şimdiyse “Neden bu kadar kasmışım ki” diyorum.

Haydi siz tecrübesizdiniz ama Tarkan sevgilileriyle el ele çıktı kameralar önüne. Sizinle de çıkıp, ilişkinizin arkasında durabilirdi...

- O benden daha beter o konularda. Sonuçta erkek. Erkekte şöyle bir duygu oluşuyor; korumacılık. Sürekli ağlayıp zırladığımı bildiği için, “Ne yapsam da Nil’i daha çok korusam” diyordu. O kendine güven sonradan doğan bir şey. Bende o zaman yoktu. Daha dakika bir gol bir, aşk haberleriyle gündeme gelen bir kız olmak istemedim. Tamam, kötü bir şey yapmıyorsun. Sonuçta gurur duyulacak bir insanla berabersin. Ama adımız anıldıkça ağlayıp zırladım!

BEN KISKANMAYINCA TARKAN BOZULURDU

Çok ünlü biriyle normal bir ilişki yaşanıyor mu?

- Bir kere Tarkan, çok iyi bir insan. İnanılmaz merhametli, adaletli. Normal beklentileri olan bir kızsan zor ama ben öyle biri değilim. Ben çocuk ruhluyum, tuhaf beklentileri olan bir insanım.

Tuhaf beklentileriniz neler?

- Onunla değil benimle olmak zor mu, asıl önemli olan bu! Ben ondan şikayet etmedim ama o benden çok şikayet etti.

Neden?

- Zorum. Kolay biri değilim. Normal standartlarda insanların beklediği şeyler vardır, ben onları beklemem. Normalde kızların kıskanabileceği şeyleri ben anında unuturum. Tarkan yanıma gelip “Sen şunu yanlış anlamadın değil mi” derdi, “Ne oldu ki” derdim ben de, bozulurdu. Benim tüm erkek arkadaşlarımın problemi buydu. İlgilenmediğimi, bencil olduğumu düşündüler. Haklıydılar zaten. Ama artık bencil olmak istemiyorum, çünkü sıkıldım. Zaten algıların açılsın diye en kısa zamanda Tibet’e gidip, bir manastıra kapanmak istiyorum.a