Prince of Persia gibi bir fenomene imza atan Ubisoft, oyun dünyasının zirvelerinde dolaşan bu müthiş ismi, kendi elleriyle hazırladığı Assassin’s Creed ile geçmeyi başardı.

Prince of Persia’nın dar alanları ve tek düze devam eden, özgürlük sunmayan yapısını yerlebir eden firma, ortaya yeni bir yıldız çıkardı!

 2007 yılında raflarda yer bulan ilk Assassin’s Creed’de, kalıtsal hafıza üzerinde yürütülen bir araştırmanın parçası olan Desmond Miles’ı kontrol ediyoruz.

Onun hafızasının en karanlıklık köşelerine ulaşan bilim adamları, Miles’ın atası olan ve 1191 yılında yaşamış Altair adlı Haşhaşin Tarikatı üyesi bir suikastçıdan haberdar oluyor.
Bu andan itibaren asıl oyun başlıyor. Desmond’dan ziyade, Altair’i kontrol ederek, tarihin karanlık sayfalarında, gerçekte yaşamış kişilere suikastler yapıyoruz... Oyun, Piece of Eden denen ve illüzyonlar yaratma özelliğine sahip olan tarihi eseri ele geçirmemiz ile son buluyordu.

Peki serinin yeni halkası ne kadar başarılı? Dinler arası savaşı konu alan hikaye neleri anlatıyor? Teknoloji sitesi ShiftDelete.Net, yaptığı derinlemesi incelemeyle tüm bu konuları ele aldı.



(sb)