Yılbaşı akşamı içki içmenin büyük bir hata olduğunu belirten Yaprak, "İçki dinimizde haram sayılmış. İnsan aklını kendinden geçiren, akıl durumunu atıl duruma düşüren bir maddedir. 100 büyük günah arasında yerini alan haram grubu içerisindedir. Bir yılın sonunda yeni bir yıla başlarken, geçen yılın muhasebesinin yapılıp kararların alınacağı bir zaman diliminde bunu yapmak ayrıca büyük bir hatadır. Müslüman toplumlarda içki tüketiminin böyle bir zamanda artması gerçekten düşündürücüdür. Böyle bir iş için bir gecenin seçilmesi de son derece düşündürücü bir olaydır. Yılbaşında bunu başkalarına benzemek için yapılıyorsa başka bir tehlike ortaya çıkar. 'Bir başka kavime benzemeye çalışan o kavimdendir' denilen bir dinin mensuplarıyız. Her iki açıdan da içki tüketiminin o akşam yapılması tehlike arz eder. İnanç, toplum ve genç nesile örnek olması açısından tehlike arz eder. İçkinin olduğu yerde fuhuşta olur, aldatma da olur, aldanma da olur. Her türlü kötülük olur" diye konuştu.

Yılbaşında çam ağaçlarının kesilerek süs ağacı olarak kullanılmasına da tepki gösteren Yaprak, şunları söyledi:

"Yılbaşında çam ağaçlarının kesilmesi bizleri son derece üzmektedir. Çamın bol olduğu Bolu'da bundan bahsetmek belki birileri için hafif gelebilir. Ama şu bir gerçek, erozyonun bu kadar tehlike arz ettiği ve bir çok toprağı çorak olan bu ülkede yeşilin katledilmesini bir insanı katletmek gibi görüyoruz. Çam ağaçlarının bu geceye mahsus olmak üzere Müslüman toplumlarında da kullanılması bizleri üzüyor. Gelişmeye uygun ağaçların yapılacak yanlışlara alet edilmesi de son derece tehlikelidir. Bir gecelik zevk için yeşil katledilmesin. Doğru bulmuyoruz ama eğer illaki yapacaksa bunu yapay ağaçlarla yapsınlar"

Yılbaşında uğur getirmesi için kırmızı iç çamaşırı alınmasının konusunda sorulan soruya, bunun bir hurafe olduğunu söyleyen Yaprak, "İslamiyet hurafelere son derece karşıdır. Böyle gecelerde bakıyoruz, ne aklın, ne mantığın ve de hiç bir inancın kabul etmeyeceği bir takım hurafelere girildiğini görüyoruz. Bunlardan biri de giysilerle bir şeyler aramak. Hurafelere Müslümanın inanması da tehlikelidir. Onlardan uğur beklemesi veya başka bir şeyler umması Allah'a şirk koşmaktır. İnsanoğlu uğuru, bereketi Allah'tan bekleyecek. İnsanın Allah'a bağlılığını sağlayacak en büyük silahı duadır. Allah'ın yardımını istiyorsa ne bir çamaşırdan, ne de başka bir şeyden uğur beklemeyecektir. Cahiliye dönemi Araplarında, Bedevi Araplarında bir takım uğur beklenen şeyler vardı. Cahiliye dönemi diyoruz o döneme. Cahiliye dönemindeki bir takım yanlışların ilim asırı, atom çağı denilen böyle bir dönemde de yaygın olarak görülmesi, üstelik Müslüman bir toplumda bunun yaygınlaşması bizim inancımız açısından tehlikeli olduğunu düşünüyoruz. İnsanın giydiği elbisenin veya giysinin rengiyle ilgili bir şeyler umması sakıncalıdır" dedi.

 (sb)