Mersin'in Silifke ilçesinde yaşayan Bekir ve Ayşe Atar çifti, iki yıl önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde dünyaya gelen ve 2 gün sonra hastanede yaşamını yitiren kızları için evlerine 5 bin 988 liralık icra gelince şaşkına döndü. Asgari ücretle çalışan Bekir Atar, "Ölen bebeğimize mi yoksa ölen bebeğim için icralık olduğumuza mı üzüleyim? Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz" dedi.

2008 yılı nisan ayında sorunlu hamilelik süreci geçiren Ayşe Atar (27), eşi Bekir Atar (34) ve kayınvalidesi Ümmü Utar (55) ile birlikte Balcalı Hastanesi'ne geldi. Burada doktoru tarafından Kadın Doğum Servisi'ne yatırılan Ayşe Atar'a çeşitli tetkikler yapıldı. 15 gün hastanede tedavi gören Ayşe Atar, bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Doğumdan sonra taburcu edilen, ancak bebeğinin iki gün hastanede kalması gerektiği belirtilen Ayşe Atar, Adana'da bir akrabasının evinde kalırken, bebeğinin öldüğü haber verildi. Bebeğini hastane morgundan alıp Silifke'de toprağa veren Atar çifti, iki günlük hastane masrafı için faiziyle birlikte 5 bin 988 TL icra gelmesiyle neye uğradıklarını şaşırdı.

Eşi Bekir Atar'ın 1997'den bu yana kesintisiz sigortalı olduğunu belirten Ayşe Atar, "Silifke'de kadın doğum doktoru olmadığından 8 aylık hamileyken Adana Balcalı Devlet Hastanesi'ne gittim. Kaynanam Ümmü Atar yatış işlemlerimi yaptı. Kaynanamın okur yazarlığı yok. Kendisine çeşitli evrak ve senet imzalatmışlar. 15 gün hastanede yattım, bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Bebeğim hastanede iki gün kuvözde yattı. Sonra öldü. Bebeğimi alıp götürebileceğimi söylediler. Bebeğimi morgdan alırken, bana bebeğim için bir isim söyle dediler. Ben de 'bebeğimin adı Gülnur olsun' dedim. Ölen bebeğimi alıp Silifke'ye geldim. Bebeğimi toprağa verdikten bir yıl sonra bize Balcalı Hastanesi'nden bir tebligat geldi. Ana para 3 bin 503 TL olmak üzere bu parayı ödeyin dediler. Gelen borç bizim bebeğin borcuymuş. İki günlük ölen bebeğimize ana para, faiz ve masraflar dahil 5 bin 988 TL fatura çıktı. Şimdi benim eşim asgari ücret ve sigortalı çalışıyor. Bu parayı nasıl bulur öderiz. Başbakanımız kimse hastanelerde rehin kalmayacak, gerekirse vatandaşın borcunu devlet ödeyecek demişti. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Bizim bu parayı ödeyecek durumumuz yok" dedi.

"Ölen bebeğimize mi yoksa ölen bebeğim için bize kesilen 5 bin 988 TL cezaya mı üzüleyim" diyen Bekir Atar, "Ben 1997 yılından bu zamana kadar asgari ücret ve sigortalı çalışmaktayım. Bize hastaneden gelen tebligatı da alarak Balcalı Hastanesi'ne gittim. 5917 Sayılı Kanun'un 14. maddesi hükmü uyarınca tedavi bedelinin yüzde 50'sinin ödeyip kanun hükmünden yararlanmak istediğimi söyledim. Bana bu kanunun sona erdiğini söylediler. Ben de 'Daha 4 gün var, nasıl olur' dedim. Dinlemediler, 'borcun tamamını ödeyeceksin' dediler. Ben de param olmadığı için ödeyemedim. Silifke'ye geri geldim. Aradan bir yıl geçtikten sonra bize icra kağıdı gönderdiler. Bu yapılanlar bize reva mıdır? Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz" diye konuştu.


(sb)