Gıdalara katılan katkı maddelerinden biri olan mono sodyum glutamat (MSG), ürünün beyin tarafından güzel algılanmasını sağlıyor. Prof. Dr. İsmail Sait Doğan, MSG'nin fazla tüketilmediği sürece bir zararı olmadığını söylerken, gıda mühendisi Mustafa Uyar ve Esen Alp insanın sağlığını tehdit ettiğini belirtiyor.

Bir katkı maddesi olan mono sodyum glutamat (MSG), hazır gıdalarda yaygın bir şekilde kullanılıyor. Lezzet artırıcı olarak da bilinen MSG, fazla miktarda tüketildiği takdirde sağlığı olumsuz etkiliyor. Uzmanlar MSG'li ürünlerin özellikle çocuklar tarafından sınırlı tüketilmesi gerektiğini söylüyor.

Zaman'ın haberine göre, MSG, nişasta, şeker ve melas hammaddeleri kullanılarak bakteriyel fermantasyon yoluyla elde edilen tuz görünümünde bir tür katkı maddesi. Yiyeceklere katıldığında, o ürünün tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlar ve daha fazla yemeye sebep olur. MSG'nin tat alma duyusunu etkilediğini belirten gıda mühendisi Mustafa Uyar, MSG içeren ürünlerin yoğun tüketilmesinden sonra MSG içermeyen diğer gıdalardan tat alınamadığını söylüyor. Uyar, MSG'nin birçok hastalığa davetiye çıkardığını ve insan sağlığını tehdit eden kanserojenik bir lezzet verici olduğunu ifade ediyor. Uyar, "Etikette MSG, E621, glutamat, mono sodyum glutamat, glutamic asit, glutamin terimlerinin yer aldığı ürünler asla tercih edilmemeli." diyor. Gıda mühendisi Esen Alp ise fazla miktarda tüketilen MSG'li ürünün 'Çin restoranı sendromu' denilen ve kendini baş ağrısı, bulantı, hafıza kaybıyla gösteren semptomlara yol açtığını belirtiyor. Besin alımından 15-20 dakika sonra belirtilerin başladığını ve 2 saat kadar devam ettiğini söyleyen Alp, MSG içeren gıdaların tercih edilmemesi veya çok az tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

Fazla miktarda alınan MSG zararlı
Bazı uzmanlara göre MSG'li ürünler, fazla miktarda tüketilmediği takdirde sağlığa hiçbir olumsuz etkisi bulunmuyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Gıda Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Sait Doğan, Dünya Sağlık Örgütü, Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yapılan araştırmalarda MSG'nin zararları ile ilgili bir bulguya rastlanmadığını söylüyor. Doğan, MSG'nin besinlerle değil de damar yolu veya enjeksiyonla yüksek dozlarda verildiğinde merkezi sinir sistemine zarar verildiğinin tespit edildiğini belirtiyor. Doğan, "Bazı çevreler tarafından deney hayvanları üzerinde MSG'nin çok zararlı olduğu iddia ediliyor. Oysaki deneğe hangi yolla, miktarda ve ne kadar sürede MSG verildiği açıklanmıyor. Önemli olan MSG'nin tüketim miktarıdır. Günlük MSG tüketimi Amerika ve Çin'de 2 gr iken ülkemizde 0,1 gramdır. Yemek kültürümüzde MSG tüketimi son derece az olduğu göz önüne alınırsa sağlık için herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Ancak iştah açıcı özelliğinden dolayı aşırı yeme ve kilo alımına neden olduğu için özellikle çocuklar MSG'li ürünleri çok az miktarda tüketmeli." şeklinde konuşuyor. Doğan'ın verdiği bilgilere göre Çin'de yaşları 40-59 arasında değişen 752 sağlıklı birey üzerinde yapılan bir araştırmada MSG alımı ile vücut kitle indeksinin (BMI) arttığı yani kilo alımına sebep olduğu tespit edildi.

MSG'nin en çok kullanıldığı ürünler:
Hazır çorba ve soslar, bazı katı ve ekmek üstü yağlar, bulyon, baharat karışımları, bazı tatlı-tuzlu hazır ürünler, cips, donmuş veya donmamış hazır yiyecekler, salam, sucuk, sosis, kuruyemiş, pizza.