Baykalcılar, Abant’ta Kürt sorunu ve başörtüsü açılımı için Kılıçdaroğlu’nu uyardı. İşte Öymen'den partililere ültimatom gibi uyarı...


 
Baykalcılar, Abant’ta Kürt sorunu ve başörtüsü açılımı için Kılıçdaroğlu’nu uyardı. Öymen, ‘ilkelerden sapılmaması’ gerektiği ikazı yaptıklarını belirterek “Aksi durumda “İş değişir” dedi.

CHP’nin Abant’ta yaptığı toplantıya, Deniz Baykal grubunun, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü, Kürt sorunu gibi konularda yaptığı çıkışlara gösterdiği tepki damga vurdu.

Star gazetesinin haberine göre, Baykal döneminin Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen Abant toplantısının ardından parti yönetime ‘ültimatom” verdi. Öymen, CHP’nin temel çizgisinden “sapıcı” bazı tavır değişikliklerinin tabanda destek bulmadığını savunarak “İnsan siyasete sadece bir koltuğa sahip olmak için yakınsa, siyasete yazık ediyor. İlkeleriniz yoksa siyaset yapmayacaksınız. Partide bu konularda bir rahatsızlık olduğunu anlamışlardır artık” dedi. Öymen şunları kaydetti:

Şimdiye kadar savunduğumuz temel ilkelerde sapma var mı yok mu? Bu tartışıldı. Üniversitelerde türban meselesini AKP inanç meselesi olarak takdim ediyordu, biz ise bunun hükümet tarafından bir siyasi simge kullanıldığını söylüyorduk. Dedik ki biz; ‘bunu biz bir inanç meselesi olarak görüyorsak, Anayasa Mahkemesi’ne neden gittik?

Birden AKP’nin çizgisine mi döndük? Laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu mahkeme kararı ile tescil edilmişken, Türkiye’de laik tehlikede değildir demek çok zor. Bunları söyledik.

PARTİDE EKSEN KAYMASI OLMAMALI

Parti ilkelerine bağlı kalınacaksa o zaman mesele yok. Laiklik bizim ilkelerimizden biriyse o zaman bunun doğrultusunda hareket etmek lazım. Hem ilkelere bağlıyız demek, hem de türban konusunda bu politikayı izlemek çok zor.

Yeni CHP’den bahsedilince, bu ilkelerin değiştirildiği anlamına gelir. Bu ideolojik tartışmaların sonucunda oluşmuş bir yönetim olsa neyse.

9.5 milyon insan bize bu ilkeleri savunduğumuz için oy verdi. Biz bu ilkelerden vazgeçersek tabanımız da bundan rahatsız olmaz mı?

YÖK Başkanı Anayasa Mahkemesi kararı ortadayken, bunları tanımayın manasında bir genelde yayınlıyor, biz buna tepki göstermeyecek miyiz? Partide bir eksen kayması olmaması lazım.

BUGÜNE KADAR SİYASİ GETİRİSİ OLMADI

Bizim burada gördüğümüz partinin temel çizgisinden sapıcı bazı tavır değişiklikleri, yaklaşımlar bizim tabanımızda destek bulmadı. Öbür tabanlardan da bize oy getirmedi.

 ‘Üniversite’de türban’ dedikten sonra, Sultanbeyli gibi yerlerde oy patlaması yaparsanız denir ki, ‘sonuç aldık’. PKK ile müzakere konusunda yumuşak davrandık, sosyal tedbirlilere ağırlık vermekle oy kazandık, desek, Güneydoğu’da oy patlaması yapmamız lazım. Bunun olmadığına göre, bunun bir siyasi getirisi de olmadı.

İLKENİZ YOKSA SİYASET YAPMAYIN

Bundan sonra yönetimin ne yapacağına bakacağız.

Genel başkan ve genel sekreterin konuşmasında partinin ilkelerine bağlı kalınacağı kuvvetle vurgulandı. Böyle giderse mesele yok.

Ancak bu toplantılar hiç olmamış gibi, bu eleştiriler hiç yapılmamış gibi söylenen sözler aynen tekrar edilmeye devam ederse, o zaman bu ilkeleri CHP’nin muhafaza edeceği sözünün ne anlama geldiğini tartışmaya açmak gerekecek.

Böyle giderse iş değişebilir. Biz partinin gücünü kaybetmesini istemiyoruz. Partide bu konularda bir rahatsızlık olduğunu anlamışlardır artık.

Buna rağmen ‘biz ısrar ediyoruz, biz ne dersek odur’ diyorsanız o zaman tabi iş değişir. O zaman onu değerlendiririz.

İnsan siyasette sadece bir koltuğa sahip olmak yakınsa, siyasete yazık ediyor, zamanını harcıyor. Eğer ilkeleriniz yoksa siyaset yapmayacaksınız.

Kurultaydan önce CHP’nin oyu yüzde 30’a yaklaştı. Şimdi baktık makas tekrar açılıyor, niye açılıyor acaba?

Vereceğimiz öncelikler halkın beklentilerine uygun mu? En azından bize oy veren bu büyük kitle bu son olanlardan memnun mu?