Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı son dönemlerin popüler dizilerinde insan haklarına vurgu yapan mesajlar verilmesi konusunda harekete geçti. Dizilerin yapımcılarını bizzat arayan kurum Başkanı Mehmet Yılmaz  Küçük, senaryolarda gizli bir şekilde insan haklarına ilişkin mesajlar verilmesi konusunda ricada bulundu. Küçük son olarak "Öyle Bir Geçer Zaman ki" adlı diziye ilişkin değerlendirmelerini dizinin yapımcısı ile konuşarak "Gavur" ifadesinin ırk ayrımcılığı içerdiğine vurgu yaptı.

Türkiye'nin insan hakları karnesini olumlu yöne götürmek konusunda, söylemlerin ötesinde vatandaşa insan hakları konusunda mesajlar verecek yapımlara ihtiyaç olduğunu belirten İnsan Hakları Başkanlığı Başkanı Mehmet Yılmaz Küçük, bu konuyla ilgili halkın yoğun şekilde izlediği dizilerle irtibat kurduklarını söyledi.

Kurtlar Vadisi, Ezel, Aşk-ı Memnu ve Yaprak Dökümü dizilerinin yapımcıları ile bizzat kendisinin görüştüğünü ve senaryolarda insan hakları konusuna dolaylı olarak vurgu yapılmasını istediklerini belirten Küçük, son olarak "Öyle Bir Geçer Zaman ki" adlı dizinin yapımcıları ile irtibata geçtiğini söyledi.

Yapımcılara dizide yuva yıkan kadın rolündeki "Carolin" karakterine, babanne Hasefe karakterinin "Gavur" diye hitap etmesinin yanlışlığına dikkat çektiğini dile getiren Küçük "Bu göbekten ayrımcılıktır. Bu tür ayrımcı kelimelerin kullanılmaması gerekir. Bu filmi izlerken bir yabancı kadına karşı gavur denildiğinde hep birlikte "iyi dedi" diyoruz. Burada eyleme odaklanılsın, kadının yabancılığına odaklanmasın.

Ahlaksız kadın dese kimse birşey demez" mesajı verdiğini söyledi. Dizide çocukların babalarından çok fazla şiddet gördüğünü de dile getiren Küçük, şiddet sahnelerinin gösterilmeden hissettirilmesinin daha uygun olacağını dile getirdi.

-GİZLİ MESAJLAR VERİLMELİ-


Diziler ve programlar aracılığı ile insan hakları konusunda bir takım mesajların verilebileceğine dikkat çeken Küçük, yapımcılarda senaryolarda küçük gizli mesajlara yer vermelerini rica etti.

Bu konuda bir yasal zorunluluğun olmadığını sadece toplumsal duyarlılık gereği böyle bir istekte bulunduklarının da altını çizen Küçük, "Örneğin Yılmaz Erdoğan'ın Çok Güzel Hareketler Bunlar programında bir skeçte otobüste bulunan bir kadın kendisini rahatsız eden adama "Bu yaptığın insan haklarına aykırı" demişti. Bunun için biz bir görüşme ya da talepte bulunmadık.
Bu kendiliğinden oluşan bir senaryoydu. Benzer şekilde yapımcıların, senaristlerin kendilerinin de bu hassasiyetleri gözetmelerini bekliyoruz" dedi.