Yeni bir sektör doğdu. Sanal itibar yönetimi sektörü. Şirketlere gidiyorsunuz. “Google’da ismimi, ürünümü arattığımda karşıma rahatsız edici bilgiler çıkıyor. Bunları önlemenizi istiyorum” diyorsunuz. Onlar da size 50 dolardan 10 bin dolara kadar değişen bir fatura çıkarıyorlar.
eki bunu nasıl yapıyorlar. Hürriyet gazetesinin haberine göre görmek istemediğiniz bilgileri yok edemiyorlar. Google bir veri tabanı değil, sadece sürekli değişen bir algoritmayla sizin karşınıza var olanı çıkaran bir arama motoru. O bilgileri yok etmenin tek yolu, o bilgilerin yer aldığı internet sitesinin bunları kaldırması. Ama onun yerine sıralamanızı güzelleştiriyorlar. En çok bakılan ilk 10 sonuçta, hakkınızda sizin görmek isteyeceğiniz türden bilgiler çıkmasını sağlıyorlar. Daha çok para verirseniz, daha çok çalışıp bunu ilk 20 sonuç olarak yapıyorlar. Daha çok paraya ilk 30 sonuç. Daha çok paraya ilk 40 sonuç...
TEMİZ BİR GOOGLE KAYDI İÇİN TAVSİYELER
Google, online itibar yönetimi şirketlerinin sayısı artınca geçen yıl bir rehber yayınladı. Aslında herkesin, dijital itibarını kendi yapacağı birkaç değişiklikle kendi kendine yönlendirebileceğini gösteren bir rehberdi bu. Rehberde Google, şu tavsiyelerde bulundu:
2 kere düşün:
İtibar yönetiminde ilk adım önleyici davranmak. Kişisel bilgilerini online hale getirmeden önce iki kere düşün. Annen blogunu okumuyor diye ondan sakladığın dövmeyi internette başka bir yerde görmeyeceğini zannetme.
Kaynağa yönel:
Eğer hoşuna gitmeyen bir şey yayınlandıysa, öncelikle bunu yayınlayan siteden yok etmeye çalış. Bu site sana aitse, kolay hemen kaldır. Başka sitelerde olan ama senin profil sayfandan gelen bir şeyse yine kolay, kendi sayfandakini kaldır. Başka sitelerde senden kaynaklanmayan bir şeyse o sitenin webmaster’ı ile temas kur ve ondan kaldırmasını iste. Kaldırttıktan sonra da bizim URL internetten kaldırma aracımızı kullanıp işlemi hızlandırabilirsin.
Proaktif ol:
Eğer o siteler bu bilgiyi kaldırmak istemezse, bunu Google’da yok edemezsin. Ama onun yerine kendin ve işin hakkında olumlu bilgiler yayınlayarak hoşuna gitmeyen bilgilerin görünürlüğünü azaltabilirsin.
Bunun için bir Google profili yarat. İnsanlar ismini aradığında bunu görsün ve senin verdiğini bilgileri okusun.
Eğer bir müşteri işinle ilgili olumsuz bir yorum yazdıysa, senden memnun olan başka müşterilerinden işinle ilgili daha geniş bir resim sunmalarını iste.
Eğer bir blogger seninle ilgili kötüleyen resimler yayınladıysa, senin tercih ettiğin birkaç resim al ve bunları bir ya da daha çok blogda yayınla.
Eğer bir gazete, senin lehine sonuçlanmış olsa da seninle ilgili olumsuz intiba veren bir davadan bahsettiyse, onlardan o makalenin güncellenmesini ya da beraatini haber veren bir takip haberi yapmalarını isteyebilirsin.
İŞVERENLER GOOGLE’A BAKIYOR
CareerBuilder insan kaynakları sitesinin verdiği bilgiye göre, işverenlerin yüzde 55’i, bir pozisyona aday taraması yapmak için sosyal ağ sitelerini kullanıyor.
İngilizlerin yüzde 32’si, doktor, avukat gibi bir profesyonel bulmak için arama motorlarından yararlanıyor.
Yine İngilizlerin yüzde 16’sı, bir ev almadan önce gelecekteki komşularının isimlerini arattırıp nasıl insanlar olduklarına bakıyor.
Ancak istatistiklere göre arama motorlarını kullananların yüzde 94’ü, sadece ilk sayfada çıkan 10 sonuca bakıyor. İlk 20 sonucu kapsayan ikinci sayfa de eklendiğinde, bu oran yüzde 99’a çıkıyor.
Peki bunu nasıl yapıyorlar. Hürriyet gazetesinin haberine göre görmek istemediğiniz bilgileri yok edemiyorlar. Google bir veri tabanı değil, sadece sürekli değişen bir algoritmayla sizin karşınıza var olanı çıkaran bir arama motoru. O bilgileri yok etmenin tek yolu, o bilgilerin yer aldığı internet sitesinin bunları kaldırması. Ama onun yerine sıralamanızı güzelleştiriyorlar. En çok bakılan ilk 10 sonuçta, hakkınızda sizin görmek isteyeceğiniz türden bilgiler çıkmasını sağlıyorlar. Daha çok para verirseniz, daha çok çalışıp bunu ilk 20 sonuç olarak yapıyorlar. Daha çok paraya ilk 30 sonuç. Daha çok paraya ilk 40 sonuç...
TEMİZ BİR GOOGLE KAYDI İÇİN TAVSİYELER
Google, online itibar yönetimi şirketlerinin sayısı artınca geçen yıl bir rehber yayınladı. Aslında herkesin, dijital itibarını kendi yapacağı birkaç değişiklikle kendi kendine yönlendirebileceğini gösteren bir rehberdi bu. Rehberde Google, şu tavsiyelerde bulundu:
2 kere düşün:
İtibar yönetiminde ilk adım önleyici davranmak. Kişisel bilgilerini online hale getirmeden önce iki kere düşün. Annen blogunu okumuyor diye ondan sakladığın dövmeyi internette başka bir yerde görmeyeceğini zannetme.
Kaynağa yönel:
Eğer hoşuna gitmeyen bir şey yayınlandıysa, öncelikle bunu yayınlayan siteden yok etmeye çalış. Bu site sana aitse, kolay hemen kaldır. Başka sitelerde olan ama senin profil sayfandan gelen bir şeyse yine kolay, kendi sayfandakini kaldır. Başka sitelerde senden kaynaklanmayan bir şeyse o sitenin webmaster’ı ile temas kur ve ondan kaldırmasını iste. Kaldırttıktan sonra da bizim URL internetten kaldırma aracımızı kullanıp işlemi hızlandırabilirsin.
Proaktif ol:
Eğer o siteler bu bilgiyi kaldırmak istemezse, bunu Google’da yok edemezsin. Ama onun yerine kendin ve işin hakkında olumlu bilgiler yayınlayarak hoşuna gitmeyen bilgilerin görünürlüğünü azaltabilirsin.
Bunun için bir Google profili yarat. İnsanlar ismini aradığında bunu görsün ve senin verdiğini bilgileri okusun.
Eğer bir müşteri işinle ilgili olumsuz bir yorum yazdıysa, senden memnun olan başka müşterilerinden işinle ilgili daha geniş bir resim sunmalarını iste.
Eğer bir blogger seninle ilgili kötüleyen resimler yayınladıysa, senin tercih ettiğin birkaç resim al ve bunları bir ya da daha çok blogda yayınla.
Eğer bir gazete, senin lehine sonuçlanmış olsa da seninle ilgili olumsuz intiba veren bir davadan bahsettiyse, onlardan o makalenin güncellenmesini ya da beraatini haber veren bir takip haberi yapmalarını isteyebilirsin.
İŞVERENLER GOOGLE’A BAKIYOR
CareerBuilder insan kaynakları sitesinin verdiği bilgiye göre, işverenlerin yüzde 55’i, bir pozisyona aday taraması yapmak için sosyal ağ sitelerini kullanıyor.
İngilizlerin yüzde 32’si, doktor, avukat gibi bir profesyonel bulmak için arama motorlarından yararlanıyor.
Yine İngilizlerin yüzde 16’sı, bir ev almadan önce gelecekteki komşularının isimlerini arattırıp nasıl insanlar olduklarına bakıyor.
Ancak istatistiklere göre arama motorlarını kullananların yüzde 94’ü, sadece ilk sayfada çıkan 10 sonuca bakıyor. İlk 20 sonucu kapsayan ikinci sayfa de eklendiğinde, bu oran yüzde 99’a çıkıyor.