Çiçek, krizde tüm dünyada işsizlik artarken aldıkları önlemlerle Türkiye'deki artışın sınırlı kaldığını söyledi.

Uzun süredir üzerinde çalışılan istihdam paketine son şekli Bakanlar Kurulu'nda verildi. Hükümetin hayata geçireceği üçüncü istihdam paketi olan uygulamalarla işsizliğin tek haneye indirilmesi hedefleniyor.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek Bakanlar Kurulu toplantısında, ''İstihdam paketiyle ilgili somut bir şey söyleyebilir misiniz? Ne zaman hayata geçecek?'' sorusu üzerine, bunların bir kısmını hayata geçirdiklerini belirtti.

İstihdam üzerindeki iş yükleri konusunda bazı indirimlerin yapıldığını, genç ve özürlü çalıştırmayı teşvik edici uygulamaların yürütüldüğünü ifade eden Çiçek, ''Türkiye devamlı büyüyor. Bu büyümenin altında da hükümetin sağladığı teşvikler var. Türkiye büyümesini sürdürdükçe, yatırımlar arttıkça, zaten istihdam da belli ölçüde artmaktadır'' diye konuştu.

Bir konu üzerinde durduklarını kaydeden Çiçek, bir tarafta işsizler olmasına karşın bazı işverenlerin nitelikli eleman bulunamadığına dikkati çekti. Çiçek, şunları söyledi:

''Bu da eğitim sisteminin yeni baştan gözden geçirilmesiyle alakalıdır. Şahsi kanaat olarak ifade edeyim, bu 8 yıllık eğitim meslek liselerini; eğitimin 8 yıl olması, 9 yıl olması, 11'e çıkması, 13'e çıkması, bunlar hep arzu ettiğimiz şeylerdir. Bunda en ufak tereddüt yok. Ama 8 yıl, 9 yıl, 11 yıl hep aynı şeylerin tekrarıyla bu ülkede bir mesleksizler sınıfı... Dikkat ederseniz, o işsiz olanlara sorduğunuzda, önemli bir kısmı, 'Ben lise mezunuyum' diyor. Lise mezunu olmak, tek başına istihdamı kolaylaştırmıyor. Onun için İşsizlik Fonundan önemli kaynakları ayırmak suretiyle insanlarımızın beceri, nitelik sahibi olması noktasında İŞKUR vasıtasıyla, valiliklerimiz birçok yerde kurslar açtı. Buna dönük Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, daha yoğun bir çalışma içerisinde. Bir kısım yerlerde meslek odaları bu işin içinde. Onun için, işsizliği azaltmanın yolu, insanımıza nitelik kazandırmaktan geçiyor. Onun için gerekli fon var. Mühim olan işsiz vatandaşlarımızın, 'Ne olursa yaparım' düşüncesinden çıkıp, 'Ben şu işleri yaparım' tarzında bir noktaya gelmesi lazım.

Bize de siyaset adamı olarak birçok kişi gelir, illere gittiğimizde elimize notlar verirler, bu notların çoğunda 'Ne iş olursa yaparım'... Bir kişi 'Ne iş olursa yaparım' diyorsa, hiçbir iş yapamaz demektir. Onun için bir işi yapabilir hale gelmesi lazım. Bunun için önemli imkanları seferber ettik. İşsiz vatandaşların buralara müracaat etmesi gerekecektir.''


Bakanlar Kurulu toplantısında büyük ölçüde istihdam ve işsizlikle ilgili konular üzerinde durduklarını belirten Cemil Çiçek, şöyle konuştu:

''İstihdam konusu tüm ülkelerin, neticede bizim de en öncelikli konularımızın başında gelmektedir. Çünkü işsizlik sosyal problemlerin de temelini oluşturuyor. Bilindiği gibi son yüz yılın en büyük ekonomik krizini başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünya yaşıyor. Küresel ekonomik krizde tüm dünyada işsizlik artarken ülkemizde alınan önlemlerle işsizlikteki artış sınırlı kalmıştır. Türkiye, krizden sadece 4 çeyrek dönem etkilenmiştir. Diğer ülkelere göre krizden daha geç etkilenmeye başlamıştır. Krizden daha erken çıkmaya başlamıştır ve 2009 yılı bitmeden güçlü büyüme dönemi yeniden başlamıştır. Dolayısıyla bütün bu sebeplerden dolayı işsizlikteki artış sınırlıdır.

İşsizlik 2008 yılında yüzde 11, 2009 yılında yüzde 14 iken 2009 yılının ikinci yarısından itibaren düşme eğilimine girmiştir. Hatta 2009 yılının Şubat ayında yüzde 16,1 oranıyla en yüksek düzeyine çıkmış, yıl boyunca da 13-14'ler civarında kalmıştır. 2010 yılında işsizlik oranları bir önceki yıla göre, Ocak ayında yüzde 14.5, Şubat ayında 14.4, Mart ayında 13.7, Nisan'da 12, Mayıs'ta 11, Haziran ayında 10.5, Temmuz ayında ise 10.6'ya inmiştir.

İş gücüne katılım Haziran 2008-Haziran 2010 döneminde 24 milyon 407 bin iken 1 milyon 832 bin artarak, 26 milyon 239 bine çıkmıştır. 73 milyon nüfus içinde iş gücüne katılım Haziran ayı itibarıyla 26 milyon 239 bindir.

İstihdam ise Haziran 2008'de 22 milyon 111 binden, 1 milyon 377 bin artarak 23 milyon 488 bine çıkmıştır. İşsizliğin en yüksek olduğu Şubat 2009 ayı ile Haziran 2010 döneminde istihdam da 19 milyon 779'dan 3 milyon 709 bin artarak, 23 milyon 488 bin kişiye ulaşmıştır.

Bu durumu bazı ülkelerle karşılaştırma yaptığımızda şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor. Genelde bir muhalefet söylemi olarak, işsizlik sanki bizimle başlayan ve bizim dönemimizle ve Türkiye ile sınırlı bir sorun olarak görülüyor. Halbuki bütün dünyada bir kriz yaşanıyor. Gelinen noktada tüm dünyada işsizlik artarken Türkiye'de mevsimsel durumları da hesaba katarsak genelde bir düşüş var. Mesela AB ülkelerinde, 27 ülkenin ortalaması Haziran 2008'de 6.9, Haziran 2010'da 9.6'dır. Fransa'da 7.7'den 2010 Haziranda 10'a çıkmış. ABD'de 5.6'dan yüzde 9.5'e çıkıyor. İspanya'da yüzde 11'den Haziran'da 20.2'ye, İrlanda'da yüzde 6'dan 13.3'e, Portekiz'de 7.7'den şimdi yüzde 11'e çıkmış durumdadır.''

Hükümet olarak işsizliğin azaltılabilmesi noktasında birçok tedbir aldıklarını ifade eden Çiçek, ''Ancak şunu kabul etmek lazım ki tek bir tedbirle böyle bir sorunu çözmek mümkün değil. İstikrarlı bir şekilde Türkiye'nin büyümesi lazım. Bunun da yolu evvela siyasi istikrardan geçiyor. Siyasi istikrar beraberinde ekonomik istikrarı ve istikrarlı büyümeyi de getirecektir ve bunun sonucu olarak hem yeni iş gücüne katılım, hem de daha evvelden işsiz olanlar bakımından yeni iş imkanlarının ortaya çıkmasına fırsat verecektir'' diye konuştu.

Kriz döneminde işsizlik sigortasından faydalananlar bulunduğunu ifade eden Çiçek, ''İşsizlik sigortası başvuruları 2007'de 246 bin 582 iken 2010 yılında ilk 8 aylık toplamda 309 bin 223'e çıkmıştır. Halbuki 2009 yılı itibarıyla bu 597 bin 603'tü. Yani bir önceki yılda 597 bin 603, 2010 yılında ilk 8 ayda 309 bin 223'e çıkmıştır. Bu da ekonomideki büyümeye paralel ortaya çıkan bir tablodur'' dedi.

-2023 MİSYONU-

Türkiye'nin, cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla ''2023 misyonu'' bulunduğunu ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye her alanda bir hedef belirledi. Dolayısıyla istihdam konusunda da 2023 yılına kadar iş gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi ve işsizlik sorununa kalıcı çözümlerin bulunmasına yönelik olarak istihdam stratejisi hazırlanmıştır.

Buna uygun eylem planları var. Bunlar da ortaya konulmaktadır. Bu strateji dört eksen üzerine inşa ediliyor. Eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi, iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi, kadınlar, gençler ve dezavantajlı grupların istihdamının arttırılması ve istihdam-sosyal koruma ilişkisinin güçlendirilmesi, önümüzdeki dönemde en çok üzerinde duracağımız konulardır. Bununla ilgili eylem planı dokuz öncelikli alan ve 31 tedbirden oluşmaktadır. Bu hedeflerin yakalanması için genç ve kadınların istihdama katılması noktasında bir kısım teşvikler getirilmiştir. Yatırımla ilgili teşvikler var. Araştırma geliştirme ile ilgili teşvikler var. Özürlü vatandaşlarımızın iş gücüne katılımı ve istihdamı için getirilmiş teşvikler var ve ilave istihdam teşvikleri var. Bunların hepsi bir araya geldiğinde inanıyoruz ki istihdam üzerindeki yükleri azaltmak, öbür taraftan da iş gücüne katılan her kesimdeki insanların istihdamı noktasında bu strateji çerçevesinde eylem planları uygulanmaya konulmuş olacaktır. İşin bu boyutunun yasal düzenlemeleri önümüzdeki günlerde gelebilir. Birincil ve ikincil mevzuatlar söz konusu olabilecek. Onlar da gündeme geldiğinde paylaşacağız. Esas üzerinde durduğumuz konu bu. Ayrıca genel politik değerlendirmeler de Bakanlar Kurulunun gündeminde yer almıştır.''