BDP'li Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ı kendi sözleriyle vurdu! AK Parti'yi oy hırsızlığıyla suçlayan Demirtaş, seçim barajının düşürülmesini istedi. Erdoğan'ı iki yüzlülükle suçlayan BDP lideri, sürekli yineledikleri diyalog çağrılarını ise Türkiye'yi şiddet ortamından uzak tutmak için yaptıklarını söyledi.
BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, CNN Türk'te yayınlanan Ankara Kulisi'nde Fikret Bila ve Murat Yetkin'in gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Terör örgütü PKK'nın seçim sonrasına kadar uzattığını duyurduğu "eylemsizlik kararı" ile BDP'nin AK Parti ile bazı konularda uzlaştığı yorumlarını değerlendiren Demirtaş, hükümet ile herhangi bir konuda uzlaşma sağlanmadığını söyledi. Demirtaş, diyalogdan yana olduklarını söyleyerek şunları ifade etti.
"Bizim Barış ve Demokrasi Partisi olarak, AKP hükümeti ile vardığımız tek bir uzlaşma yoktur. Altını çizerek belirtmek istiyorum. Biz sadece "AKP'nin  ne kadar çözümsüzlükten beslenen bir politika ürettiğini" ortaya koymaya çalışıyoruz. Bütün bunlara rağmen biz Türkiye'nin yeniden bir şiddet dalgası ile yüzyüze kalmaması için siyasi çözüm yollarını, diyalogunu zorluyoruz. Başbakanın bakın biz bu kadar üyesi tutuklanmış ve halen mahkemelerde ana dilini bile konuşamayan savunma yapamayan bir partinin eşbaşkanları olarak Sayın Başbakan'ın haksız ithamlarına rağmen, diyalog kurmaya çalışıyoruz. Sayın Başbakan ile önümüzdeki günlerde de görüşürüz. Derdimiz sadece üzüm yemek. Konuşarak ve projelerle çözüm geliştirmek istiyoruz."
ERDOĞAN'I KENDİ SÖZLERİYLE VURDU
KCK'da Kürtçe savunma ve ana dilde eğitim taleplerini de yineleyen Demirtaş, Erdoğan'ın Almanya ziyareti sırasında bu ülkede bulunan Türklerle ilgili yaptığı açıklamaları hatırlattı. Demirtaş, Erdoğan'ı şu sözlerle eleştirdi:
"Başbakan'ın Almanya'daki ziyaretinden bir cümle okuyayım."Örflerinden, adetlerinden zorla tecrit edilmesi; insanların soyutlanmasıdır ki asimilasyondur ve insanları buna zorlamak kesinlikle insanlık suçudur", Almanya'da söylüyor bunu! Merkel ile asimilasyon konusunda aynı hizada duran bir Başbakan'ın dönüp "Türkiye'de bize yönelik bunlar samimi değildir" demesinin hiçbir karşılığı yoktur."
Almanya'da yaşayan her Türk vatandaşının ana dilini, kültürünü korumaya hakkı vardır. Bunu bizde savunuyoruz, doğrudur. Fakat bu ülkenin Başbakan'ı olarak Almanya'da bunu asimilasyon olarak tanımlıyor. Türkiye'ye geldiğinizde de "bizden kimse ana dilde eğitim beklemesin, bunu tartışmayız bile. Efendim mahkemelerde ana dilde savunma yapamaz; çünkü Türkçe biliyorlar. Okullarda seçmeli ders bile olamaz" diyor. Bu ne peki? Bu samimiyetsizliğin daniskasıdır. Kimse bize samimiyet testine tutamaz. Hele hele AKP açısından söylüyorum bunu. Biz barış konusunda kendisini ortaya koymuş bir partiyiz. Türkiye hepimizin ortak vatanıdır ve hep birlikte özgür, eşit yurtdaşlar olarak yaşamak zorundayız.
"MİLLETVEKİLLİ HIRSIZLIĞI YAPMASIN"
Programda seçim barajının düşürülmesi gerektiğini de söyleyen Demirtaş, bu konuda hükümeti oy hırsızlığı yapmakla suçladı. BDP lideri şöyle konuştu:
"Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin parlemantosu, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlarını en azından teorik olarak temsil edilmesi gereken en üst organdır. Bu yüzden oraya ne kadar siyasi irade taşınabilirse, o kadar kucaklayıcı olacak ve alınan kararlar benimsenecek.
Eğer gerçekten demokrasiye inanıyorsanız, başka partilerden oy hırsızlığı yapmassınız, milletvekili hırsızlığı yapmassınız. Ne diyor en son hükümet temsilcisi. Diyor ki "baraj olmasa diyor, 6-7 parti girer. O zaman da biz 276 milletvekili çıkaramayız çıkaramassakta hükümet kuramayız". Şimdi bir tarafta hükümetin tek başına hükümet kurma talebi var, diğer tarafta da insanlar eşit temsil hakkı istiyor. Sadece BDP değil fakat dışarıda birçok parti var. Siz eğer gerçekten demokrasiye inanıyorsanız, halkın size vermediği oylarla milletvekili kazanmaktan utanç duyarsınız."