Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması’nda kadın-erkek eşitsizliğini dile getiren dövizler açarak İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması bugün sona erecek.

Açılışına eşi Emine Erdoğan ile katılan Başbakan Erdoğan’ın sözleri ise toplantıya damgasını vurdu. Toplantıda kadın-erkek eşitliğine inanmadığını dile getiren Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın eşitliğin hak olduğuna vurgu yapması ile Başbakan’ın 3 çocuk dünyaya getirilmesiyle ilgili kullandığı “Kusura bakmayın. Çocuk doğurmamak suretiyle işsizliği engelleyemezsiniz ve yarın ihtiyar nüfustan bahsedersiniz” sözleri ise dikkat çekti. Ayrıca Başbakan Erdoğan, daha önce kullandığı başı açıkların örtülülerin mücadelesine destek vermesi isteğini de tekrar etti.

Toplantıda Başbakan’a tepki gösterdikleri için salondan çıkan İstanbul Feminist Kolektif’in üyesi Filiz Karakuş, Başbakan’ın kadın sorunları ve yaklaşımını tepkiyle izlediklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın “kadın konusunu” araç olarak kullanıp, siyasi malzeme haline getirdiğini kaydeden Karakuş, “Başbakan son dönemde AB trendi ve kendi imajını yükseltmek için ‘kadın’ lafını ağzından düşürmüyor. Başbakan kadın lafını kullanıyor ama Dolmabahçe’deki toplantıda ‘kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum’ demişti. Eşitliğin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, diğer taraftan kadınlara sürekli 3 çocuk dünyaya getirmeleri gerektiğini kaydediyor. Yani Başbakan’ın zihniyeti kadınların özgürlüğü önünde büyük bir engeldir. Yürütmenin başındaki insan az önceki saydığım sözleri kullanırsa, kadın-erkek eşitliğinin gerçekleşmesi için bizim önümüzde de engel oluşur. İşte biz bu toplantıya Başbakan’ın ikiyüzlü siyasetini açığa çıkarmak için katıldık ve tepki gösterdik” dedi.

Erdoğan’a tepki için salona gittik ittirafı

Toplantı salonunda bulundukları bölümde AKP’li kadınların bulunduğunu ve onların da kendilerine tavır gösterdiğini söyleyen Karakuş, Başbakan’ı dinlemeleri için bir neden olmadığını ifade etti. Karakuş, şunları dile getirdi:

“Biz Başbakan’a tepki göstermek için salona gittik. Yoksa Erdoğan’ı niye dinleyelim? Öte yandan Başbakan’ın kullandığı ‘başı açıklar, örtülüler için mücadele etmiyor’ sözlerine ilişkin şunu söylemekte yarar var: Biz başı örtülüler için mücadele etmiyoruz. Biz ortak bir misyona karşı mücadele ediyoruz. Aslında başörtüsü meselesi kadının kurtuluşuyla ilgili bir durum değildir. Bu konu insan hakkı meselesi olarak tartışılmalı. Zaten başörtüsünü kadınlar değil, erkek siyasetçiler kendilerine malzeme yapıyor.”