MHP Lideri Devlet Bahçeli AK Parti ile CHP'nin başörtüsünü siyasi yatırım aracı yaptığını söyledi ve rest çekti: Gelin Meclis zemininde çözelim...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup konuşmasında ağırlıklı noktayı başörtüsü oluşturdu. Bahçeli bu kez hem iktidara hem de CHP'ye net mesaj verdi:

Madem ki, hâlihazırda hem iktidar partisi hem de anamuhalefet partisi başörtüsü sorununun çözümüyle ilgili görüş açıklıyor ve bu konuda kararlılık mesajları veriyor; o zaman gelirsiniz, bu kangren haline gelen meseleyi Meclis zemininde hep birlikte kökünden çözeriz.

BAŞÖRTÜSÜ LAİKLİĞE ENGEL DEĞİL

Başörtüsü takıp takmamanın laikliğe zarar vermeyeceğini kaydeden MHP Lideri konuşmasına şöyle devam etti:

Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde; başka türlü bir düşünceye kapılmak, vehimlerle hareket etmek kimseye bir şey kazandırmayacaktır. İlk öncelikle, başörtüsünün kullanılıp kullanılmaması laikliğin teminatı altındadır ve devletin uygulamaları herkese eşit mesafede olmalıdır.Ve başörtüsünün serbest kalması da ne laikliği zedeleyecektir, ne de bu alandan ödün verilmesi anlamına gelecektir.Başörtüsü takanda, takmayan da bizim açımızdan kıymetlidir ve milletimizin değerli bir mensubudur.

CUMHURBAŞKANI EL KOYMALADIR!

Dün HSYK'da yaşanan istifalara değinen Bahçeli, tehlikeli gidişe dikkat çekti ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulundu:

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ve Anayasa Mahkemesi’ne kimlerin atanacağı; hukukun iyi çalışıp çalışmadığından, adaletin tarafsız bir şekilde uygulanıp uygulanmadığından daha önemli hale gelmiştir.
AKP kendi yargısını kurmaktadır. Tehlike had safhaya ulaşmıştır.Mahkemeler bekleyen dosyalardan geçilmezken, yıllarca süren davalardan dolayı vatandaşlarımız adliye koridorlarında ömür tüketirken, AKP için önemli olan yüksek yargıya kimlerin seçilip seçilmediği noktasında düğümlenmiştir.Sayın Cumhurbaşkanı mutlaka ve bir an önce devreye girmeli ve konunun muhteviyatı devlet krizine dönüşmeden kurumların ahenkli çalışmasını sağlayıcı girişimlerde bulunmalıdır.

AÇ İNSANIN DEMOKRASİ ALGISI

Konuşmasında ekonomik meselelere de yer veren Bahçeli, yoksul insanla demokrasi algısı arasındaki ter orantıya dikkat çekti ve şöyle konuştu:

Özgürlük ve demokratikleşme eksenli propaganda yapan AKP zihniyeti; yoksulluğun, özgürlüğü yıkıma uğratan başlıca açmaz olduğunu fark edemeyecek kadar gerçeklerle bağ ve bağlantısını koparmıştır.

Her vatandaşımızın ekonomik olarak güçlü ve kendine yetebilir olması, hem kişisel özgüveni açısından hem de kendisi hakkında karar verebilmesi bakımından önemlidir, vazgeçilmez bir değerdedir.

Takdir edersiniz ki, yardıma muhtaç bırakılmış insanımızın özgür düşünebilmesinden, hür iradesiyle hareket edebilmesinden ve sağlıklı bir demokrasi algısından bahsetmek imkân dâhilinde olmayacaktır.

Üzülerek söylemeliyim ki, AKP iktidarı özellikle ekonomik bağımlılığın artması ve yaygınlaşması için dikkat çekici bir özen göstermiş ve bu olumsuz süreci siyasetinin öznesi haline getirmekten çekinmemiştir

SICAK PARA BİR ANLAM İFADE ETMEZ

Türkiye'ye yurt dışından gelen sıcak paranın vatandaş nezdinde hiçbir anlam ifade etmediğini belirten Bahçeli, hükümetin politikasını eleştirdi:
Ülkemize akan sıcak para tacirlerinin; getirdikleri dövizleri Türk lirasına çevirerek borsaya, mevduata, hazine bonosuna ve devlet tahviline yatırarak aşırı kar elde ettikleri hepimizin malumudur.

Geçtiğimiz yaz ortasında gelen sıcak para miktarının; yüzde 61,4’ü borsaya, yüzde 27,3’ü devlet iç borçlanma senetlerine ve yüzde 10,4’ü de mevduata yönlendiği düşünüldüğünde nasıl bir açmazla yüzyüze olduğumuz net olarak anlaşılabilecektir.
Bu ayın başlarında borsaya giren yaklaşık 75 milyar dolara ulaşan sıcak para stoku, elbette Türk lirasının değerlenmesine de yol açmış ve ekonomide sahte bir bahar havasının esmesine neden olmuştur.

Böylesi bir ortamda Merkez Bankası’nın döviz alım ihalesinde değişikliğe gitmesi ve rezerv artışı için harekete geçmesi istenilen sonucu tam olarak vermeye yetmeyecektir.

Kaldı ki, dolar cinsinden rezerv artışı, okyanus ötesine faizsiz verilmiş borç anlamına da geldiğinden, vatandaşımız için hiçbir anlam ifade etmemektedir.

PARA BABALARINA PEŞKEŞ ÇEKTİLER

Ekonomiye ilişkin eleştirilerini sürdüren Bahçeli, konuşmasının bu bölümünde dozu arttırdı:

Londralı bankerler, Newyorklu para babaları, AKP’nin ülke varlıklarını peşkeş çekmesini teşvik etmişler ve buna da ortakçı olmuşlardır.
AKP hükümetinin, küresel güçler tarafından sırtı sıvazlandıkça Erzurumlu hemşerim kaybetmiş, Hataylı ve Antalyalı vatandaşım ezilmiştir.
Para sahipleri kazanmış, milletimiz kaybetmiştir. Yabancı sermaye palazlanmış, geleceğimiz kararmıştır.
Şimdi küresel gücün AKP’nin neden arkasında durduğu ve desteğini esirgemediği daha da netleşmiştir.

Özellikle referandumdan önce, evet çıkmazsa, sermaye gelmez diyen Başbakan’ın gerçek niyeti açığa çıkmıştır

BU DÜNYADA BİZ ÖBÜR DÜNYADA ALLAH HESAP SORACAK

Bahçeli konuşmasının son bölümünde iktidardan bu dünyada kendilerinin öte dünyada ise Allah'ın hesap soracağını belirterek şöyle konuştu:

Artık buna dur demenin vakti gelmiştir.

İnancım odur ki, Başbakan Erdoğan ve sıcak paradan üreyen zihniyeti, Türk milletinin kaynaklarını heba etmenin, ulufe gibi dağıtmanın hesabını iki cihanda da sonuna kadar verecektir.

Bu dünyayı ilgilendiren kısmını inşallah biz yapacağız. Gerisi de Yüce Allah takdirindedir ve şaşmaz ilahi adaletine emanet olacaktır.