Danıştay’dan doktorlara mesai dışı çalışmaya vize niteliğinde bir karar çıktı. Danıştay 10. Dairesi, devlet üniversitelerinin tıp fakültelerinde öğretim üyesi olarak çalışan doktorların mesai dışında herhangi bir iş yapmalarını engelleyen Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerinin ilgili hükümlerinin yürütmesini durdurdu.


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanlığında öğretim üyeliği görevini yürüten ve aynı zamanda bir Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde kısmi zamanlı çalışan bir doktorun özel sağlık kuruluşunda çalışmasına ilişkin personel çalışma belgesi, “kamu kurum ve kuruluşunda çalıştığı gerekçesiyle” Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından iptal edildi. Doktor da İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu işleminin ve işlemde dayanak olarak gösterilen 7 Nisan 2011 tarihli Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 7 Nisan 2011 tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtı.


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI HATIRLATILDI

Davanın ilk incelemesini yapan Danıştay 10. Dairesi yönetmeliklerin, öğretim üyesi olarak çalışan doktorların mesai dışında her hangi bir iş yapmalarını engelleyen hükümlerinin ve bu hükümlere dayanılarak tesis edilen İl Sağlık Müdürlüğü işleminin yürütmesini durdurdu.


Dairenin kararında, Anayasa Mahkemesi’nin 5947 sayılı Yasa (tam gün yasası) ile ilgili verdiği iptal kararına atıfta bulunularak, üniversite öğretim üyeleri yönünden özel kanun olan 2547 sayılı Yasada düzenleme yapan ve üniversite öğretim görevlilerinin mesai sonrası başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başkaca herhangi bir iş göremeyecekleri, ek görev alamayacakları ve mesleklerini serbest olarak icra edemeyecekleri yolundaki hükmün iptal edildiği hatırlatıldı. Kararda, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının gerekçesinde, öğretim üyelerinin, üniversitelerin yürüttükleri bilimsel çalışmaların gereği olarak sahip oldukları bilimsel ve idari özerkliğin doğal sonucu olarak, diğer kamu görevlilerinden farklı bir meslek sınıfı olarak nitelendirilmesi karşısında, yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece, diğer kamu görevlileri ile aynı kategoride değerlendirip, çalışma saatleri sonrasında başka iş yapmalarına yasaklama getirilmesine olanak bulunmadığı belirtildi.


HUKUKA UYARLIK BULUNMAMAKTA

Devlet üniversitesi tıp fakültelerinde öğretim üyesi sıfatıyla doktorluk yapanlar ile devlet hastanelerinde doktorluk yapanların aynı statüde değerlendirilmemesi gerektiğinin altı çizilen kararda, “Bu itibarla, öğretim üyelerinin kamu görevlisi olmakla birlikte Anayasa’da genel sınıflandırma içinde ayrı bir yere sahip, kendilerine özgü önem ve değerde bir meslek sınıfı olduğu, bu konumları dikkate alındığında, öğretim üyelerini diğer kamu görevlileri gibi değerlendirip, mesai sonrası başka iş yapmalarına yasaklama getirilmesinin Anayasa’ya aykırı bulunduğu gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararının, devlete ait üniversitelere bağlı tıp fakültelerinde öğretim üyesi sıfatıyla çalışan doktorları, 1219 sayılı Yasanın 12.maddesinin (a) bendi kapsamı dışına çıkarmış bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır” denildi. Sağlık Bakanlığı’nca çıkartılan yönetmeliklerde, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında Devlet Üniversitesi tıp fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışan doktorların kazandıkları farklı ve özel statünün dikkate alınmadığı belirtilen kararda, böylece Anayasa Mahkemesi kararına aykırı düzenleme yapıldığı vurgulandı. Kararda, Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle hukuka aykırı olduğu saptanmış bulunan Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen Ankara Valiliği işleminde de hukuka “uyarlık” bulunmadığı belirtildi.