CHP'de kurultay gerginliği arttı... İşin ilginç tarafı, bu seferki kavgada cepheler iyiden iyiye birbirine karıştı...

Mesela, bir önceki Kurultay’da karşı karşıya gelen eski Genel Başkan Deniz Baykal ve Önder Sav, bu kez “tüzük kurultayı yapılsın” görüşünde birleşti. Ancak bir farkla; ikisi de tüzük kurultayını, farklı tüzüklerin hayata geçirilmesi için istiyorlar

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise dünkü MYK toplantısında “rest” çekerek, “eğer kurultay toplanırsa, bu sadece tüzük konusunda olmaz, seçim de yapılır, Parti Meclisi yeniden seçilir” tavrını koydu.

Gözler şimdi, yarın yapılacak Parti Meclisi toplantısına çevrildi.

CHP’de kurultay yapılıp yapılmayacağına ilişkin kararı alacak Parti Meclisi toplantısında öncesinde Ankara çok hareketli; CHP içinde “cepheler” ise şöyle belirlenmiş durumda:

 

ÖNDER SAV CEPHESİ

CHP Genel Sekreteri Sav, dünkü MYK toplantısında “tüzük kurultayı toplansın ve Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliği bu kurultayda iptal edilsin. Mevcut yönetim sistemi ile devam edilsin” görüşünü ortaya koydu. Sav, kurultay’da sadece “tüzük değişikliği” konusunun ele alınmasını, parti yönetimine ilişkin herhangi bir seçim yapılmamasını da istedi.

 

Sav’ın bu görüşü ortaya koymasının ardından Baykal döneminde gerçekleştirilen tüzük değişikliğinin CHP’de “güçlü genel sekreterlik” dönemini bitirmesi yatıyor. Halen CHP’de bu “güçlü genel sekreter” görevini sürdüren Önder Sav, partide hem “paranın nasıl harcanacağı”, hem de “örgütün nasıl düzenleneceği” konusunda Genel Başkan’dan sonra en güçlü söz sahibi. Oysa Baykal dönemindeki tüzük değişikliği yürürlüğe girerse Genel Sekreterlik makamı sadece “sembolik” hale gelecek.

 

Parti parasının harcamalarından doğrudan bir Genel Başkan Yardımcısı sorumlu olurken, örgütlerden de bir başka Genel Başkan Yardımcısı sorumlu olacak. Yani şu anda tek kişide olan “hem harcama, hem de örgütlenme” yetki ve sorumluluğu iki kişiye bölünecek. Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı yapılıp bu iki görevden birini alsa bile otomatik olarak yetkilerinden birini kaybetmiş olacak.

 

Üstelik Baykal döneminde kabul edilen tüzük, Genel Başkan Yardımcılarını atama görevini doğrudan Genel Başkan’a veriyor. Parti Meclisi’nin CHP yönetimindeki etkinliğini de azaltıyor. Oysa mevcut Parti Meclisi’nde, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan çok Önder Sav’ın ağırlığı bulunuyor. Yani yeni tüzük uygulanırsa, Parti Meclisi’nde etkin de olsa Önder Sav’ın ağırlığının yönetimde ve CHP kararlarında çok büyük etkisi kalmayacak.

 

BAYKAL CEPHESİ

Baykal cephesi de tıpkı Sav cephesi gibi “seçimsiz, sadece parti tüzüğünün ele alınacağı bir kurultay” istiyor. Ancak Baykal ve ekibi, kurultay’da daha önce yapılmış tüzük değişikliğinin yürürlüğe sokulmasını, mevcut “güçlü genel sekreterli” yönetim sisteminin de, bir daha dönülmemek üzere ortadan kaldırılmasını savunuyor.

 

KEMAL KILIÇDAROĞLU CEPHESİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği ise Baykal dönemindeki tüzük değişikliğini kurultaysız hayata geçirmek. Kılıçdaroğlu, Baykal döneminde gerçekleşen tüzük değişikliğini kurultaya hiç gitmeden parti yönetimi kararı ile yapmak istiyor.. Zaten sıkıntı da burada çıkıyor. Önder Sav, “Kurultay’a gidelim” dediğinde Kılıçdaroğlu, “Eğer kurultay olursa, seçim de olur. Ben de Parti Meclisi’ni yeniden seçtiririm Kurultay’a” restini çekti. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu restine rağmen, Önder Sav’ın etkisindeki MYK, yine de “kurultay” konusunu Parti Meclisi’ne taşıma yönünde karar aldı.

 

Parti Meclisi’nde de Önder Sav’ın etkisi büyük. Dolayısıyla, yarınki toplantıda “kurultay” kararı çıkması mümkün. Ancak bu durumda, Genel Başkan’ın da “seçimli kurultay” isteme hakkı bulunuyor.

 

YARGITAY BAŞSAVCISI’NIN AÇIKLAMASI, KILIÇDAROĞLU’NU HAKLI ÇIKARIYOR

 

Bu arada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’nın yaptığı ''Kurultaya gerek yok'' açıklaması da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun tezine destek verir nitelikte. Kılıçdaroğlu ve ekibinin, bu açıklamadan da yararlanarak yarınki Parti Meclisi’nde Önder Sav cephesinden bazı isimleri kendi taraflarına çekmeye çalışacaklar.

 

CHP açısından bu gece Ankara çok hareketli geçecek gibi…