MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır mitinginde provokasyon yaparak olay çıkaracakları öne sürülen ve gözaltına alınan 19 ülkücü için açıklama yaptı. Bahçeli, " Hali hazırda gözaltında bulunan dava arkadaşlarımızın başına geleceklerden ve bundan sonraki yaşanacak olumsuzluklardan Başbakan ve hükümeti birinci derecede sorumlu olacaktır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Seçim öncesinde MHP'yle siyasi bölücüleri karşı karşıya getirmek ve bir kaos ortamı oluşturmak için olağanüstü gayret sarf edilmektedir” dedi.

Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, 12 Haziran Milletvekili Genel Seçimi öncesinde; çok gergin ve her türlü provokasyona açık bir ortamda adeta can çekiştiğini savundu.

“Ülkemizin değişik yörelerinde meydana gelen son derece tehlikeli, düşündürücü ve endişe verici olaylar tahammül edilemez bir sınıra dayanmış bulunmaktadır” ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Gerisinde AKP'nin olduğu anlaşılan alçakça tertipler artık bardağı taşırma noktasına kadar getirmiş, sinirler ve sabırlar ciddi düzeyde gerilmiştir.

Önümüzdeki seçimlerde iktidarı kaybedeceğini anlayan ve bir daha tek başına hükümet olamayacağını gören Başbakan Erdoğan kontrolünü, ferasetini ve sağduyusunu bütünüyle kaybetmiştir. Fren ve ayar mekanizmalarını yitiren AKP hükümeti, siyasal fayda sağlayabileceğini ümit ettiği her çirkin yola tevessül etmeye başlamıştır. Aziz milletimiz, çıkışı olmayan alacakaranlık bir ortama hükümet eliyle sürüklenmeye çalışılmaktadır.”

Bu kapsamda, Türk milletinin MHP'ye dönük artan ilgi ve desteğinin AK Parti'nin kabusu haline geldiğini ve dengesinin kaybolmasına neden olduğunu” savunan Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bundan böyle, Başbakan Erdoğan ve partisinin iftiraları, asılsız suçlamaları ve yalanları partimizi daha çok hedef alabilecektir.

Nitekim MHP'ye yönelik kirli bir saldırının adım adım ve bir strateji dâhilinde ilerletildiği anlaşılmaktadır.

Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak, aziz millet nezdinde şaibeli bir duruma sokmak için iktidarın hummalı bir faaliyet yürüttüğü tüm çıplaklığıyla ortadadır.

Karanlık odakların komplosundan sonuç almayacağını anlayan AKP hükümeti, mesnetsiz ve sanal suç oluşturmak marifetiyle partimizin artan millet desteğini geri çekmeye ve itibarını zedelemeye pervasızca cüret etmiştir.

Başbakan Erdoğan'ın tedirginlik ve korku yaratmaya dayalı siyasal yaklaşımının icrası, ne yazık ki AKP güdümlü devlet güçleri tarafından yerine getirilmektedir.

İlave olarak partimizin fütursuzca ve ahlaksızca kavgaya çekilmeye çalışıldığı, yükselen toplumsal ve siyasal tansiyonun müsebbibi gibi sunulmaya uğraşıldığı görülmektedir.

Seçim öncesinde MHP'yle siyasi bölücüleri karşı karşıya getirmek ve bir kaos ortamı oluşturmak için olağanüstü gayret sarf edilmektedir.

Ülkemizi yaşanmaz hale getiren bölücü unsurları ülkücü hareketin üzerine kışkırtan ve etnik temelli bir husumet oluşturarak bundan siyasal rant elde etmeyi hesap eden adice bir plan AKP hükümetinin yönetimi altında hızla mesafe almaktadır.”

19 ÜLKÜCÜYE GÖZALTI

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır mitinginde provokasyon yaparak olay çıkaracakları öne sürülen, aralarında İstanbul Ülkü Ocakları eski Başkanı Erdem Karakoç ve Yusuf Ziya Arpacık’ın da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı.

MHP sempatizanı oldukları iddia edilen kişilerin yapılan telefon takiplerinde, MHP’nin Diyarbakır mitinginde provokasyon amaçlı olay çıkaracakları yönünde telefon konuşmalarının bulunduğu öne sürüldü. Gözaltındaki kişilerin bilgisayarlarına el konuldu. Erdem Karakoç, ülkücü camiada, ülkü ocaklarının Türkiye geneline yayılmasında önemli rol oynayan kişi olarak tanınıyor. Erdem Karakoç’un, Devlet Bahçeli’nin küskünleri partiye davet ettiği Güç Birliği çağrısına cevap vererek, geçtiğimiz yıl Bahçeli ile görüşmesi camiada yankı uyandırmıştı. Gözaltına alınan ikinci önemli isim ise Yusuf Ziya Arpacık. Uzun yıllardır Ülkücü camianın içinde faaliyet yürüten Arpacık’ın, 12 Eylül dönemini anlattığı “Başeğmediler”in yanısıra, yurt dışındaki Türkler’le ilgili kaleme aldığı 4 kitabı bulunuyor.

Avukata da gözaltı

Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan Doç. Dr. Emin Gürses’in avukatı Mehmet Taşdelen de ülkücülere yönelik operasyonda gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında, İzmir’de de M.A. gözaltına alındı. M.A., işlemlerinin tamamlanmasının ardından soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul’a gönderildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hali hazırda gözaltında bulunan dava arkadaşlarımızın başına geleceklerden ve bundan sonraki yaşanacak olumsuzluklardan Başbakan ve hükümeti birinci derecede sorumlu olacaktır” ifadesini kullandı.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, “yandaş” olarak nitelendirdiği basın organlarının “hayasızca tahrik ve düzmece haberlerine tepki gösteren vatanseverlerin ve ülkücülerin gözaltına alınmasıyla başlayan sürecin çok kritik bir aşamaya geldiğini” öne sürdü.

Özellikle İstanbul'da meydana gelen ve parti mensuplarını hedef alan bölücü saldırıların kurgusunun ve altyapısının Ak Parti tarafından oluşturulduğunun anlaşıldığını ileri süren Bahçeli, şunları kaydetti:

“Özellikle, partimizin İstanbul Kazlıçeşme'deki muhteşem mitingini sabote etmek ve gölgelemek maksadıyla partililerimizin yol güzergahına PKK'lı çapulcuların çıkmasına sessiz ve tepkisiz kalınması AKP'nin gerçek niyet ve yüzünü ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda MHP'nin seçim büroları harap edilmiş ve partililerimizin can ve mal güvenliği tehlikelere maruz kalmıştır.

En son olarak da bir grup dava arkadaşımızın sistemli ve organize bir şekilde; partimizin Diyarbakır mitinginde provokasyon yapacakları iddiasıyla insanlık dışı yollarla gözaltına alındıkları görülmüştür.

MHP'ye gönül veren ve şerefli geçmişimizin kutlu hatıralarını yüreğinde taşıyan hiçbir arkadaşımızın; şahsımı, partimizi ya da demokratik nizamı hedef alan bir tezgahın içinde yer alması düşünülemeyecektir.

Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti, ateşle oynadığını artık idrak etmeli, iftiralarla, ithamlarla, oyunlarla partimize ve dava arkadaşlarımıza çamur atmaktan bir an önce vazgeçmelidir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “karanlık emellerle, rezil yöntemlerle ve kuşkulu vasıtalarla” MHP'yi sindiremeyeceğini er geç anlayacağını iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:

“Hali hazırda gözaltında bulunan dava arkadaşlarımızın başına geleceklerden ve bundan sonraki yaşanacak olumsuzluklardan Başbakan ve hükümeti birinci derecede sorumlu olacaktır. AKP hükümetinin, hiçbir suçu ve günahı olmayan dava arkadaşlarımızdan pis elini çekmesi gecikmeksizin sağlanmalıdır.

Aksi takdirde AKP iktidarı, bundan sonra olacakların ve ağır vebalın faturasına katlanmak zorunda kalacak ve fitne siyasetinin altında ezilip gidecektir.

Demokrasiyi gerçek manasıyla içine sindirememiş olan Başbakan Erdoğan'ın kurduğu ve yönlendirdiği çeteleriyle sonuç alması asla mümkün olamayacak ve yaptıklarının hesabını maşalarıyla birlikte yakın bir zamanda verecektir.

Bilinmelidir ki tahrikler ne kadar büyük olursa olsun; Milliyetçi Hareket Partisi hukukun ve demokrasinin tayin ettiği ilkelerden bir an olsun ayrılmayacaktır.”

Partisinin çıkarılmaya çalışılan kardeş kavgasının asla tarafı olmayacağını da bildiren Bahçeli, “Başbakan Erdoğan'ın kumpasları, nefreti ve hiddeti aziz milletimizin yardımıyla ve Cenab-ı Allah'ın izniyle sonuca ulaşamayacak; keskin sirke mutlaka küpüne zarar verecektir” ifadesini kullandı.

Bahçeli, MHP'nin 12 Haziran'da yapılacak olan “hesaplaşmayı” sabırsızlıkla beklediğini vurgulayarak, “Türk milletinin belirleyiciliği altında, AKP geldiği gibi gidecek ve gittiği yerde de neden olduğu tahribatların hesabını inşallah verecektir” yorumunu yaptı.