Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'ın ardından Şanlıurfa'da partililere seslendi. Çiftçi borçlarını faizleriyle birlikte silme sözü veren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı yine oğlu Bilal ile vurdu. Kefen bezine bile vergi uygulanırken, pırlantaya vergi bulunmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun nedeni olarak Erdoğan'ın oğlu Bilal'i gösterdi.

Kılıçdaroğlu, Topçu Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, geçen dönem Şanlıurfa'dan milletvekili çıkaramadıklarını hatırlatarak, ''Kabahat sizde değil bizde, kabahat bizde gelmedik, konuşmadık derdinizi dinlemedik. Ankara'da oturduk bize oy verin dedik. Şimdi tersini yapıyoruz geliyoruz, konuşuyoruz, dertleşeceğiz ve sizden Ankara'ya milletvekili isteyeceğiz'' dedi.

Mitingdekilerin ''vur vur inlesin AK Parti dinlesin'' tezahüratları üzerine Kılıçdaroğlu, ''AKP'ye vuracağım, onlar dinleyecekler. Ama önce benim birşeyler söylemem lazım. Tarım önemli dedik, turizm önemli dedik, bunlar temel noktalar, önce tarım için ne yapacağımızı söyleyelim, söyleyelim ki biz ne diyoruz, iktidara gelince ne yapacağız, milletvekillerini seçip Ankara'ya göndereceksiniz, biz sorunu nasıl çözeceğiz onu size anlatmam lazım'' şeklinde konuştu.

"GAP BİR ONUR MESELESİ"

"Türkiye'nin umudu olan GAP var. Türkiye'nin geleceği olan GAP var" diye devam eden Kemal Kılıçdaroğlu, "GAP'ın çok az bir kısmı sulanıyor. Hiç sordunuz mu acaba, 9 yılda neden bütün Harran Ovası'nı ta gerilere kadar neden sulamazlar, neden suyu götürmezler, hiç düşündünüz mü? Ben size söyleyeyim; meclise bir yasa getirdiler. Dediler ki 'işsizlik sigortası fonundan bize para verin, GAP'ın sulanması için kanalları yapacağız.' Bütün partiler, meclisteki bütün partiler, oy birliğiyle oy verdiler ve parlamentodan bu yasa çıktı. Şimdi buradan söylüyorum, Şanlıurfa'dan söylüyorum, işsizlik sigortası fonundan kullanılan paranın büyük bir kısmı GAP'ın sulanması için kullanılmadı. Başka yerler için kullanıldı ve GAP bizim istediğimiz ölçüde sulanmadı. Biz GAP'ı bir onur meselesi yapıyoruz. Türkiye'nin çağdaşlaşma meselesi yapıyoruz, istihdam yaratan bir projedir diyoruz.

Pamuğu olacak, organik pamuk. Organik pamuk, biliyorsunuz dünyada çok iyi fiyat yapar, onunla elde edilen ürünler dünyada çok iyi fiyat yapar. Mısır'a giden tekstilcileri, Türkiye'ye getireceğiz. Aynı koşullarda getireceğiz, burada üretim yapsınlar burada istihdam yaratsınlar, burada insanlar çalışsın, burada insanlar evlerine alın teriyle kazandığı ekmeği götürsünler. Mücadelemiz bu" ifadelerini kullandı.

"AİLE SİGORTASI İLE ESNAFIN VERESİYE DEFTERİ OLMAYACAK"


"Aile sigortası" vaadini hatırlatan Kılıçdaroğlu "13 Haziran'da göreceksiniz Türkiye rahat bir nefes alacak. Geliri olmayan asgari ücret altında olan her haneye 600 lira para yatacak. Makarnaya muhtaç etmeyeceğiz. Onun yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek bunu yapacağız aile sigortasını getireceğiz. Atanamayan öğretmen kalmasın, var mı ki? Recep bey söz verdi, 2002 yılında 'bütün öğretmenleri atayacağız' dedi. Çocuklarımız var. Şanlıurfa'da yeterince okul yok. Sınıflar kalabalık anneler çocuklarını rahat okula gönderemiyor. Öğrenci var, okul yok. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi halkın iktidarında öğrenciler okul ile buluşacak. Aile sigortası ile esnafın veresiye defteri olmayacak, aile reisi alışverişi peşin yapacak. Toptancıdan peşin alacak. Toptancı fabrikadan peşin alacak. Çocuklar açlıktan ölmesin diyorum. Recep bey diyor ki 'Kılıçdaroğlu Merkez Bankasına gözünü dikti'. İnsan hayatı mı önemli, para mı? Bende insan hayatı önemli. Bir insanın açlıktan ölmesi 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmaz. Ben diyorum insan açlıktan ölmesin, o diyor 'Merkez Bankası'ndaki paraya göz dikti'. Al o parayı, başına çal" dedi.

''ÇİFTÇİNİN ELEKTRİK BORCU''

Çiftçilerin elektrik borcuna da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Geliyorum, sulanamayan ama kuyudan elektrik pompasıyla su çekip tarlasını sulayan çiftçinin derdine. Şunu söyleyeyim, elektriğin pahalı olduğunu söyledim, çiftçinin ciddi elektrik borcu olduğunu söyledim. Elektrik borcunu sileceğiz faiziyle birlikte yok edeceğiz, çiftçi rahatlayacak, çiftçi alın terinin karşılığını alacak. Hemen söyleyeyim o çiftçinin elektrik borcunu sileceğim derken, çiftçinin elektrik borcu o kadar yüksek değil. Bütün borcun tamamı 900 bin lira. 900 bin lira ana para, 1 milyar 600 bin lira da faizi. Hem ana parayı hem faizi sileceğiz. Bu işi bitireceğiz.''

Çiftçilerin sorunları olduğunu söyleyen CHP lideri, "Çiftçi ektiği tarım ürününün bedelini alabiliyor mu? Niye alamıyor, söyleyeyim. Dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satarsın, dünyanın en pahalı elektriğini verirsin, dünyanın en pahalı gübresini verirsin, sonra ektiği ürünün de bedelini vermezsin. Şanlıurfa'da çiftçiye sözüm, Edirne'de de çiftçiye sözüm oldu, orta Anadolu'da da sözüm oldu. Traktörde kullandığınız mazotun litresi halkın iktidarında 1.5 lira olacak. Bunu unutmayın, 1.5 lira olacak. Ben 1.5 lira olacak diyorum, Recep Bey itiraz ediyor.

Diyor ki 'petrol dışardan geliyor, orada zam olunca biz de zam yapıyoruz, orada zam olmayınca biz de fiyatları indiriyoruz.' Bu sözün bir kısmı doğru, bir kısmı yanlış. Ben size doğrusunu anlatayım. Petrolün büyük ölçüde dışardan geldiği doğru, rafineride Türkiye'de işlendiği doğru, rafineri sahibinin kar ilave ettiği doğru, dağıtım şirketine verildiği doğru, dağıtım şirketinin karı var doğru, benzin istasyonuna gider doğru, benzin istasyonunun sahibinin karı dahil mazot fiyatı 1.5 liradır. Ben de köylüye diyorum ki, 1.5 liradan vereceğim. 1.5 liradan mazotu vereceğiz, O zaman 3.5-4 lira mazot nasıl oluyor? 1 lirası KDV, 1 lirası ÖTV. Çiftçiye mazotu verirken, yata nasıl veriliyorsa, gemiciye nasıl veriliyorsa, çiftçiye de aynı fiyattan vereceğiz. 1.5 liradan vereceğiz" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Şanlıurfa'daki temasları sırasında yaptığı bir konuşmaya atıfta bulunarak, ''13 Haziran'da CHP'nin iktidarını kurduğumuzda şunu göreceksiniz, Türkiye rahat bir nefes alacak. Türkiye'de özgürlük olacak, barış, özgürlük ve demokrasi olacak'' dedi.

''CHP'NİN İKTİDARINDA''

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının bazı bölümlerinde mitinge katılan vatandaşların açtığı pankartlarda yer alan konulara da değindi.

Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın taşıdığı üzerinde, ''Recep Bey, 2010 Kasım ayında Ceylanpınar-Viranşehir kara yolu bitmezse sayın Valim bavulunu topla, sen de gidersin ben de giderim demişti, ne yol bitti ne vali gitti'' yazılı pankartı okudu.

Valilerin artık AK Parti'nin il başkanı gibi çalıştığını iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bitlis Valisini hatırlıyorsunuz, gitmiş esnafa rica etmiş, AKP'ye oy verir misiniz diye. Yav sen Vali misin AKP'nin il başkanı mısın. Arabandan o bayrağını çıkar, oraya AKP'nin bayrağını as. Halkın iktidarında vali devletin valisi olacak. Herkes görevini yapacak, siyasetçi de görevini yapacak. O valiye de hesabını soracağız'' dedi.

''İTHAL İŞÇİ, İTHAL ADAY''

Mitinge katılanlardan bazılarının taşıdığı ''Ceylanpınar TİGEM'e ithal işçi istemiyoruz'' pankartını okuyan Kemal Kılıçdaroğlu, ''Tarım Bakanlığının TİGEM'e getirdiği ithal işçi var, ithal öğretmen var, ithal doktor var, ithal milletvekili adayı var, biliyorsunuz değil mi? Şanlıurfa'da. Bizim adaylarımız ithal mi? Hepsi Urfalı, hepsi sizin için çalışacak, hepsi sizin için üretecek. Yıllar boyu size hizmet ettiler'' dedi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan partisinin milletvekili adaylarına destek istedi.

Şanlıurfalı erkeklerin centilmen olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, akşam eve giderken birer pırlanta yüzük alıp eşlerine götürmeleri teklifinde bulundu.

Bu teklifi neden gündeme getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Eşinize pırlanta yüzük götürün, neden söylüyorum bunu, çünkü pırlantada vergi yok. Kefen bezinde vergi var, pırlantada yok, içtiğimiz suda vergi var, pırlantada yok, bindiğimiz otobüste vergi var, pırlantada yok. Hanımlar bulaşık yıkarken kullandıkları suda vergi var, pırlantada yok. Mazotta var pırlantada yok. Pırlantada niye yok? Çünkü Recep Bey'in oğlu kuyumcu dükkanı açtı, pırlanta satıyor. Ben söylüyorum, çıksın televizyonlara desin ki böyle bir şey yok. Söyleyebilir mi? Söylerse o Bakanlar Kurulu kararını onun yakasına asacağım, adalet bu. Diyorlar ya Adalet ve Kalkınma Partisi, hangi adalet. Pırlanta da vergi sıfır, kefen bezinde vergi 18 olur mu öyle şey. İşin özeti, işin güzelliği; beraber olduk, ben size güveniyorum, halkıma güveniyorum. Sizin için çalışıyorum, ben cebimi düşünmüyorum halkımı düşünüyorum. Benim siyasete atıldığım günden itibaren mal varlığım internet sitemde var. Hiçbir yerde, hiçbir zaman veremediğim hesap yok, hiç kimseden talimat almadım, kimsenin önünde diz çökmedim, kimseye minnet etmedim, talimat alacaksam halkımdan alacağım dedim size güveniyorum size inanıyorum'' diye konuştu.

TATLISES'İN SAĞLIK DURUMU

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının son bölümünde İstanbul'da uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan sanatçı İbrahim Tatlıses'in sağlık durumuyla ilgili de bilgi verdi.

Tatlıses'in, değerli bir sanatçı olduğunu, sesiyle, eserleriyle, sadece Türkiye'de değil dünyada ün saldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''İbrahim Tatlıses'imiz var. O güzel insanı hastanede ziyaret ettim. Gittim yakınlarıyla görüştüm, oğluyla, eşiyle görüştüm şifalar diledim, şimdi yurt dışında tedavi görüyor. Onun uçağıyla da seyahat ettim, sağlık durumu iyi. Kendisine şifalar diliyorum. Allah sağlığa kavuştursun diyorum. İnşallah gelir yine güzel eserlerle, yine Türkiye'de yine dünyada güzel bir yankı bırakır.''

Mitinge, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile parti yöneticileri ve milletvekili adayları katıldı. Kılıçdaroğlu, mitingin ardından uçakla Şanlıurfa'dan ayrıldı.