Cumhurbaşkanı Gül, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgün ve beraberindeki 29. Gençlik Haftası'na katılacak 81 ilden gelen gençlik temsilcilerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet olarak tüm imkanları gençlere sunmak için seferber olduklarını belirterek, “Bunun için uğraşıyoruz, rüyamız bu. Sizleri en donanımlı ve en iyi şekilde yetiştirmek ama sizler de bunun kıymetini bileceksiniz ve bu uğurda çok çalışacaksınız, vaktinizi boşa harcamayacaksınız. Bugün vaktinizi boşa harcarsanız yarın o zaman bunun acısını çekersiniz” dedi.


Gül, gençlerle Çankaya Köşkü'nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençlerin geldikleri illerin dokusunu, çeşitliliğini, farklılığını, birlik ve beraberlik halinde sunduklarını söyledi.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla 19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen töreni izlediğini belirten Gül, stadyumda organize edilen güzel gösterilerden büyük gurur duyduğunu dile getirdi.

Ulu Önder Atatürk'ün hep gelecekle ilgilendiğini, gelecekle ilgilenirken de 23 Nisan'ı çocuklara, 19 Mayıs'ı da gençlere armağan ettiğini belirten Gül, böylelikle Atatürk'ün gelecek nesillere verdiği önemi gösterdiğini ifade etti.

Atatürk'ün, muasır medeniyetlerin üstüne çıkma hedefini anımsatan Gül, şunları söyledi:


“Yani basit bir şekilde bunu şöyle anlayabiliriz: Yaşadığımız çağda, hangi çağda yaşıyorsanız, komşularınızdan, başka ülkelerden dahi iyi olmak, başka ülkelerle, dünyayla mukayese ettiğimizde, en ileri olan ülkelerden daha iyi olmak. Hangi alanlarda daha iyi olmak dediğimizde, daha zengin olmak, insanların daha mutlu olması, yönetim şeklinin daha iyi olması, demokrasinin daha güçlü olması, hukukun başka ülkelerle mukayese edildiğinde daha üstün olması, güvenlik güçlerinin her bakımdan başkalarıyla mukayese edildiğinde daha güçlü olması, sanatta, müzikte, sporda daha başarılı olmak. Teknolojide, bilimde, tüm bu konularda başka ülkelerle mukayese ettiğimizde onlardan daha ileride olmak. 'Bu nasıl olacak' dediğimizde, bu tabii ki yeni nesillerle olacak.

19 Mayıs 1919'dan 92 yıl geçti. O günlerde Türkiye'yi başka ülkelerle mukayese ettiğimizde birçok noksanlıklar vardı. Birçok bakımdan sıkıntılı durumlardaydık ama bugün 92 yıl geçtikten sonra çok şükür ki çok büyük başarılara imza attık. Türkiye bugün çok güçlü hale geldi. Belki bu geçen süre içerisinde çeşitli inişler çıkışlar, sıkıntılı dönemlerimiz de olmuştur ama bugüne baktığımızda, bugün Türkiye'yi başka ülkelerle mukayese ettiğimizde çok çok ileride olduğumuzu, on sene önceyle mukayese ettiğimizde, daha sıkıntılı gördüğümüz ülkelerden daha iyi olduğumuzu biz de biliyoruz, bütün dünya da biliyor ama bu yeterli değil. 10-20 sene sonra Türkiye'nin, başka ülkelerle karşılaştırdığımızda çok daha iyi bir yerde olması, demin söylediğim alanlarda her bakımdan çok daha ileriye gitmiş olması, başarılı olmasını arzu ediyoruz. İnsanlarımızın daha mutlu olmasını, şehirlerimizin daha iyi, okullarımızın daha iyi olmasını, her bakımdan çok daha güçlü olmamızı arzu ediyoruz. Bu nasıl olacak? Bu muhakkak ki önce yaşları daha büyük olanların tecrübelerini konuşturarak, daha iyi görev yapmalarıyla ve bugün genç olan sizlerin yarına çok daha iyi hazırlanmanızla mümkün olacak.”

“RÜYAMIZ BU”

Gençlerin, yarına iyi eğitim alarak daha iyi hazırlanabileceklerini vurgulayan Gül, Türkiye'de artık okulların, üniversitelerin sayısının da teknolojik imkanlarının da eskiye göre çok daha fazla olduğunu anlattı.

Bugün artık bilgisayar ve internetten gençlerin her şeye ulaşabileceklerini söyleyen Gül, gençlerin kendilerini sadece okuma alanında değil, sporda, sanatta, müzikte, resimde, bütün alanlarda eğitebileceklerini ifade etti.

Gençlerin mesleklerini de en iyi şekilde öğrenmeleri tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

“Bunları en iyi şekilde yaptığınız sürece, hem siz hem aileniz büyük payda elde edecek, ülkemize de en büyük katkıyı sağlayacaksınız. Bizim sizden beklentimiz budur. Biz devlet olarak tüm imkanları sizlere sunmak için seferberiz hepimiz, her alanda. Bunun için uğraşıyoruz, rüyamız bu. Sizleri en donanımlı ve en iyi şekilde yetiştirmek ama sizler de bunun kıymetini bileceksiniz ve bu uğurda çok çalışacaksınız. Vaktinizi boşa harcamayacaksınız. Bugün vaktinizi boşa harcarsanız yarın o zaman bunun acısını çekersiniz. Onun için fırsatı en iyi şekilde değerlendireceksiniz, size sunulan imkanları en iyi şekilde değerlendireceksiniz, yarın kendiniz de aileniz de mutlu olacak, ülkeniz de çok daha güçlü olacak.

Size şu öğüdü de vermek isterim: Her şeyi Türkiye'den ibaret zannetmeyin. Dünyada sadece biz yokuz. Dünya çok büyük ve çok çeşitli. Kendinizi, sınırlarımızın içinde biz bize zannetmeyeceksiniz. Dünya çok farklı, çok zengin. Farklı kültürlerde, farklı renklerde, farklı dinlerde dünyada milyarlarca insan var. Bugün artık sınırlar da anlamsız en azından evinizde oturduğunuzda sınır tanımıyorsunuz, televizyonunuzda dünyanın her ülkesinin televizyonunu izleyebiliyorsunuz. Dünyanın her ülkesine bir nevi gidiyorsunuz, görüyorsunuz. Dünya böyle bir dünya. Böyle bir dünyada dışarıya açık olacaksınız, başka ülkelerin kültürlerini, dillerini, dinlerini bütün bunları tanıyacaksınız ama bütün bunları tanıdığınızda büyük bir şaşkınlık geçirmemek için öz güveninizin sağlam olması gerekir. Bunun için de önce kendi dilinizi Türkçeyi, kendi kültürünüzü, kendi milli, manevi değerlerinizi, tarihinizi çok iyi bileceksiniz. Bunu görmediğiniz sürece başkasının kültürünü, dilini, dinini gördüğünüzde şaşırıp kalırsınız, öz güven noksanlığı yaşarsınız. Onun için önce kendinizi iyi öğreneceksiniz. Büyük tarihimizi çok iyi öğreneceksiniz, Anadolu'dan kimler gelmiş kimler geçmiş bunu çok iyi bileceksiniz. Yakın tarihimizi, Türk tarihini çok iyi bileceksiniz. Bunları bildikten sonra başka tarihlerle başka kültürlerle karşılaşmaktan hiç korkmayacaksınız. Onun için sevgili gençler, kendinizi iyi yetiştirin. İyi yetiştirmenin vakti de bu çağda. Benim bu yaşta okuduğumla sizin yaşınızda okuduğum arasında fark var. Sizin yaşınızda okuduklarım belki ilk okuduğumda zihnimden çıkmaz. Onun için bugünlerin değerini bilin ve bugünleriniz dolu olsun. Boş, anlamı olmayan şeylerle sakın vakit kaybetmeyin. Sadece okuma değil, okumanın yanında kabiliyetiniz hangisine yatkınsa bunları muhakkak öğrenin.”

“SİZE ÇOK KİTABİ ŞEYLER DEĞİL, HAYATTA KARŞILAŞACAĞINIZ ŞEYLERİ SÖYLÜYORUM”


Çalışan gençlere de seslenen Gül, bu gençlerin de kendilerini iyi yetiştirmeleri gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, “Hangi işi yapıyorsanız ister marangoz olun, ister demir işiyle uğraşın, ister herhangi bir idari işle uğrayın, hizmet sektöründe herhangi bir işi yapın, bu işi özenerek, onu en önemli iş görerek yaparsanız o zaman kendinizi çok iyi yetiştirirsiniz” dedi.

Bir taraftan çok iş arayan, bir taraftan da çok eleman arayan olduğunu ifade eden Gül, şöyle konuştu:

“Elman arayanlar diyor ki 'ne iş yaparsın' deyince 'her işi yaparım' diyorlar. 'Şu işi yap' deyince, o işi yapamıyorlar. 'Her işi yaparım' diyenler, hiçbir işi bilmiyor demektir. Yarın sizler de ev bark, aile sahibi olacaksınız. İyi gelire kavuşmanız lazım. O günlere kendinizi hazırlamanız için herhangi bir işe, hangisiyse onu en iyi şekilde yapmayı, özen göstermeyi, onu dünyanın en önemli işi olduğuna inanarak yapmayı bilmeniz gerekir.

Burada size çok kitabi şeyler değil, hayatta karşılaşacağınız şeyleri söylüyorum. Bu söylediklerimi yaparsanız, o zaman Türkiye çok güçlü Türkiye olacak. O zaman Atatürk'ün de gösterdiği muasır medeniyetlerin üstü, yani yaşadığımız çağdaki bütün ülkelerden daha iyi olan, onlardan daha ileride, daha başarılı olma hedefine ulaşırız. Onun için bu söylediklerimi hayat tarzı yapın, hocalarınızın, büyüklerinizin bu yöndeki tavsiyelerini hayatınızın bir yöntemi olarak alın ve bunları gerçekleştirin. Sonunda çok mutlu olacaksınız.”

GENÇ KIZ BİRDEN AĞLAMAYA BAŞLADI

Daha sonra öğrenci temsilcilerinin tek tek bayramını kutlayan Gül, Zonguldak temsilcisi Ecehan Topal'ın, Gül ile tokalaştığı sırada heyecanlandığını belirterek ağlaması üzerine, kız öğrenciyi teselli ederek birlikte fotoğraf çektirdi.



ÖĞRENCİLERDEN GÜL'E STRATEJİ OYUNU MANGALA


Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgün de Türkiye'nin 81 ilinden ve KKTC'den engelli ve çalışan gençlerden oluşan bir heyetle Çankaya Köşkü'ne geldiklerini söyledi. Gençlik Haftası'nı 2008 yılından bu yana uluslararası arenaya taşıyarak kutladıklarını anlatan Akgün, her işin gençler tarafından yapıldığı, gönüllülük esasına dayanan Gençlik Merkezleri'nde yaptıkları faaliyetleri anlattı.

Gençler adına konuşan Yozgat temsilcisi İbrahim Taha Uyar, her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacaklarına, çağdaş uygarlık düzeyine çıkmak için bütün zorlukları yeneceklerine, Türk gençleri adına söz verdi. Uyar, bu yolda ilerleyen Türk gençliğinin, bugünkü Türkiye'yi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği yolda her zaman ileriye götüreceğini söyledi.

Konuşmaların ardından, öğrenci temsilcisi İbrahim Taha Uyar, Gül'e geleneksel strateji oyunu “Mangala” hediye etti. Oyunda kaç taş olduğunu soran ve oyunu inceleyen Gül, “Öğreneceğiz artık” dedi.