TOBB Genel Kurulu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu'nun hedefinde ise Erdoğan'ın TOBB'da yaptığı konuşmalar vardı. Konuşmasında AK Parti'nin ekonomi politikalarını yerden yere vuran Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin maliye baskısıyla esnafı tehdit ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün TOBB Genel Kurulu'nda karşı karşıya geldi. Başbakan Erdoğan'ın ardından konuşan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ekonomi politikalarını eleştirdi:

İKTİSATTAN HABERSİZLER

"Her işveren bir işçi alırsa işsizlik sorununu çözeriz dediler. Bunu söyleyen kişinin iktisattan, iş dünyasından, serbest piyasa ekonomisinden haberi yoktur. Sizler Başbakan böyle söyledi diye, vatandaşa hemen gelin sizi işe alayım dediniz mi? Demediniz"

MALİYE BASKISI

Her gittiğim ilde mutlaka Sanayi Odası, Ziraat Odası, Esnaf Odası temsilcileri ile görüşürüm. Toplantılarına katılır, sorunlarını dinlerim. Bir ile gittiğimizde o ildeki Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı bana şunu söyledi. Bizim bu toplantıyı medyaya kapalı yapmamız lazım. Hükümeti eleştiremeyiz. Eğer eleştirirsek ertesi gün maliye kapımıza geliyor. Bizim gerçek düşüncelerimizi öğrenmek istiyorsanız, toplantıyı basına kapalı yapalım.

MÜKELLEF KORKU İÇİNDE

Son mali af çıktı. Bize telefonlar geliyor. Maliye arıyor, matrahı artır, artırmazsan geleceğim diyor. Korkutan devlet, korkan mükellef değil, özgürlükçü bir hükümet istiyoruz. Özgürlüğü eğer sınırlarsanız, demokrasiya ağır darbe vurursunuz.

AK PARTİ'Yİ YERDEN YERE VURDU

İzlenen ekonomi politikaları ekonomiyi öldürüyor. Dışarıdan getirirsen ucuz, üretirsen pahalı. 2 ayda 60 bin dolar para kazanıyorsunuz para politikasıyla. Hangi esnaf kazanabilir bu parayı. Emekten yana, halktan yana, sanayiciden, tüccardan yana, yani bizim insanımızdan yana bir düzenin olması lazım. Size çok tipik bir örnek vereceğim. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu dile getirmişti. Türkiye en önemli otobüs üreticisidir. Dünyanın her ülkesine ihraç eder. Biz gittik bu krizlerin yaşandığı dönemde otobüsleri Hollanda ve Almanya'dan aldık. Tanesine 1 milyon 200 bin Avro ödedik tanesine. Bizim milliyetçilik anlayışımız şudur. Önce bizim insanımız kazanacak.

HURDALIK GETİRDİNİZ


Otobüsler için önce ihaleye çıktılar. İhale iptal edildi. Bir sürü numara çektiler. 1 milyon 200 bin Euro ödüyorsunuz bir otobüse. Bu parayı ödediniz, bari otobüs de otobüs olsa. Hollanda kendi şartlarına göre üretmiş, dağı olmayan ülke. İstanbul 7 tepeli, yokuş çıkmıyor. Dünyanın en pahalı hurdalığını getirdiniz Türkiye'ye.