Müge Anlı ile olaylı boşanma sürecini 'Koynumdaki Yılan' adıyla kitap haline getiren Akdağ, 'Hayatım ertelendiği için bu kitabı yazdım' dedi. Akdağ kitabında, eski eşiyle bir buçuk yıl süren boşanma davası hakkında, 'Tutkulu bir aşkla başlayan evlilik, bir çocukla taçlanmışken, birden mutlu son yok oluyor. Mahkeme koridorları, karakollar, kelepçeler hatta ertelenen hapis cezaları. Kızını görmek isteyen acılı bir babanın, kimi zaman öfkeli, kimi zaman hüzünlü direnişidir Koynumdaki Yılan' şeklinde konuştu.'

ÇETECİ' OLDUM

Akdağ, kızları Lidya'nın velayeti ve mal paylaşımı konusunda sorunlar yaşadığı Anlı ile ilgili, 'Kendi aldığım eve girdiğim söylenerek 'Hırsız' dendi. Uygulamadığım bir şiddet için şikayet edildim, karakollarda terörist veya katil muamelesi yapılıp kelepçe takıldı. Boşanmıyorum diye bana 'Çeteci' dedi. İçip içip Müge Anlı'yı taciz ettiğim söylendi. Minik Lidoş'um benden uzaklaştırıldı. Anlı'nın avukatı Yaşar Ağsu babamı dövdü, bizim tahrik edip saldırdığımız söylendi' diye yazdı.

KIZIMI GÖREMİYORUM

Kitapta, Anlı'nın adının aşk dedikodularına karıştığını da ifade eden Akdağ, 'Kendisinin ismi aşk dedikodularında anıldı, benim çapkın ve sadakatsiz olduğum söylendi' dedi. Kızı Lidya'nın kendisine hukuk dışı olarak gösterilmediğini de söyleyen Akdağ, 'Kızımla yalnız görüşebilmek için okul servislerinin yolunu gözler oldum. Bu kitabı yazdım çünkü hayatım ertelendi' dedi. Anlı, dava sırasında eşini kendisine şiddet uygulamak ve hırsızlıkla suçlamıştı. Akdağ ise, canlı yayında eşini Başbakan Erdoğan'a şikayet etmiş ve yardım istemişti. Çift, olaylı bir sürecin ardından 2008'in Temmuz ayında boşanmıştı.