Altın Portakal’ın açılış töreninde, Emir Kusturica'yı protesto edince salondan zorla çıkartılan Büyükşehir Belediye Meclis üyesi MHP'li Reşat Oktay, “Yaptığımdan dolayı da pişman değilim” dedi.


Bu yıl 47'ncisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin geçen cumartesi gecesi Cam Piramit'te yapılan açılış töreninde Büyükşehir Belediye Meclis üyesi MHP'li Mustafa Reşat Oktay festivale jüri üyesi olarak davet edilen Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'yı protesto etmiş, CHP'li meclis üyeleri tarafından sakinleştirilemeyince, özel güvenlik görevlileri tarafından salon dışına çıkartılmıştı.

Dışarıda açıklamada bulunan Oktay, “Kusturica, sanatçı kimliğini kullanarak politizasyon yaratmaya çalışıyor” demişti. Yönetmen Kusturica ise tepkiler nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısıyla uluslararası jüri başkanlığı görevinden çekilmiş ve ardından da özel uçağıyla Türkiye'yi terk etmişti.

Açılış törenine protestoyla damgasını vuran Reşat Oktay, amacının töreni sabote etmek olmadığını söyledi. Doktor ve uluslararası bir nakliyat şirketinin de sahibi olan Oktay, “Yaptığım bu hareketin siyasi partim ile alakası yok. Protokoldeydim, Sırplar'ın yaptığını da iç dünyamda kabullenemedim. Kusturica'nın gelip oraya oturmasını kabullenemedim. Yaptığımdan dolayı da pişman değilim” diye konuştu.

Emekli öğretmen eşi, ziraat fakültesinde okuyan oğlu ve diş hekimi kızının bu protestodan haberlerinin olmadığını söyleyen Oktay, “elevizyonda görünce çok şaşırmışlar” dedi.

Perşembe günü yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Başkan Akaydın'ı uyardığını, “Bu şahsın bizim kırmızı çizgilerimizde tutulması mümkün değil” dediğini anlatan Oktay, yapılan törene kadar Akaydın'ın uluslararası yarışmanın jüri üyesi Emir Kusturica'yı azletmesini beklediğini söyledi.

Oktay, “Tepkimin başarılı olduğuna inanıyorum. Benim ülkemin Kültür Bakanı'nı da ‘düşman’ ilan edip gitmesi, benim haklılığımı ortaya koydu” dedi. MHP'li Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sanatçı evrensel olmalı, insan haklarına saygılı olmalı. Emir Kusturica, 1993- 1995 yıllarında soykırım yapmış, şu an Napoli Cezaevi'nde yatan Miloseviç'in yanında olmuş biri. Bu katliamda 320 bin kişi can verdi, 40 bin kişiye tecavüz edildi, 12 bin intihar yaşandı. Bu yaşananları kim içine sindirebilir? Benim Boşnak bir yakınım yok. Bana karşı koyanlar önce Ayşe Kulin'in Sevdalinka kitabını okusunlar.”

Emir Kusturica'yı, “Sırp milliyetçisi, faşist ve ırkçı” olarak tanımlayan Oktay, “Görevimi Antalya halkı adına yaptım, mutluyum. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli de arayıp hassasiyetimden dolayı teşekkür etti, beni kutlayanlar arasında CHP'liler bile var” diye konuştu.