Daha Dünya'ya gelmeden sıcaklığını, şefkatini ve sevgisini hissettiğimiz, bizi yaşama katmak için üzerimize titreyen fedakâr annelerimiz, karşılıksız sevgisiyle besler, büyütür ve yarınlara hazırlar bizleri. Onların hoşgörüsü, merhameti, saflığı ve tecrübeleri geleceğimize ışık tutar.
 
Annelerimiz o kadar kıymetlidir ki, dinimizce de ''cennet annelerimizin ayağı altındadır'', onlar için ne yapsak azdır.

Aldığımız ilk nefesin, attığımız her adımın, hayatımızdaki tüm güzelliklerin en büyük mimarı olan ANNE”lerimizin Anneler Günü kutlu olsun…

Anneler gunu cogu ulkede posta ve telefon trafigi acisindan yılın  en yogun günüdur.  


Peki bu anlamlı günün nasil ortaya çıktığını merak ediyor musunuz ?

ANNELER GÜNÜNÜN TARİHÇESİ

Anneler Gününün yaratıcısı olarak hep annesini kaybetmiş küçük bir kızdan bahsedilir.. 
Gerçekte ise bu fikri hayata geçiren Anna Jarvis annesini 1905 yılında kaybettiğinde 41 yaşındaydı.

Asıl mesleği öğretmenlik olan 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında babası ölünce annesi ile beraber ABD'de, Philadelphia'da yaşamaya ve çalışmaya başladı. Üç yıl sonra 9 Mayıs 1905'de de annesini kaybetti. Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldükten sonra "Ona hayatta iken gerekli ilgiyi gösteremediği"ne inanıyor ve bunun ezikliğini duyuyordu.

İki sene sonra Mayıs'ın ikinci pazarında, annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve bu günün anneler günü olarak ülke çapında kutlanması fikrini ilk onlara açtı. Fikir kabul gördü, anneler memnun kaldı, babalar itiraz etmedi, Amerika'nın önde gelen bir giysi tüccarı da finansal desteği sağladı.

İlk anneler günü Jarvis'in annesinin 20 yıl süresince haftalık dini dersler verdiği Grafton'daki bir kilisede, 10 Mayıs 1908'de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlandı. Jarvin her bir anneye ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek olan karanfillerden birer tane verdi. O günden sonra, temizliği, asaleti, şefkati ve sabrı ifade eden beyaz karanfil Amerika'da anneler gününün sembolü olarak kabul edildi.

Sıra anneler gününü "milli bir gün" olarak kabul ettirmeye gelmişti. Jarvis, tarihte tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en başarılı mektup yazma kampanyası ile gazete patronlarından işadamlarına, devlet adamlarından din adamlarına kadar ulaşabildiği herkese bu fikrini iletti. Fikir o kadar çok ve çabuk kabul gördü ki, Senato onaylamadan çok önce, bir çok eyalet ve şehirde anneler günü kutlamaları gayrı resmi olarak başlatılmıştı bile.

Sonunda 8 Mayıs 1914'de Senato'nun onayı, Başkan Wilson'ın da imzası ile Mayıs'ın ikinci pazarı 'Anneler Günü' olarak resmen ilan edildi. Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu gün çiçek ve tebrik kartı satışlarının tavana vurduğu bir gün oldu.

Anna Jarvis sonunda muradına ermiş, kampanyasını başarı ile sonuçlandırmıştı ama kendi hayatı pek mutlu sonla bitmedi. Yoğun çalışmadan evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamadı. Her anneler günü onun için bu yönden acı oldu.

Daha ziyade dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü bu günden ticari çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki savaş açtı. Davaların hepsini kaybetti. Dünyadan elini eteğini çekti. Bütün gelirlerini hatta ailesinden kalan evini bile kaybetti.

Kalan hayatını- adadığı, gözleri görmeyen kız kardeşi Elsino-re'da 1944'de ölünce sağlığı da tehlikeye girdi. Dostları ona destek vererek son yılını sanatoryumda geçirmesini sağladılar. Bütün dünya annelerinin en azından senede bir gün mutlu olmalarını sağlayan Anna Jarvin, mutsuz, yarı görmez ve yalnız bir şekilde 1948'de 84 yaşında öldü.

Ülkemizde de Türk Kadınlar Birliği'nin girişimi ve önerisi üzerine 1955 yılından beri Mayıs ayının ikinci Pazar günü 'Anneler Günü' olarak kutlanmaktadır.

8 Mayıs Anneler Günü’nde annenizi nasıl mutlu edersiniz? Bir çiçekle ya da başka bir hediyelik eşya ile sevindirebilirsiniz onu elbette. Ama bu yıl, annenizle ilişkinizi bir adım öteye götürmeye yardımcı bir Anneler 

8 Mayıs Anneler Günü’nde annenizi nasıl mutlu edersiniz? Bir çiçekle ya da başka bir hediyelik eşya ile sevindirebilirsiniz onu elbette. Ama bu yıl, annenizle ilişkinizi bir adım öteye götürmeye yardımcı bir Anneler Günü kutlaması yapmaya ne dersiniz?

ANNELER GÜNÜ FOTO GALERİSİ İÇİN TIKLAYIN!

 Anne

saçlarından öğrendim saf kır kokusunu
ellerindeki kırışıklığı çözdüğüm an...bitmez ağustos güneşi...
yüreğin eritirken içimdeki kayaları
nereye döküleceğini bilmiyorum umutsuzluk acı denizlerimin
yanımdaysan kırkikindi yağmurlarının ilk kokusuyla uyuyorum
yoksan karanlığı derin bir çöle teslim yalnızlıkta
ben bile unutuyorum kendimi
anne...

şimdi tutup gelincikler topluyorum zaman bahçesinden
düş değmemiş papatyalar deriyorum gülüşlerinden dökülen ışığa
soysuz uzaklıklara inat koynumdaki bakışınla ayaktayım
dargın ufuklara dalgın dalgın inerken gökyüzü
sesinde göğeren şefkatle aşıyorum uçuklaşmasını bekleyişlerin
bütün balkonlardan sensin el sallayan
bütün sokaklarda çağıran ses sesin sesin
hayata duyarlı sabahlarımda
akşama kırılgan kalp çarpıntımda
anne...

sayrılı ikindi sessizliklerinde çıldırasıya özlediğim
avuçlarının serinliğini...bir yudum pınar suyundan ötede
başak bereketiyle kan kardeş...can yoldaş...
hangi yola çıkarsam çıkayım ilk adımımda telaşının burukluğu
ılık rüzgarlar yetişemezken nefesinin sırtımı sıvazlayan utkulu direncine
direncinde sonsuz evrenin güleç güneşleri
ağzı süt kokulu bebelerin damaklarıyla öpüyorum onurlu aydınlığını
anne...

Kağan İşçen

Anneye Özel


Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız

Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız

Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi

Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

 

Anne güllerin bezemesi, gülden deste

Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste

Anne yanar yürek, can bitkin kafeste

Anne hasret bağırda, anne içimde aheste

 

Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün

Anne baharda mazlum, hazanda güzün

Anne çilemde dolmuş ağlar gözün

Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

 

Anne ayağı altında cennet dizilmiş

Anne yavruya hasret ekilmiş

Anne gül gözlerin gene üzülmüş

Anne hasretine dağlar çözülmüş

 

Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük

Anne dur gökler ağlayacak halin çökük

Anne ümidimde bahtım yırtık sökük

Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

 

Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel

Anne ey kalbin attığı sevgide özel

Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el

Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

 

Anne zahmetim karnında başladı sana

Anne çocukken neler yaptım anlatır mısın bana

Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana

Anne çöl misali susuzum özlemine kalbim nasıl kana

 

Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye

Anne kaç gününü sana zindan ettik

Anne uykunu aldık mı gözlerinden

Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına

 

Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin

Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin

Anne alsam seni taşısam yüreğimde lime lime

Anne hakkın ödenmez tek kelime

 

Anne vursam prangaları gökkuşağına

Anne dağlar devirsem kucağına

Anne güller diksem ocağına

Anne altınlar dizsem bucağına

 

Anne yetmez sana yetmez

Anne sen rahmetsin

Anne sen özlemsin

Anne sen en güzelsin

Anne gözümde pınar

Anne içimde damar

Anne acılar yamar

 

Anne sen var ya bitmeyen dizgi

Anne çatlattın ahengi

Anne sildin güzeli rengi

Anne taçsız sultanım

Anne derdim dermanım

Anne cennet fermanım

 

Anne lalezar, anne güldeste

Anne en güzel şiir, en güzel beste

Anne kalbimde uhde

Anne dudaklarımda buse

Anne kulak ver bu sese

Anne bak yanan nefese

Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese

 

Anne, anne, gül yüzlüm anne

Anne, anne, canım anne

Kıyamadığım rahmetim anne

Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne

 

Mustafa Çalışkan