Köşk'teki resepsiyona katılmayan CHP'yi ağır dille eleştiren Arınç'a yanıt CHP'den sert yanıt geldi. İşte, Arınç'ı kızdıracak sözler.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, ''CHP'nin gözü askerde, kulağı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nda olacaksa böyle bir parti hiçbir zaman demokrat olamaz" sözlerine CHP'den yanıt geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP Grupbaşkanvekili Akif Hamzaçebi, Arınç'a ayrı ayrı yanıt verdiler.

Tekin Başbakan Yardımcısı Arınç’ı “Düşkün Avukat”a benzetti, “Müflis Tüccar” eleştirisi getirdi.

Arınç'ın sözlerini "yakışıksız" olarak nitelendiren Hamzaçebi ise "Arınç sözleriyle referandum kampanyasında 'hayır' diyenlere tepkisini, yüzde 42'ye duyduğu hazımsızlığı dışa vurmuştur" diye çıkıştı.

İLK TEPKİ GÜRSEL TEKİN'DEN

Arınç'a ilk tepki yazılı bir açıklama yapan Tekin'den geldi. Arınç’ın, "CHP’nin gözünün askerde olduğunu öne sürerek TSK’ya gösterdiği özeni kastediyorsa bunun doğru olduğunu" ifade eden Tekin, şöyle devam etti:

"AKP Hükümeti’nin Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç, müflis tüccar gibi eski defterleri karıştırıyor ve resepsiyona katılmayan Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin hesabını CHP’den sormaya kalkıyor. Ben de Sayın Arınç’a soruyorum, TSK Başbakan’a bağlı değil mi? Halkımızın çok iyi bildiği bir söz vardır. Derler ki, ’Zavallı, düşkün, çapsız, başarısız avukat adliyeye gider, derdini mübaşire anlatır’.

Sayın Arınç da hem kendisinin hem Başbakan’ın oturduğu koltukların sorumluluğunu, saygınlığını bir kenara koymuş, her zaman olduğu gibi halkı kandırmaya, yanıltmaya, aldatmaya çalışıyor. CHP her koşulda Cumhuriyeti de Cumhuriyetin kazanımlarını da savunmaya devam edecektir."

HAMZAÇEBİ DE SERT ÇIKTI

Arınç'a yönelik tepkilere Hamzaçebi de yazılı bir açıklama ile katıldı. Arınç'ın, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyeti sosyete ile kutladığı'' şeklindeki sözlerinin yakışıksız olduğunu ifade eden Hamzaçebi, şöyle devam etti:

''Öyle anlaşılıyor ki Sayın Arınç, 'CHP Genel Başkanı İstanbul'da sosyete ile kutladı' derken, referandum kampanyasında 'hayır' diyenlere tepkisini, yüzde 42'ye duyduğu hazımsızlığı dışa vurmuştur. Bu, milletimizi bölücü, halkımızı ayrıştırıcı yakışıksız bir üsluptur. Sayın Arınç da çok iyi biliyor ki İstanbul'daki kutlamalar da, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi, toplumun her kesiminin yediden yetmişe katıldığı coşkulu kutlamalardan biridir. Sayın Genel Başkanımız da İstanbul'da coşkulu Cumhuriyet kutlamalarını, Arınç'ın ifadesiyle söylersek, milyon dolarlık villalarda oturan sosyete ile değil, el ele, kol kola halkla kutlamıştır. Cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanımlarını savunanlar bütün Türkiye'de tek yürek, tek ses olmuşlardır.

Öte yandan, bu birlik Çankaya'daki resepsiyonda sağlanamadıysa sorumluluğunu Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP Hükümeti kendi uygulamalarında, halkımızı ayrıştırıcı, bölücü ve halkımızın yaşam tarzlarını tehdit eden tutum, davranış ve politikalarında aramalıdırlar. Partimiz genel bir boykot uygulamamış, milletvekili arkadaşlarımız da çoğunlukla Sayın Cumhurbaşkanı'nın uzlaşmasız seçildiği günden bugüne kadarki davranışlarına tepki olarak, bireysel iradelerini kullanarak Köşk'ten uzak durmuş, Türkiye'nin her yerinde halkla birlikte Cumhuriyeti kutlamışlardır. Bu gerçeği görmek yerine kamuoyunu yanıltmaya kalkışmak sorumlu bir siyasetçi tavrı değildir.''