Diğer kitaplarından çok daha kişisel bir deneyimi paylaştığı ‘Elif’te yazar, ‘Türkiye’nin ruhu’na güvenerek çıktığı uzun bir yolculuğu anlatıyor. Brezilyalı yazarın bu kitapta yol arkadaşı ve kitabın başkahramanı ise bir Türk kızı, Hilal.
Radikal'in haberine göre okuru yıllar öncesine götürerek, J. olarak bahsettiği ustasıyla tanıştıran Coelho’nun ‘Elif’teki macerası, bunalımlı bir dönemle başlıyor. J.’nin ona bunalımlarını alt etmesi için yollara düşmesini öğütlemesi ve bir medyumun ruhundaki düğümleri çözmek için ‘Türkiye’nin ruhu’na muhtaç olduğunu söylemesi üzerine Coelho, ülke ülke gezmeye başlar.

Rusya seyahatinde karşısına Türk kızı Hilal çıkar. Yazarın Rusya’ya gelmekteki amacı Sibirya’yı bir uçtan bir uca trenle kat etmektir. Hilal, bu yolculuğa katılır. Nihayet Coelho ve Hilal, aralarındaki bağı bambaşka bir boyutta keşfeder: İkisi başka hayatlarda birlikte olmuşlardır. Birlikte ‘Elif’i görürler. ‘Elif’, her şeyin başladığı, zaman ve mekân kavramlarının olmadığı boyuttur. Zorlu Sibirya yolculuğunda bir yandan da içlerindeki yaralarla yüzleşirler.