HSYK 2'nci Dairesi kararı ile görevden alınan, MİT'e ait TIR’larının Adana’da durdurulması soruşturmasını yürüten 5 savcıdan biri olan savcı Özcan Şişman, suskunluğunu bozdu.

Görevden el çektirilmesinin şoku içinde olduğunu belirten Savcı Şişman, 18 yıllık meslek hayatı boyunca görevine sadık kaldığını savunarak, "Vatanıma ihanet etmedim, ihanet edenler bir gün bunun hesabını verecekler" dedi.

MİT'e ait TIR'ları ile ilgili soruşturma sırasında Adana'dan Mersin'e atanan ve bugün bu görevinden de el çektirilen Savcı Şişman, yaşadıklarını ve değerlendirmelerini geniş şekilde anlattı.

MİT'E AİT TIR'LARI ARAMAK İSTEMİŞTİ

Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle yetkili ve Hatay bölgesi sorumlusu olan Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, 1 Ocak 2014'te Kırıkhan-Reyhanlı karayolunda mühimmat yüklü olduğu iddiasıyla polis ve jandarmanın durdurduğu TIR'ın MİT görevlileri tarafından Kırıkhan Cumhuriyet Savcısı'na arama yaptırılmadığı bilgisi üzerine bölgeye gitti. TIR'da arama yapmak isteyen Savcı Şişman, MİT görevlileri tarafından engellenince, arama yapamadığı yönünde tutanak hazırladı.

Savcı Özcan Şişman, 6 Ocak 2014'te kendi talebi üzerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev sahası değiştirilerek Gaziantep bölgesi sorumlu yapıldı. Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, 16 Ocak 2014'te de HSYK tarafından Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na atandı. Şişman son olarak HSYK 2'nci Dairesi tarafından MİT TIR'larının durdurulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bugün açığa alındı.

MÜHİMMATI TESBİT ETTİK

Açıklamalarının bir bölümünde, sınır bölgesinde yaşandığını belirttiği mühimmat sevki ile ilgili dosyanın kapatıldığından söz eden Savcı Şişman, bu konuda şöyle dedi: "Biz arama noktasına giderken Reyhanlı benzeri bir patlama yapılacağı zannı ile gittik. Çünkü görüşmeler o yönde idi. Ancak mühimmat sevk edildiğini tespit ettik. Bunlarla ilgili gerekli işlemi yaptık. Oradaki TIR sürücüsü, bundan önce iki defa daha Suriye sınırına bıraktığını söyledi. Biz kamera görüntülerini izledik. Bu şahsa sınıra kadar yer gösterme yaptırdık, nereye bıraktığını gördük. Böyle bir sirkülasyon olmuş olduğunu gördük. Bu dosyalar kapandı. Hangi usule göre kapatıldı bilmiyorum. Bu dosyalar bir gün açılır. Yargı hep böyle baskı altında olacak değil. Bir gün yargı kendiliğinden çalışmaya başladığında elbet açılır."

SAVUNMAM ALINMADI

Geçmişte Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'ndeki aramayı yapmak isteyen Savcı Özcan Şişman, şu ana kadar hakkında soruşturma olduğuna dair bir tebligat yapılmadığını ve bir izah istenmediğini; görevden alındığını da meslektaşlarından öğrendiğini söyledi. Sadece basından hakkında araştırma yapıldığı yönünde iddialar şeklinde duyumlar aldığını anlatan Savcı Şişman, resmi bir yerden araştırma yapıldığına dair bilgisi olmadığı için olayı sadece dedikodu olarak değerlendirdiğini, ancak bugün böyle bir tasarruf olduğunu anladığını ifade etti. Savcı Şişman şunları söyledi:

“Beni üzen, 'Soruşturmanın selameti ve yargı erkinin nüfuz ve itibarının zarar görmemesi' diye neden geçmesidir. 18 yıllık meslek hayatımda beni iyi tanıyan, teftiş eden müfettişler, meslektaşlarım, yargı ortamında beni tanıyan avukatlar, hakkında soruşturma yürüttüğüm taraflar bilirler ki, en hassas olduğum konu budur. Yargı erkinin nüfuzunun suistimal edilmemesi. Bu gün bir tasarrufta bulunulmuş. Herhangi bir savunma alınmadı benden. Ben şundan eminim, herhangi bir yanlış yapmadım. Tamamen görevim ne gerektiriyorsa onu yaptım."

BU, BİR KASABA 'NEDEN ET İLE UĞRAŞIYORSUN' DEMEK

Adana'da terör ve örgütlü suçlar soruşturmaları ile ilgili görevli olduğunu hatırlatan Savcı Şişman, "Dolayısıyla yaptığım bu. Bana söylenen şey şu;'Sen terör suçunu niye soruşturdun?' Bu bir kasaba 'Neden et ile uğraşıyorsun?' demek gibi bir şey. Bir iddia vardı, ve ben iddiayı araştırdım. Ancak TIR’ı aramama müsaade edilmediği için, daha doğrusu adli kolluk Anayasa'ya aykırı bir şekilde çekildiği için arama yapamadım ve bununla ilgili tutanak tuttum. Burada yanlışın ne olduğunu anlamadım. Yani burada mercimek, makarna ve bulgur götürüldüğü iddia ediliyorsa bunlar suç değildir. Bununla ilgili daha önce çok sayıda dinlemeler sırasında, bu şekilde özellikle Rojava bölgesine vatandaşlarımızın malzeme götürdüğünü tespit ettiğimizde kolluk amiri arkadaşlarımızı şunu söyledim. 'Açıkça silahlı terör örgütüne gittiğine emin olmadığınız bir şeyi engellemeyin, insani yardım engellenemez' diye uyarmıştım" diye konuştu.

BOMBA VE MÜHİMAT VAR İHBARI ALDIK

TIR'larda insani yardım olup olmadığını bilmediğini anlatan Savcı Özcan Şişman şöyle devam etti:

"Çünkü arama yapmadık. Fakat bize yapılan ihbarda bomba ve mühimmat olduğu iddiası vardı. Ben bunun terör suçu olduğunu düşünüyorum. Gittiğimizde orada bulunan kişiler devlet yetkilisi olduklarını söylemelerine rağmen, herhangi bir görev kağıdı ya da kimlik ibraz etmediler. Ben hala onların kim olduğunu bilmiyorum. Yarısı terör örgütü mensubu ise bundan sonra bunu bilmemize imkân yok. Hukuk devletinde bunlar olmaz. Ben bu gün suçlanıyor isem hesabını veririm. Benim izah edemeyeceğim hiçbir şey yok. Benim alnım ak, zerre kadar hiç bir şeye tenezzül etmedim. Bu gün hala bunları araştırıp bizi yıldırarak, başka şeyler yaparak engellemeye çalışan varsa bilsinler. Bu gün belki Türkiye hukuk devleti gibi görünmese de, bir gün hukuk uygulandığında bir gün hesabını verirler, karşılığını görürler. Ben özellikle 5,5 yıl Adana'da özel yetkili savcı olarak çalıştım. Dolayısı ile yaptığımız tüm işlemler kamuoyu tarafından biliniyor. Ben yaptığım işi tek başına yapmıyorum ki. Jandarma ile polis ile başka kolluk ile yapıyorum. Mesela usul işlemleri hakimler takip ediyorlar. Savcılar olarak birimizin soruşturmasına bir başka savcı refakat edebiliyor.

PARALELİ BİLMİYORUM

Bir kişinin bir şeyi, götürmesi gibi bir şey olamaz. Bu 'Paralel' dediklerinde neyi kast ettiklerini bilmiyorum. Ben yaptığımdan eminim. Bana 'Paralel' diyen varsa, ben Anayasa'ya, kanuna, usule, temel kanunlara uyuyorsam, demek uymayan birileri paralel. Beni kötülemek için 'Paralel' diyorlar. Benim hiç bir fraksiyon ile irtibatım yok. Bundan eminim. Tespit edip önüme koysunlar. Usulsüz, kanunsuz hiçbir şey yapmadım."

ÖNCÜ ARAÇ EL KAİDE İRTİBATLI BİR ŞAHSA AİT

Kendisiyle birlikte görevden alınan savcı Aziz Takçı'nın TIR'ları arayan savcı olduğunu, Süleyman Bağrıyanık'ın da Adana Başsavcısı olduğunu, dolayısıyla bu iş ile hiç bir ilgisi olmadığını anlatan Savcı Şişman şöyle devam etti:

"O gün sabah Jandarmadan bir arkadaş aradı. Bomba ve mühimmat taşınacağı, öncü bir araç olduğu, öncü araçtaki plakanın El Kaide ile irtibatlı bir şahsa ait olduğu, mühimmatın Suriye'ye götürüleceği ihbarı olduğunu söyledi. Hatay üzerinden gideceği söylenince muhatabım arkadaşa 'İhbarın doğru olup olmadığını araştırın. Aracı bir süre izleyin ve müdahaleyi en doğru yerde yapın' dedim. Çünkü bomba patlama durumu olur, failler zarar verebilir çevreye. Yerleşim biriminde bu müdahaleyi yapmamalarını söyledim. Herhangi bir durum tespitinde nöbetçi savcı ile irtibat kurulmasını ve bana bilgi vermesini istedim. O gün nöbetçi değildim. Ben Hatay ve Osmaniye'den sorumlu savcıyım. Uygulamamızda, bu tür durumlarda öncelikle bana bildirilir, usulü işlemleri nöbetçi savcı yapar. Usulü işlemler dediğimiz arama kararı gibi. Ben arama kararının alınıp gönderildiğini öğrendim.

POLİS ÇEKİLİNCE ARAMA YAPAMADIM

Aramanın yapılamadığını jandarma ve polis arkadaşlar bana bildirince, başsavcı vekilimiz Ahmet beye bilgi verip oraya gitmeye karar verdim. Rutin yaptığımız uygulama bu zaten. Biz bir terör suçu şüphesi varsa, bunu sonuna kadar araştırırız. Anayasa ve yasada buna yetkimiz var. Bunun için gittim ama jandarma ve emniyet etrafımdan çekilince aramayı yapamadım. Yapamadığıma dair de tutanak tuttum. İçinde ne vardı ne yoktu bilmiyorum. Orada herhangi bir yardım malzemesi varsa, bu bizim memleketimizin izah edemeyeceği bir konu değil, suç değil, ahlaksızlık değil. Bunun bu kadar abartılmasını anlamıyorum. Bu anlattığım konuda nerede kusurum var anlamadım. Beni arayan yetkili, bunların resmi görevli olduğunu yönünde iddiası olduğunda dedim ki, 'Resmi görevliler ile ilgili soruşturma usulü bellidir. Orada patates soğan olduğunu iddia ediyorsanız, bizim yargıda uygulama vardır, tek tek sayılır ve aynen geri teslim edilir."

İHANETİ GÖRDÜĞÜM OLAYLAR OLDU

Meslek yaşamında ihaneti gördüğü olaylara da tanık olduğunu ifade eden Savcı Şişman daha sonra şunları söyledi:

"Ben sadece bu olaylar yaşanırken bu iş ile görevliydim. İhaneti soruyorsanız, ihaneti gördüğüm olaylar oldu. Gerekli olanların gereklerini yaptım, bir kısmını da yasal engeller sebebi ile yapamadım. Ben ihaneti gördüm tabi. Bir gün bunlar ortaya çıkacaktır. Bu olayda görmedim ihaneti. Ben Reyhanlı patlaması soruşturmasını yaptım, Cilvegözü patlaması soruşturmasını yaptım. Çok önemlidir bunlar. Albay Harmuş soruşturmasını yaptım. Harmuş ve Kassum'un kaçırılması olayı. Suriye istihbaratı tespit edildi bir kısım devlet görevlileri tarafından. Mahkûm oldu o şahıslar. Bir kısmı ile ilgili soruşturma izni verilmedi. Sadece Harmuş değil, eş zamanlı Kassum isimli biri daha kaçırılıp teslim edildi. Albay Harmuş'un daha sonra infaz edildiğini öğrendik.

ÖSO AVUKATI İSTİHBARATÇIYMIŞ

Yine Özgür Suriye Ordusu'nun avukatının, Suriye istihbaratı elemanı olduğunu tespit ettiğimiz bir grupla ve Türkiye'den bazı yardımcıları ile kaçırıldığını, bunda da sıkıntılar olduğunu gördüm. Bu soruşturmaların hepsinde sıkıntılar vardı. Yaptığımız teknik takipli bir dosyamız vardı. Orada da 7 Kasım 2013 tarihinde durdurduğumuz bir TIR'da ve yaptığımız aramada mühimmat ele geçirdik. Bunun Suriye'ye gideceği yönde tapeler vardı.

HİÇ BÖYLE BASKI GÖRMEDİM

Ben stajım da dâhil 1994 yılı başında mesleğe girdim. 21'inci yıl bitiyor. Adliye camiasını gördüm. Hiçbir zaman bu kadar baskı ve etki olduğunu görmedim. Çok önemli dosyaların artık soruşturulabileceğini düşünmüyorum. Mesela terör suçlarının, uyuşturucu suçlarının, çete suçlarının soruşturulabileceğini düşünmüyorum. Bu gün hukukun değil, güçlünün haklı olduğu bir pozisyonu yaşıyoruz. Ben Mersin'de bunu gördüm maalesef. Artık kendi içimizde de adaletin olmadığını gördüm. Bütün bunlarda benim ile ilgili ne tasarruf yapılacak ise, ben muhataplarıma her şeyi açıklarım. Buna rağmen suç var derlerse başım gözüm üstüne. Ben milletime yanlış yapmadım, alnım ak. Beni tanıyanlar bilenler, benim hain olmadığımı görsünler anlasınlar."

GÖREVDEN ALINAN SAVCI AZİZ TAKÇI:YANLIŞ YAPMADIM

ADANA'da MİT'e ait TIR'larının aranmasıyla ilgili soruşturma kapsamında görevden alınan Zonguldak Cumhuriyet savcısı Aziz Takçı, "Yanlış yapmadım. Yanlışı olanlar kendi suçlarını bastırmak için bize saldırıyorlar. Hakkımı arayacağım. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğim" dedi.
Geçen yıl ocak ayında MİT'e ait TIR'larında arama yapılmasında görev alan, ağustos ayında ise Zonguldak'a atanan Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı, HSYK'nın görevden alma kararının ardından gazetecilere açıklama yaptı. Söz konusu TIR'ların durdurulup aranması konusunda doğru yaptıklarını belirten Takçı, "Yaptığımız işin doğru olduğunun arkasındayız. Diğer açığa alınan arkadaşların da yaptığının doğru olduğuna inanıyorum. Bir hukukçunun, bir savcının yapması gereken şeyi yaptım. Bu sürecin günah keçileri olarak bundan sonra da doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Adana'nın terör bölgesi, bombalar patlayan bir bölge olduğuna işaret eden Takçı, "Böyle bir bölgede cumhuriyet savcısı, bomba yüklü araç ihbarına kafa çeviremez. Çevirirse vatan hainliği yapar. Biz de bunu yaptık. TIR başkasına çıkmış, öyle olmuş, böyle olmuş konu değil" dedi.

'AÇIĞA ALINMAM ZULÜM'

Açığa alınmanın zulüm olduğunu ifade eden savcı Aziz Takçı, şöyle devam etti: "Ben hangi soruşturmanın selametini etkileyeceğim 1000 kilometre uzaklıktan? Temelsiz bir iddia. Yargı erkine ben mi zarar veriyorum? Bir savcının bağımsız duruşuna ben mi zarar veriyorum? Yoksa yürütmenin kontrolünde kalanlar mı zarar veriyor? Bundan sonraki süreçte hakkımı arayacağım. Yanlış bir şey yapmadım. Yanlışı olanlar kendi suçlarını bastırmak için bize saldırıyorlar. Hukuken ne yapmam gerekirse yapacağım. Hukuk dışında bir şey bilmiyoruz. Ayak oyunları bilmiyoruz. AİHM olur, nereye kadar giderse takipçisi olacağız."Lise 2'nci sınıfta kaldığını ve o zaman çok üzüldüğünü belirten Takçı, "Ama açığa alınmama hiç üzülmedim" dedi.
15 yıllık savcı Aziz Takçı'yı, adliyede görev yapan hakim ve savcılar odasında ziyaret ederken, aynı adliyede görev yapan eşi Zonguldak 2'nci Sulh Hukuk Hakimi Selma Rahşan Takçı da kendisine destek oldu

Durmuş SEVİNDİK-Ali Ekber ŞEN- İbrahim MAŞE/ MERSİN, (DHA)