BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Başbakan Davutoğlu, "Paris'te teröre karşı ilkesel tutumumuzda ne kadar kararlıysak, Hazreti Peygamber'in onurunu korumak konusunda o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz. Bu sebeple her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak şekilde bir hassasiyete sahip. Bunu basın özgürlüğüyle ilişkilendirmek doğru değil. Başka yerlerde ilişkilendirilebilir, o ülkelerin kendi tutumlarıdır, Türkiye söz konusu olduğunda bu ülkede Hazreti Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve net ilkesel tutumdur. Herkes de bunu böyle bilmelidir. Bu konu ilgili basın kuruluşları nezdinde de izah edilmiştir" dedi.


"Paris'teki saldırının ardından karikatür tartışması Türkiye'ye de yansıdı. Bir mahkeme kararı var. Bu kararı destekleyenler de var eleştiriler de var. Diğer yandan Cumhuriyet gazetesi ile ilgili matbaa incelemesine destekler olduğu gibi eleştiriler var. Gazetenin önünde bazı protestolar da yaşandı. Bu anlamda genel bir değerlendirme alabilir miyiz ? " sorusuna Başbakan Davutoğlu, "Bu konudaki tutumumuz 3 ilkeye dayanıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçeyle kim tarafından yapılırsa yapılsın terör saldırılarına karşıyız . Çünkü terör saldırılarında masum insanların ölümü söz konusudur. Paris'teki saldırıda Ahmet Merabet isimli bir Müslüman da öldürülmüştür. Terör saldırılarına karşı olmamız nedeniyle Paris'teki yürüyüşe katıldık ve uluslararası dayanışmadaki yerimizi, öncülüğümüzü gösterdik. Bu konuda da hiç tereddüt göstermedik. Tutumumuz ilkeseldir" diye konuştu. 

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ HARAKET ETME ÖZGÜRLÜĞÜ ANLAMINA GELMEZ"

Terör nedeniyle çok kayıp veren Türkiye'nin dünyanın hiçbir yerinde terörün ortaya çıkmasını istemeyeceğine ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İkinci ilkesel ve net tutumumuz şudur, çok açık bir şekilde söylüyorum, basın özgürlüğü haraket etme özgürlüğü anlamına gelmez. Hele hele bu bizim şahsiyetimizden, kişiliklerimizden çok daha büyük anlam taşıyan ve alemlere rahmet olan bir peygambere, bir şahsiyete yönelik bir hakaret ise bu basın özgürlüğü değildir. Evet inanmayabilirsiniz, o sizin şahsi takdirinizdir. Aynen iki insan arasındaki ilişkinin her zaman iyi olması gerekmediği gibi ama iki insan arasındaki ilişki bugün yaşayanlar arasında dahi iyi değil diye kimse kimseye hakaret etme özgürlüğüne sahip değildir. Hele hele dediğim gibi bu 1,5 milyar insanın inandığı ve alemlere rahmet olarak gördüğü bir kişiyle, bir büyük önderle, bir peygamberle ilgiliyse buna basın özgürlüğü denmez" dedi. 

"PEYGAMBER'E HAKARET NİTELİĞİ TAŞIYAN BİR KARİKATÜRÜ BASIYORSA BURADA BİR TAHRİK VARDIR"

Başbakan Davutoğlu, sözlerine söyle sürdürdü; "Şahsına gelebilecek hakareti dahi müsamahayla en azından sabırla karşılayabilecek insanlar Hazreti Peygamber'e bir hakaret olduğunda onu o ölçüde karşılamayacağı da açıktır. Hal böyleyken ve Türkiye'de bu hassasiyet varken birileri Hazreti Peygamber'e hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü, bir görüşü basıyorsa burada bir tahrik vardır. Toplumun bu hassasiyetini bileceksiniz ama buna rağmen o karikatürü basacaksınız, altına birtakım yazılar yazacaksınız, bu açık bir tahriktir. Biz ilkesel olarak yine herhangi bir insana yapıldığında karşı çıktığımız gibi Hazreti Peygamber'e yapılacak hakarete de karşı çıkarız. Tutumumuz açıktır, nettir." 

"BU ÜLKEDE HAZRETİ PEYGAMBER'E HAKARET EDİLMESİNE İZİN VERMEYİZ" 

Başbakan Davutoğlu, "Paris'te teröre karşı ilkesel tutumumuzda ne kadar kararlıysak, Hazreti Peygamber'in onurunu korumak konusunda o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz. Bu sebeple her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak şekilde bir hassasiyete sahip. Bunu basın özgürlüğüyle ilişkilendirmek doğru değil. Başka yerlerde ilişkilendirilebilir, o ülkelerin kendi tutumlarıdır, Türkiye söz konusu olduğunda bu ülkede Hazreti Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve net ilkesel tutumdur. Herkes de bunu böyle bilmelidir. Bu konu ilgili basın kuruluşları nezdinde de izah edilmiştir" diye konuştu. 

"PARALEL ÇETE BUNU MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ GİBİ GÖSTERECEK BİR TUTUM TAKINDILAR"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dikkat ederseniz Hazreti Peygamber'i dizilerde kamyona kadar indirip böyle bir şey yapan paralel çete yayın organları, bu hakareti sahiplenecek, bunu medya özgürlüğü gibi gösterecek bir tutum takındılar. Bunu özellikle Peygamber aşığı bildiğimiz o cemaate vaktinde destek vermiş olan, o topluluğa diyeyim, destek vermiş olan samimi vatandaşlarımın da dikkatine getiriyorum" dedi. 

"GÜVENLİK PROBLEMİNİ KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİR ALINIR"

Başbakan Davutoğlu, "Eğer böyle bir durum varsa tahrik söz konusuysa hakaret söz konusuysa ortaya çıkabilecek herhangi bir güvensizliği, bir güvenlik problemini kontrol altına almak için her türlü tedbir alınır. Kimse de bunu baskı olarak nitelendirmemelidir. Açıkça neredeyse 'gelin bize saldırın' gibi bir hakaret karikatürü basacaksınız ister istemez herhangi bir gerilimi engellemek için de güvenlik güçlerimiz tedbir alır. Türkiye'nin her köşesinde her türlü tedbiri alırız. Tekrar geçmişte yaşanan bazı acı olaylar gibi olayların yaşanmasına izin vermeyiz. Bu konuda da vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Bu ülke insanının Hazreti Peygamber'e olan saygısını dünya alem bilir. Biz de Hükümet olarak da dediğim gibi basın özgürlüğüyle hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız. Birisi bu tahriki yaparsa da karşılığında gerekli tedbiri alırız" diye konuştu. 

"HERKESİN BUNA DİKKAT ETMESİ LAZIM"

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'yi tanıyan birisi, Türkiye'de yaşayan bir medya mensubu, kötü niyet taşımayan makul bir insan, Hazreti Muhammed'in bu ülke için ne anlam ifade ettiğini, Türkiye'nin her bir köşesinde farklı partilere oy vermiş, farklı kanaatlere sahip, farklı inançlara, mezheplere sahip olsa bile, Hazreti Peygamber'in ne anlama geldiğini, insanların gönlünde, ruhunda neye hitap ettiğini bilir.Açık söylüyorum; yolda çevirdiğinizde sıradan bir insana hakaret ettiğinizde nasıl bu insandan tepki geliyorsa kendi şahsiyetinden ve var oluşundan çok daha fazla anlam yüklediği ulu şahsiyete karşı yapılacak hakaretin ne sonuç doğuracağı belli. Herkesin buna dikkat etmesi lazım" diye konuştu.

"NETANYAHU, AYNI PARİS KATLİAMINI YAPAN TERÖRİSTLER GİBİ İNSANLIK SUÇU İŞLEMİŞTİR" 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İsrail Başbakanı Netanyahu, Sayın Cumhurbaşkanının, Paris'teki yürüyüşe Netenyahu'nun katılmasına gösterdiği tepkiye bir tepki verdi. Bir anlamda Hamas ile yanyana durmakla suçladı. İsrail Dışişleri Bakanı Liberman da Erdoğan için 'Yahudi karşıtı zorba' ifadesini kullandı. Değerlendirmeniz ne olacak?" sorusuna, "Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu doğrudur. Paris'te bulunduğumda da son ana kadar İsrail Başbakanı'nın katılacağına dair bir bilgi yoktu, sonradan katılacağı ortaya çıktı. Orada da zaten yalnızları oynamak durumunda kaldı. Doğrudur. Tekrar söylüyoruz, Paris'te katliam yapan teröristler ne kadar insanlık suçu işlemişlerse, Gazze'de plajda oynayan çocukları hava bombardımanıyla katleden, binlerce evi yok eden, her fırsatta Filistinli öldürmeyi neredeyse doğal hale getiren ve bizim için, Türkiye için ayrıca uluslararası sularda seyreden bir yardım gemisine operasyon yapıp vatandaşlarımızı katleden bir hükümetin başı olarak Netanyahu, aynı Paris katliamını yapan teröristler gibi insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması insanlık vicdanıyla aynı perspektifte olaya baktığını göstermez. Liberman'a cevap bile vermeye tenezzül etmem ama eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı Yahudi düşmanlığı gibi birşeyle itham edecekse gitsin Türkiye'de, tarihi boyu Türkiye'ye sığınmış olan ve bu sebeple de onurla hep andığımız Musevi toplumunun öncülerine sorsunlar Türkiye'nin Yahudi karşıtı olup olmadığını. Bizim tarihimiz de şahittir, bugünkü politikamız da şahittir" diye cevapladı.

"EĞER ZORBA ARIYORLARSA AYNAYA BAKSINLAR"

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye hiçbir zaman hiçbir dine karşı tutum alınmış kültürel ve siyasi geçmişe sahip değildir. İster Yahudi, ister Hristiyan, isterse de Müslüman olsun, şimdi Suriye'de olduğu gibi, kim zulüm ederse onun karşısında da hiç tereddütsüz duracağız" dedi. Başbakan Davutoğlu, "Eğer zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar" diye konuştu.