Erbakan’ın kayıp trilyon davasındaki borcuna kefil olan damadı Mehmet Altınöz, baldızı Zeynep Erbakan’ın bu şikâyeti üzerine kefil konumundan, şüpheli konumuna düştü.

 

ESKİ başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın sağlığında partinin iki numaralı ismi olan Oğuzhan Asiltürk’ün, “Cihat malını çocukları zimmetine geçirdi” sözleri kamuoyunda büyük yankı uyandırırken Erbakan Ailesi’nin mal varlığı yüzünden mahkemelik olduğu ortaya çıktı. Erbakan’ın kızı Zeynep Erbakan, bir yandan Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, “Mal varlığını tespit davası” açarken, diğer yandan mal varlığını haksız olarak üzerlerine geçirdikleri iddiasıyla iki kardeşi ve sağlığında Erbakan’a yakın olan bazı isimler hakkında da suç duyurusunda bulundu. Necmettin Erbakan’ın büyük kızı Zeynep Erbakan, “Mirastan payını yeterince alamadığını ve kardeşlerinin ve adı geçen diğer kişilerin mal kaçırdığını” öne sürerek, kardeşi Fatih Erbakan, Rabia Elif Erbakan Altınöz, eniştesi Mehmet Altınöz ile birlikte, Erbakan’ın gizli kasası olarak bilinen Beşir Darçın, Ali Vural ve şoförü Osman Akgün’e, “güveni kötüye kullanma ve hakkı olmayan yere tecavüz” suçlamaları yöneltti. Zeynep Erbakan’ın, daha önce babasının borcuna kefil olan eniştesi Mehmet Altınöz hakkında da, avukatları aracılığıyla ağır ithamlarda bulunduğu dilekçesinde özetle şu iddialara yer verildi:

Tapuda adına kaydettirmiş

“Erbakan, mal varlığını güvendiği şahıslar üzerinde muhafaza etmiştir. Ancak gerektiğinde emin kişi olarak Erbakan adına onun mal varlığını kontrol eden şüphelilerin, Erbakan’ın vefatından sonra bu malları üzerlerine geçirdiklerine ve tasarrufta bulunduklarına dair somut bilgiler bilinmektedir. Şüphelilerden Mehmet Altınöz’ün yine şüphelilerden Rabia Elif Erbakan Altınöz ile evliliği sonrasında yıllar içindeki vergi beyannamelerinin ve mal varlığının artışı dikkati çekmiştir. Mehmet Altınöz’ün 2010 yılı sonu ve 2011 yılı içinde bankalarda 10 milyon liranın üzerinde nakdi varlığı kontrol etmeye başladığı ve bazı gayrimenkulleri tapuda adına kaydettirdiği yönünde bilgiler gelmekte ve bu bilgilerin müvekkilimizin haklarının korunması bakımından araştırılması gerekmektedir.

Birisi de Boğaz’daki yalı

Mehmet Altınöz’ün üzerine intikal eden bir gayrimenkul de İstanbul Boğazı’ndaki bir  yalıdır. Bu gayrimenkulün şüphelilerden Mehmet Altınöz’e devri sırasında, hiçbir bedel ödenmemiş ve hiçbir şekilde eski tapu maliki hesaplarına ödeme intikal ettirilmemiştir. Bu gayrimenkul dolaylı bir şekilde Erbakan’ın hissedar olduğu Öztay Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Pazarlama A.Ş. adına kayıtlı iken hiçbir bedel ödenmeksizin Mehmet Altınöz’e intikal ettirilmiş olduğunu bizzat Beşir Darçın bilmektedir.”                                        

Kayıp trilyon kefili

NECMETTİN Erbakan kayıp trilyon davasında Hazine’ye ödemekle yükümlü olduğu 14 milyon lira için Maliye Bakanlığı ile Ağustos 2010 tarihinde anlaşmıştı. Erbakan’a MİLDA isimli bir kağıt şirketi ve damadı Mehmet Altınöz kefil olmuş, ilk taksit olarak da 1 milyon lira peşinat yatırılmıştı. Geriye kalan tutarın 5 yılda ödenmesi taahhüt edilmişti. Anlaşma çerçevesinde gayrimenkullerin üzerindeki hacizler kaldırılmayacak ve ödemelerinden birisi gerçekleşmediği taktirde satış işlemleri gerçekleştirilecekti. Bu çerçevede Erbakan, her yıl 2.4 milyon lira ödeyecekti. Erbakan’a kefil olan MİLDA Kağıt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kayıtlarına göre, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Simit, yönetim kurulu üyeleri ise Osman Oktay ve Mehmet Altınöz görünüyor.

Tartışılan zenginlik

Erbakan ile ilgili mal varlığı tartışmaları siyasi hayatı boyunca zaman zaman gündeme gelmişti. Erbakan’ın haksız mal varlığı edindiğine ilişkin iddialarla ilgili 1996’da Meclis araştırması açılması istenmiş ve o dönem 148 kilo altın sahibi olması tartışma yaratmıştı. Kapatılan Refah Partisi’nin kasasından kaybolduğu ileri sürülen para da Türk siyasi tarihine, “Kayıp trilyon davası” olarak girdi. Bu davada ceza alan Erbakan, ev hapsine mahkum olmuş ve bir süre sonra cezası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedilmişti. Erbakan’ın bu dava nedeniyle ödemesi gereken para 14 milyon liraya yükselmiş, bu konuda damat Mehmet Altınöz kefil olmuş ve paranın taksitle ödenmesi konusunda maliye ile anlaşmaya varılmıştı.

Emanetçi kasalar biliyor susuyor

ZEYNEP Erbakan’ın avukatları aracılığıyla verdiği dilekçede, babası Necmettin Erbakan’dan kalan mal varlığının tespiti için açılan davanın,Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam ettiği anımsatıldı. Dilekçede, Erbakan’ın gizli kasaları olarak bilinen kişiler hakkında da şu iddialar yer aldı: “Erbakan’ın mal varlığı içinde yer alan MİLDA Kağıt A.Ş. ve Konya Un Sanayi İşletmeleri ve Tic. Ltd. Şti.’nin asıl sahibi dolaylı olarak Erbakan olmakla birlikte bu şirketler de emanetçi olarak üçüncü kişilerin üzerinde tutulmuştur. MİLDA Kağıt A.Ş’nin ortağı ve Erbakan adına emanetçi olarak Mehmet Altınöz hissedar olan Adnan Simit, Ali Vural, Beşir Darçın ve Osman Akgün, Erbakan’ın mal varlığını emanetçiler olarak üzerlerinde tutmuşlardır. Şüphelilerden Beşir Darçın, Adnan Simit, Ali Vural ve Osman Akgün bu konuda bilgi sahibi olmasına rağmen susmaktadır.”

Varislerin hakları kaybolmaz

FATİH Erbakan adına açıklama yapan avukat Tan Tahsin Zapata, merhum Necmettin Erbakan adına kayıtlı tüm mal varlığının 28 Şubat sürecinde verilen cezalar nedeniyle hacizli olduğunu açıkladı. Zapata şunları söyledi: “Bu mirasın 1/3’ü Zeynep Erbakan’ın kanuni hakkıdır. Hiçbir varisin hakkının zayi olması kanunen mümkün değildir. Bununla birlikte tüm tereke hacizli olduğu için hiçbir varise mirastan pay intikal etmiş değildir. Diğer iddialar ise Erbakan ismini yıpratmak amacıyla ortaya atılmış asılsız iddialardır.”