Kapatılan Refah Partisi (RP) eski Rize milletvekili Şevki Yılmaz, Türkiye'deki derin yapıların asıl mücadelesinin din ile olduğunu iddia etti. Yılmaz, “Ergenekon çeteleri bizle savaşsaydı kazanırdı ama onlar savaşı Allah’a açtılar. Allah da onların bellerini kırdı. Dün Sincan sokaklarında tank yürütenler, bugün gardiyanların önünde baş selamı veriyorlar" dedi.

Dost-Yar Derneği'nin Ankara Kocetepe Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Kerbela ve Düşündürdükleri' konulu panele katılan Yılmaz, Ergenekon gibi çetelerde bazı piyonların olduğunu belirterek, asıl merkezin Özel Harp Dairesi’nin olduğunu savundu. Bunu 1992 yılında söylediklerinde, ölüm kararlarının verildiğine dikkat çeken Yılmaz, PKK da dahil Türkiye’yi bölmek isteyen bütün örgütlerin bu daireye bağlı olduğunu vurguladı. Bunu ilk fark edenin Ecevit olduğunun altını çizen Yılmaz, Ecevit’in de Taksim’de öldürülmek istendiğini öne sürdü.

Allah’ı sevmenin ve Peygamber’i tanıtmanın suç olduğu dönemleri yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, nice ulemanın Ulus meydanında idam edilmesinin, "Yezidlerin yaşadığını gösterdiğini" aktardı. Tunceli’de Şeyh Selahattin Efendi ve arkadaşlarının öldürülmelerini hatırlatan Yılmaz, "Çoluk çocuk demeden bomba yağdıran kadının ismine Sabiha Gökçen dendiğini ve isminin de havaalanına verildiğini" anlattı.

"MENDERES, BAĞDAT PAKTI'NA İMZA ATTIĞI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ"

"Yezidlere" karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken Yılmaz, Adnan Menderes’in 3 nedenden dolayı "şehit edildiğini" ifade etti: "Birincisi Anadolu tüccarını Koç’un karşısında desteklemesi, ikincisi Avrupa’ya sürülen Osmanlı torunlarına sahip çıkması, üçüncüsü ilk İslam birliğinin adımı olan D-4’leri kurması."

Menderes’in Bağdat Paktı’na imza attığını anımsatan Yılmaz, Dışişleri Bakanı’ndan Maliye Bakanı’na bu pakta imza atan herkesin öldürüldüğünü kaydetti. Yılmaz, bu ölümlere Irak Kralı Faysal’ın öldürülmesi ile İran ve Pakistan’da meydana gelen ölümleri de örnek verdi. Menderes’in idamından sonra bayrağın yere düşmediğini belirten Yılmaz, bu defa merhum Necmettin Erbakan’ın bayrağı aldığını, hareketi yürüttüğünü, Erbakan’ın karşısına da 12 Eylül ve 28 Şubat ile çıktıklarını anlattı. Yılmaz, daha sonra Turgut Özal’ın ortaya çıktığını söyleyerek, Özal’ın da onlara vurduğunu ve "şehit edildiğini" ifade etti.

"10 MİLYON DOLARI DEĞİL, HİCRETİ SEÇTİM"

28 Şubat sürecinde kendisi ile birlikte 3 bağımsız milletvekiline, oy vermeleri halinde 10 milyon dolar teklif edildiğini iddia eden Yılmaz, bunu kabul etmeyerek ‘kutlu hicreti’ seçtiklerini ileri sürdü.

28 Şubat sürecinde amacın dinin yok edilmesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Buna kim karar verdi? Ergenekon mu ne alakası var. Çoğu aldatılmış, kandırılmış, ben biliyorum. Hükümetin bunları ayıklaması lazım. Çünkü çok iyi propaganda yaptılar. Dediler vatan elden gidiyor, milliyetçi gençleri kandırdılar. Dediler din elden gidiyor, dinde hassas cemaatleri kandırdılar. Dediler Laiklik-Kemalizm elden gidiyor, o kesimi aldattılar” diye konuştu.

"ALLAH, ÇEVİK BİR'E DE HİDAYET VERSİN"

Dönemin Başsavcısı Vural Savaş ile Ergenekon’a göndermede bulunan Yılmaz, “Ergenekon çeteleri bizle savaşsaydı kazanırdı ama onlar savaşı Allah’a açtılar. Allah da bellerini kırdı. Dün Sincan sokaklarında tank yürütenler bugün gardiyanların önünde baş selamı veriyorlar. Bunu Allah’tan başkası yapamaz. Bizim kimseye kinimiz yok, Allah Çevik Bir’e de hidayet versin. İslam’a düşman olmadıkları sürece. Kamusal alana Allah giremez, sen kimsin ki haydut? Yani başörtüsü, ne oldu şimdi. Tabi bunlar piyon, inşallah savcılık bunları ayıklar” ifadelerini kullandı.

Ergenekon'da asıl merkezin Özel Harp Dairesi olduğunu öne süren Yılmaz, "Bunu 1992 yılında söylediğimizde ölüm kararları verildi. PKK da dahil Türkiye’yi bölmek isteyen bütün örgütler bu daireye bağlı. Bunu ilk fark eden Ecevit'ti, Ecevit de Taksim’de öldürülmek istendi" şeklinde konuştu. Özel Harp Dairesi’nin 12 Eylül’de Kürt’ü Türk’e vurdurduğunu aktaran Yılmaz, Sivas olaylarını çıkartanların da, Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya çalıştığını, bunun arkasında da harp dairesinin olduğunu öne sürdü.

"VURAL SAVAŞ, 'ERBAKAN YAĞMURUNDAN KAÇARKEN ERDOĞAN DOLUSUNA TUTULDUK' DEDİ"

Vural Savaş’ın "Erbakan yağmurundan kaçarken Erdoğan dolusuna tutulduk. Bu Kasımpaşalı çok sert geldi" dediğini aktaran Yılmaz, “Müjdeler olsun. Vallahi bundan böyle Türkiye’yi kimse Yezidilerin iktidarına çeviremez. Tabi bu uyanıklık ve duyarlılık devam ederse” dedi.

Cemaatlerde "din temsilciliği hastalığı" olduğunu öne süren Şevki Yılmaz, "Yok gömlek değiştirdi, ya gömlek dar gelince değiştirilir, ne uğraşıyorsunuz. Ne alakası var, hepimiz kardeşiz. Kıskansam bu arkadaşları ben kıskanırım, hepsinde de hakkım var. Ama bir çiftçi meyvesini kıskanır mı ya” ifadelerini kullandı.