Dünyanın sayılı metropollerinden İstanbul’un trafiği özellikle okulların açılmasıyla içinden çıkılamaz bir hal aldı. Yoğun geçen günün ardından mesai bitimiyle evlerine dönmek isteyen İstanbulluların çilesi haline gelen trafik keşmekeşi yakın mesafeler arası ulaşımı bile neredeyse imkânsız hale getiriyor. Özel araçlarındaki sürücülerden toplu taşıma araçlarındaki yolculara kadar hemen her İstanbullu sabah akşam günün birkaç saatini trafikte tüketiyor.

Binlerce araçlık konvoy


İstanbullunun trafik eziyetine tanıklık etmek için biz de önceki akşam (Çarşamba) saat 18.08’de yola çıkıyoruz. Başlangıç noktamız Çağlayan, hedef ise Ataşehir Kayışdağı’na ulaşmak. Çağlayan Adalet Sarayı’ndan başlayan yolculuk için Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü güzergâhına yöneliyoruz. Önümüzde 25 kilometrelik bir yol. Çalışanlar ve öğrenciler için gün henüz bitmedi. Evlerine ulaşmak için geçmeleri gereken binlerce araçlık bir konvoy var. Henüz Okmeydanı’na gelmeden trafikle karşılaşıyoruz. FSM köprüsünü tercih edenlerin oluşturduğu kuyruk Okmeydanı’na kadar uzanmış. Milim milim hareket ederek kat ettiğimiz yolda 1 saati geride bıraksak da sadece birkaç kilometre ilerleyebiliyoruz. Köprü yoluna bağlanmadan bir kazayla karşılaşıyoruz. Yolcu otobüsü ve bir otomobilin karıştığı kazada neyse ki ciddi bir kayıp yok. Kaza tutanağı için sürücüler konuşuyor. Her an yeni bir aracın eklendiği biriken kuyruk göz alabildiğince...

‘Başka türlü geçmez’

Bizim gibi uzun bir süredir birkaç kilometre kat edebiler sürücüler, müzik dinleyip, telefonla konuşuyor. Öyle ki bazı sürücüler çekirdek yiyor. Konuştuğumuz sürücüler trafikte zaman geçirmenin başka türlü mümkün olmadığını söylüyor. Bir sürücü, 2 buçuk saattir trafikte olduğunu belirterek daha fazla dayanamayıp ilk çıkıştan köprü yolundan ayrılacağını ifade ediyor. Levent’ten köprüye 2 saattir trafikte olmasına rağmen bağlanamadığını söyleyen bir başka sürücü ise İstanbul’da trafiğe çözümün mümkün olmadığı kanısında.

Ne kadar trafik o kadar satış

Binlerce insanın her gün saatlerini harcadığı trafik belki de en çok otoyol satıcılarını mutlu ediyor. Trafiğin yoğunlaştığı noktalarda sürücülere çiçekten suya, simitten muza kadar birçok ürün satan satıcılar trafikten memnun. Köprüde saat 17.00‘den sonra artan yoğunluk onların ekmek kapısı. Köprü gişelerinin çıkışında simit satan bir genç, işlerinin Eylül’den itibaren açıldığını söylüyor. Bir diğer satıcıysa trafikte muz satıyor. Trafiğin yoğun olmasının satışlarını arttırdığını söyleyen satıcılar, özellikle akşam saatlerinde iyi para kazandıklarını vurguluyor.
Köprüye vardığımızda saat 20.12’yi gösteriyor yani yolculuğun başlangıcının üzerinden tam 2 saat 4 dakika geçmiş. Kat ettiğimiz mesafe ise en fazla 8-10 kilometre. Köprüden sonra yol nispeten açılıyor. Çağlayan’dan 18:08’de başlayan yolculuğumuz 20.52’de Kayışdağı’nda sonlanıyor. İstanbullu için mesai sonrası 25 kilometrelik yol ‘2 saat 45 dakika’ anlamına geliyor.

Düzenleme yapılacak

İstanbulluyu çileden çıkartan trafikle ilgili sorumuzu yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, trafik düzenlemesi ve yönlendirmesiyle ilgili çalışmaların Emniyet Müdürlüğü’nce yapılacağını belirterek “Büyükşehir Belediyesi olarak trafik ışıkları, yaya geçitleri ve yol yapım,bakım ve onarım işlemleriyle ilgili çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Maliyeti en az 3 milyar dolar

Trafikte kaybedilen zamanın yanında ekonomik kayıp da yıla vurulduğunda milyar dolarlarla ifade ediliyor. Geçtiğimiz ay, Boğaziçi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansyapan Ömer Faruk Aydın’ın bitirme tezinde İstanbul trafiğiyle ilgili çarpıcı rakamları ortaya koyulmuştu. Aydın tezinde, kentteki trafik sıkışıklığının yıllık yakıt ve zaman maliyeti en az 3 milyar 120 milyon dolar olarak hesaplamıştı.